Demografi

Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en kalabalık nüfus, 1683 yılında kaydedilmiştir ve bu dönemde 30 milyon insan yaşadığı belirtilmiştir.

1930 yılında Kanada'nın nüfusu 10.208.000 idi.

Dünya nüfusunun 9 milyarı geçmeme ihtimali, Birleşmiş Milletler'in (BM) tahminlerine göre 2050 yılında nüfusun 9 milyara ulaştıktan sonra düşmeye başlamasıyla ilgilidir. BM'nin projeksiyonlarına göre, 21. yüzyılın sonuna kadar dünya nüfusu 10-12 milyar arasında olacak ve daha sonra azalmaya başlayacak.

Demografi, insan nüfusunun yapısını, dağılımını ve bu unsurların zaman içindeki değişimlerini inceleyen bir sosyal bilim dalıdır. Demografinin konuları arasında şunlar yer alır: - Nüfus büyüklüğü ve yoğunluğu; - Doğum ve ölüm oranları; - Göç hareketleri; - Yaş ve cinsiyet dağılımı. Demografik veriler, hükümetler, planlamacılar ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olup, sağlık, eğitim, emeklilik sistemleri ve şehir planlaması gibi alanlarda kullanılır.

Hırvatistan'ın az nüfuslu olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Tarihsel Göçler: 1990'lardaki savaş dönemi ve ardından gelen ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, birçok Hırvat vatandaşının yurt dışına göç etmesine neden olmuştur. 2. Yaşlanan Nüfus: Ülkede yaşlı nüfus oranı giderek artmakta, genç nüfus oranı ise azalmaktadır. Bu durum, sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde baskı oluşturmaktadır. 3. Eğitim ve İş İmkanları: Genç ve eğitimli bireylerin daha iyi yaşam koşulları arayışı, Avrupa'nın diğer ülkelerine göç etmelerine yol açmaktadır. 4. AB Üyeliği: Avrupa Birliği'ne katılım, iş imkanlarının artmasıyla birlikte yurt dışından iş gücü çekilmesine neden olmuş, ancak bu durum demografik dengesizliği daha da artırmıştır.

Sosyolojik olgusal sorular, bireylerin kişisel ve sosyal özelliklerini öğrenmeye yönelik sorulardır. Bu tür sorular genellikle şu konuları kapsar: Yaş, cinsiyet, medeni hal gibi demografik bilgiler; Gelir düzeyi, meslek, mülkiyet gibi ekonomik ve toplumsal statü; Doğum yeri gibi coğrafi bilgiler. Ayrıca, olgusal sorular, davranış kalıpları ve tüketim tercihleri gibi somut olaylara yönelik de olabilir.

İzmir'in 2024 yılı nüfusu 4.493.242 kişidir.

Afrika'nın genç bir kıta olmasının birkaç nedeni vardır: Yüksek doğum oranları: Afrika, dünya ortalamasının üzerinde doğum oranlarına sahiptir. Genç nüfus artışı: Kıta nüfusu hızla artmaktadır; 2015 yılında 970 milyon olan Sahra altı Afrika nüfusu, 2023 yılında 1,2 milyarı aşmıştır. Düşük yaşam beklentisi: Bazı Afrika ülkelerinde yaşam beklentisi düşüktür, bu da genç nüfusun oranını artırır. Ekonomik ve sosyal zorluklar: Ekonomik sorunlar ve çatışmalar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırarak genç nüfusun artmasına katkıda bulunur. Bu faktörler, Afrika'yı dünyanın en genç kıtası yapmaktadır; kıtanın %60'ından fazlası 25 yaşın altındadır.

Finlandiya'da yaklaşık %3,8 oranında Türk vatandaşı bulunmaktadır.

Orantılı ölüm hızı, belirli bir yaş grubunda veya belirli bir nedenle bir yıl içinde meydana gelen ölüm sayısının, aynı yıl içinde o toplumda veya bölgede gerçekleşen tüm ölüm sayısına oranıdır.

