• Buradasın

    DeriHastalıkları

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sklerodermada yüz neden sertleşir?

    Sklerodermada yüz sertleşmesi, hastalığın ciltte ve bağ dokularında neden olduğu sertleşme ve kalınlaşma nedeniyle meydana gelir. Bu durum, fibrozis olarak adlandırılan bir süreçle ilişkilidir; bu süreçte vücudun bağ dokusu aşırı miktarda sert ve kalın bir dokuya dönüşür. Sklerodermanın yüz üzerinde yarattığı diğer etkiler arasında, cildin parlak ve gergin bir hal alması, ağız kenarında çizgi oluşması ve küçülme, diş kayıpları, burunda sivrilme gibi görünüm değişiklikleri de yer alır. Skleroderma belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve kesin nedeni bilinmemektedir.

    Egzama ve mayasıl aynı şey mi?

    Egzama ve mayasıl aynı şeydir, halk arasında bu iki terim birbirinin yerine kullanılmaktadır. Mayasıl, Arapça kökenli bir kelime olup, Türk Dil Kurumu'nun 1969 yayını Türkçe sözlüğünde egzama olarak tanımlanmaktadır. Ancak, mayasıl adı halk arasında iki hastalık için kullanılmaktadır: 1. Egzama. 2. Hemoroit, basur hastalığı.

    Alerjik egzama ve alerjik dermatit aynı mı?

    Evet, alerjik egzama ve alerjik dermatit aynı durumu ifade eder. Alerjik egzama, aynı zamanda atopik dermatit olarak da adlandırılır ve cildin aşırı kaşıntı, kızarıklık, pullanma ve bazen kabuklanma ile karakterize bir durumudur. Egzama, tek bir hastalık değil, çeşitli inflamatuar cilt bozukluklarını kapsayan genel bir terimdir.

    Deride kalınlaşma neden olur?

    Deride kalınlaşmanın bazı nedenleri: Uygun olmayan ayakkabılar: Dar, sert veya yüksek topuklu ayakkabılar ayaklara fazla baskı yaparak nasıra yol açabilir. Uzun süre ayakta kalmak: Özellikle beton veya sert zeminlerde saatlerce ayakta durmak, ciltte tahriş ve kalınlaşmaya neden olabilir. Ayak yapısındaki bozukluklar: Düz tabanlık, çekiç parmak veya bunyon gibi ayak deformiteleri nasır oluşum riskini artırır. Sürekli baskı: Ayak derisinin belirli bir bölgesinin sürekli olarak tahriş olması veya aşırı baskıya maruz kalması, koruma amacıyla ekstra keratin üretilmesine neden olur. Cilt kuruluğu: Cildin kuruması ve nemsiz kalması, derinin kalınlaşmasına yol açabilir. Bazı hastalıklar: Psöriazis, pitriasis rubra pilaris, Reiter sendromu gibi durumlar deri kalınlaşmasına neden olabilir. Deri kalınlaşması sorunu yaşayan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilir.

    Liken planus ve liken sklerosus aynı mı?

    Liken planus ve liken sklerosus aynı hastalıklar değildir. Liken planus, cilt, saç, tırnak, ağız ve genital organlar gibi deri ve mukozal yüzeyleri etkileyen, mor, kaşıntılı, düz şişliklere neden olan kronik bir inflamatuar bir rahatsızlıktır. Liken sklerosus ise ciltte incelme, kaşıntı, yara oluşumu ve yara izlerine neden olan kronik bir rahatsızlıktır ve ciltte herhangi bir yerinde oluşabilir fakat liken planustan farklı olarak ağırlıklı olarak genital ve anüs bölgesini etkiler.

    Köpeklerin memesi ne zaman iner?

    Köpeklerin memelerinin inmesi, yani hamilelik sonrası boyutlarına geri dönmesi, sütten kesildikten sonra birkaç hafta ila birkaç ay içinde gerçekleşir. Bu süreç, köpeğin cinsine, yavruların büyüklüğüne ve bireysel fizyolojisine bağlı olarak değişebilir. Eğer memelerde olağandışı topaklanma, şişme veya akıntı varsa, bir veteriner hekime danışılması önerilir.

    Pilar tümör nedir?

