• Buradasın

    Veziküler döküntü hangi hastalıklarda görülür?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Veziküler döküntü, çeşitli hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bunlar arasında en sık görülenler şunlardır:
    1. Su Çiçeği: Varicella zoster virüsünün neden olduğu, içi sıvı dolu veziküllerden oluşan döküntüler 23.
    2. Herpes Virüs Enfeksiyonları: Herpes simpleks virüsleri (HSV-1 ve HSV-2) ağız çevresi, dudak kenarı ve genital bölgede veziküllere yol açar 24.
    3. Enteroviral Enfeksiyonlar: Coxsackie virüsleri ve el-ayak-ağız hastalığı gibi enfeksiyonlar veziküler döküntülere neden olabilir 35.
    4. Steven’s-Johnson Sendromu: Ciddi bir deri hastalığı olup, veziküler döküntülerle kendini gösterir 5.
    Ayrıca, otoimmün hastalıklar ve böcek ısırıkları da veziküler döküntüye yol açabilir 1.
    Döküntülerin nedeni ve tedavisi için bir doktora başvurulması önerilir.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Vezikül çeşitleri nelerdir?

    Veziküller farklı işlevlere ve içeriklere göre çeşitli türlere ayrılır: 1. Taşıma vezikülleri. 2. Sekretuar veziküller. 3. Lizozomlar. 4. Endozomlar. 5. Ekzozomlar ve ektozomlar. Ayrıca, veziküller boyutlarına göre de sınıflandırılabilir: pankreasın asiner hücrelerinde 200 ila 1200 nm arasında, nöronlarda ise 30 ila 50 nm arasında değişebilir.

    Hangi döküntüler tehlikeli?

    Tehlikeli döküntüler arasında şunlar bulunur: Üzerine basıldığında solmayan morumsu birleşme eğilimindeki döküntüler. Tüm vücuda yayılan alacalı mermerimsi görüntü. Altın sarısı kabuklu cilt lezyonları. Ayrıca, döküntünün eşlik ettiği şu belirtiler de tehlike işareti olabilir: nefes darlığı; dudak, dil, yüz ve boğazda şişlik; öksürük, hırıltı; baş dönmesi. Döküntünün nedenini belirlemek ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak için bir doktora danışılması önerilir.

    Büllöz ve vezikül nedir?

    Büllöz ve vezikül farklı anlamlara sahiptir: Büllöz, akciğerlerde bül, bleb veya amfizem adı verilen hava dolu yapılarla karakterize bir rahatsızlıktır. Vezikül, cilt üzerinde oluşan, 0,5 cm’den küçük, içi sıvı dolu kabarcıklardır. Büllöz akciğer hastalığı, genellikle nefes darlığı, göğüs ağrısı ve fiziksel zorlanmalar gibi semptomlarla kendini gösterir.

    Ateşli hastalıklarda hangi döküntüler görülür?

    Ateşli hastalıklarda görülen bazı döküntü türleri: Makül ve papül: Eritem, kızıl, toksik şok sendromu, Kawasaki sendromu. Vezikül ve bül: Suçiçeği, ağızda veziküller. Püstül: İçinde iltihabi hücre infiltrasyonu olan lezyonlar. Peteşi ve purpura: Eritrosit ekstravazasyonuna bağlı olarak gelişen, basmakla kaybolmayan döküntüler. Nodül: Dermis veya subkutan yerleşimli, hücre infiltrasyonu nedeniyle sert lezyonlar. Ateşli döküntülü hastalıklarda tanı için en önemli adım klinik muayenedir. Ateşli ve döküntülü hastalıklarda vakit kaybetmeden tıbbi yardım alınmalıdır.

    Frengi ciltte döküntü yapar mı?

    Evet, frengi ciltte döküntü yapabilir. Bu döküntüler, frenginin ikinci aşamasında, enfeksiyon kapıldıktan 6-8 hafta sonra ortaya çıkar. Döküntüler, özellikle avuç içi ve ayak tabanlarında kaşıntısız, renksiz lekeler veya çizgiler şeklinde görülür.

    Döküntülü hastalıklar ne zaman tehlikeli olur?

    Döküntülü hastalıklar, bazı durumlarda tehlikeli olabilir: Yaşamı tehdit eden durumlar: Meningokoksemi, stafilokoksik haşlanmış deri sendromu, toksik şok sendromu, Kawasaki hastalığı, viral hemorajik ateş, Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis, endokardit. Gebe ve immunsuprese bireyler: Kızamık, su çiçeği ve kızamıkçık gibi hastalıklar bu bireylerde daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kalıcı bağışıklık eksikliği: Aplastik kriz, kronik hipoplastik anemi gibi durumlar görülebilir. Doğru teşhis için ayrıntılı bir öykü ve dikkatli bir fizik muayene gereklidir.

    Döküntülü hastalıklarda hangi tahliller yapılır?

    Döküntülü hastalıkların teşhisinde aşağıdaki tahliller yapılabilir: 1. Tam Kan Sayımı ve Periferik Yayma: Genel durumu değerlendirmek ve enfeksiyon varlığını belirlemek için. 2. Serolojik Testler: Hastalığın nedenini belirlemek veya spesifik antikorları tespit etmek için. 3. Kültür İncelemeleri: Patojenin izole edilmesi ve tanımlanması amacıyla. 4. Alerji Testleri: Alerjik bir reaksiyonun olup olmadığını anlamak için. 5. Deri Biyopsisi ve Deri Kazıntıları: Cilt dokusundan örnek alınarak laboratuvarda incelenmesi. Bu tahliller, hastalığın doğru teşhisini koymak ve uygun tedaviyi planlamak için önemlidir. Kesin tanı için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.