    Pilar tümör, saç folikülünün dış kök kılıfının isthmus bölgesinden kaynaklanan nadir bir neoplazmdır. Pilar tümörlerin bazı türleri: Proliferan pilar tümör (PTT). Dev pilar tümörü. Pilar tümörlerin belirtileri: Genellikle ağrısız, firmalı, hareketli, dermal veya subkutan nodüller şeklinde ortaya çıkarlar. Asemptomatik olabilirler. Tedavi: Genellikle cerrahi eksizyon önerilir. Benign durumlarda lokal nüks ve metastaz çok nadirdir. Pilar tümörlerin teşhisi ve tedavisi için bir uzmana danışılması önerilir.

    Erüptive xanthomatosis hangi hastalıklarda görülür?

    Eruptif ksantomlar, genellikle yüksek kan trigliserit seviyesi ile ilişkilidir ve aşağıdaki durumlarda görülebilir: Diyabet: Kontrolsüz diyabet, insülin seviyesinin yetersiz olmasına yol açarak vücudun kandaki yağları parçalamasını zorlaştırır ve bu durum, trigliserit seviyesini artırarak ksantomlara neden olabilir. Bazı ilaçlar: İzotretinoin, östrojenler, siklosporin gibi ilaçlar trigliserit seviyelerini artırabilir ve ksantomlara yol açabilir. Genetik faktörler: Ailesel hiperkolesterolemi gibi durumlar, anormal lipid metabolizmasına neden olarak ksantom riskini artırabilir. Diğer sağlık sorunları: Hipotiroidizm, geç dönem böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, sarkoidoz, HIV gibi durumlar da ksantom gelişimine katkıda bulunabilir. Ksantomlar genellikle zararsızdır ancak altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilirler.

    İmpétitgo bulaşıcı mı?

    Evet, impetigo bulaşıcıdır. İmpetigo, özellikle sıcak ve nemli ortamlarda, kişisel hijyenin sağlanamadığı durumlarda ve ciltteki açık yaralar nedeniyle hızlı bir şekilde yayılabilir. Enfeksiyon, enfekte kişilerin yaralarıyla direkt temasla ya da havlu, çarşaf, kıyafet, mendil, bardak, oyuncak gibi ortak kullanılan eşyaların kullanımıyla bulaşabilir.

    En ağır egzama hangisi?

    En ağır egzama türü olarak kabul edilebilecek bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Ancak, egzama türleri arasında şiddet ve yaygınlık açısından farklılıklar vardır. Bazı ağır egzama türleri: Gravitasyonel (staz) dermatit: Bacaklardaki damar dolaşım bozukluğuna bağlı olarak gelişir ve şişlik, koyu renk değişiklikleri, kaşıntı ve kabarcıklarla kendini gösterir. Dishidrotik egzama: Avuç içleri, ayak tabanları ve parmak kenarlarında küçük, kaşıntılı su dolu kabarcıklarla başlar ve ciltte çatlak ve sızıntıya neden olabilir. Nörodermatit: Kaşıntı ve kaşıma döngüsüyle gelişir, genellikle boyun, kollar veya bacaklarda sınırlı alanlarda ortaya çıkar ve stresle tetiklenebilir. Egzama teşhisi ve tedavisi için bir dermatoloğa başvurulması önerilir.

    Cüzzamda kaşıntı olur mu?

    Cüzzamda kaşıntı olmaz. Cüzzamın yaygın belirtileri arasında renksiz ve uyuşmuş cilt lekeleri, ayak tabanında ülserler, kalın ve kuru cilt dokusu, nodüller, yüzde ve kulakta ağrısız şişlikler ve saç kaybı bulunur, ancak kaşıntı bu belirtiler arasında yer almaz. Cüzzam belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

    Şilif çeşitleri nelerdir?

    Şilif çeşitleri şu şekilde sıralanabilir: Dişi şilifler: NS 10/19, NS 12/21, NS 14/23, NS 19/26, NS 24/29, NS 29/32, NS 34/35, NS 45/40 gibi farklı NS ölçülerinde üretilirler. Erkek şilifler: NS 10/19, NS 12/21, NS 14/23, NS 19/26, NS 24/29, NS 29/32, NS 34/35, NS 45/40 gibi farklı NS ölçülerinde üretilirler. Ayrıca, 75 derece açılı, üç boyunlu açılı ve paralel, iki boyunlu paralel gibi farklı tiplerde de şilifler bulunmaktadır.

    Amil hangi hastalığın belirtisidir?

    Amil, amiloidoz hastalığının bir belirtisi olabilir. Amiloidoz, amiloid adı verilen bir proteinin vücutta birikmesiyle ortaya çıkan nadir bir hastalıktır. Bu birikim, kalp, böbrekler, karaciğer, dalak, sinir sistemi ve sindirim sistemi gibi organların düzgün çalışmamasına neden olabilir. Amiloidoz belirtileri arasında halsizlik, istemsiz kilo kaybı, vücutta şişkinlik ve ödem, bulantı, göğüs ağrısı, sersemlik ve göz çevresinde morarma gibi durumlar bulunur. Amiloidoz türleri arasında AL amiloidozu (immünoglobulin hafif zincir amiloidozu), AA amiloidoz (sekonder amiloidoz), familyal (ailesel) amiloidoz ve lokalize amiloidoz gibi çeşitler bulunur. Amiloidoz tanısı için kan ve idrar analizleri, biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Amiloidoz tedavisi yoktur, ancak semptomları yönetmeye ve amiloid üretimini sınırlamaya yönelik tedaviler uygulanabilir.

    Sedef hastalığı ses kısıklığı yapar mı?

    Sedef hastalığı doğrudan ses kısıklığına neden olmaz. Ses kısıklığının yaygın nedenleri arasında larenjit, reflü, sigara kullanımı, ses tellerinde polip veya nodül, nörolojik hastalıklar ve kanser yer alır. Eğer ses kısıklığı yaşanıyorsa, kesin tanı ve uygun tedavi için bir KBB uzmanına başvurulması önerilir.

    Saçkıran bulaşıcı bir hastalık mıdır?

    Hayır, saçkıran bulaşıcı bir hastalık değildir. Saçkıran, bağışıklık sisteminin saç foliküllerine saldırması sonucu gelişen otoimmün bir hastalıktır.

    Veziküler döküntü hangi hastalıklarda görülür?

    Veziküler döküntü, çeşitli hastalıklarda görülebilir. İşte bazı örnekler: Su çiçeği (Varicella Zoster Virüs). Enteroviral enfeksiyonlar. Bakteriyel enfeksiyonlar. Otoimmün hastalıklar. İlaç reaksiyonları. Veziküler döküntünün nedenini doğru bir şekilde belirlemek için bir doktora başvurulması önerilir.

    Sedef ve egzama aynı şey mi?

    Hayır, sedef ve egzama aynı şey değildir. Egzama, ciltte iltihaplanma, kızarıklık, kaşıntı ve zaman zaman sıvı dolu kabarcıklara yol açan bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı ise cilt hücrelerinin normalden daha hızlı yenilendiği otoimmün bir hastalıktır. Her iki durum da ciltte kızarıklık, kaşıntı ve pullanma gibi belirtilerle kendini gösterebilir, ancak nedenleri ve tedavi yöntemleri farklıdır.

    Sedef hastalığı ellere ne zaman bulaşır?

    Sedef hastalığı (psoriasis) bulaşıcı değildir, kişiden kişiye geçmez. Sedef hastalığı olan bir kişiye dokunmak, aynı suyu kullanmak, seks veya öpüşmek gibi durumlarla hastalık bulaşmaz.

    Dermatolojik hastalıklar kaça ayrılır?

    Dermatolojik hastalıklar, etiyolojilerine ve etkilenilen vücut bölgelerine göre farklı alt dallara ayrılır. Etiyolojilerine göre dermatolojik hastalıklar: Fiziki sebeplerle meydana gelen deri hastalıkları. Parazitlerin neden olduğu deri hastalıkları. Mikroorganizmaların neden olduğu deri hastalıkları. Alerjik deri hastalıkları. Etkilenilen vücut bölgelerine göre dermatolojik hastalıklar: Pediatrik dermatoloji. Tıbbi dermatoloji. Cerrahi dermatoloji. Kozmetik dermatoloji.

    Egzama için dermatoloji mi cildiye mi?

    Egzama şikayetiyle dermatoloji (cildiye) bölümüne başvurulmalıdır. Dermatoloji uzmanları, cilt sağlığıyla ilgili hastalıkların tanısını koyar ve uygun tedavi yöntemlerini belirler.