Doğru. Türkiye'nin nüfusu genç ve dinamik bir yapıya sahiptir.

Türkiye'de yaş grupları şu şekilde sınıflandırılmaktadır: 1. 0-4 yaş. 2. 5-9 yaş. 3. 10-14 yaş. 4. 15-19 yaş. 5. 20-24 yaş. 6. 25-29 yaş. 7. 30-34 yaş. 8. 35-39 yaş. 9. 40-44 yaş. 10. 45-49 yaş. Ayrıca, 65 yaş ve üzeri nüfus da ayrı bir kategori olarak değerlendirilmektedir.

1975 yılında Samsun'un nüfusu 906.381 idi.

Z Kuşağı, Türkiye'de 1997-2012 yılları arasında doğan Türklerden oluşmaktadır.

Nüfus olayları dört ana kategoriye ayrılır: 1. Doğum: Sağ olarak dünyaya gelen her çocuğun belirli bir süre içinde nüfus müdürlüğüne bildirilmesi. 2. Ölüm: Kişinin ölümüne ilişkin bildirimin, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne yapılması. 3. Evlenme ve Boşanma: Evlendirme yetkisi ve boşanmanın bildirilmesi. 4. Kayıt Düzeltmeleri: Nüfus kaydındaki maddi hataların düzeltilmesi veya kaydın iptali.

Nüfus piramidi ile nüfusun yaş ve cinsiyet dağılımı gösterilir.

Türkiye'de nüfus artış hızı grafiğinin ters U şeklinde olmasının nedeni, demografik geçiş kuramı olarak adlandırılan süreçtir. Bu kurama göre, toplumun sosyoekonomik ve sosyokültürel yapısı ile demografik yapı arasında yakın bir ilişki vardır ve nüfus artışı dört aşamalı bir döngü izler: 1. Yüksek durağanlık dönemi: Doğum ve ölüm hızlarının yüksek olduğu, yıllık nüfus artış hızının düşük olduğu aşama. 2. İlk yayılma dönemi: Doğum hızının yüksek, ölüm hızının hızla azaldığı, nüfus artış hızının yükseldiği aşama. 3. Geç yayılma dönemi: Doğum hızının azalmaya başladığı, ölüm hızının zamanla arttığı, nüfus artış hızının giderek azaldığı aşama. 4. Düşük durağanlık dönemi: Doğum hızının çok düşük, ölüm hızının daha yüksek olduğu, nüfus artış hızının eksi değerlere düştüğü aşama. Türkiye'de 1985 yılından itibaren nüfus artış hızı giderek azalmış ve son yıllarda binde 1 gibi çok düşük bir değere ulaşmıştır.

Nüfus artış hızını azaltmaya yönelik politikalar, az gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan politikalardır. Bu politikalar şunlardır: 1. Evlenme yaşının yükseltilmesi: Evlilik yaşının ertelenmesi, doğum oranlarını düşürür. 2. Çok çocuklu ailelere ek vergiler getirilmesi: Birden fazla çocuk sahibi olan ailelere vergi uygulanması. 3. Gebelik önleyici ilaçların ücretsiz dağıtılması: Doğum kontrol yöntemlerinin teşvik edilmesi. 4. Çocuk sayısına sınırlama getirilmesi: Ailelerin belirli bir sayıdan fazla çocuk sahibi olmasının engellenmesi. 5. Dışarıdan göçlerin engellenmesi: Ülkeye dışarıdan gelen göçlerin kısıtlanması.

Dünyada uygulanan nüfus politikaları üç ana kategoriye ayrılır: 1. Nüfus artış hızını azaltmaya yönelik politikalar: Bu politikalar, genç nüfusun aşırı artması sonucu ortaya çıkan sorunları (işsizlik, konut yetersizliği, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği) önlemek için uygulanır. Uygulamalar: - Doğum kontrolü ve aile planlaması kampanyaları. - Çok çocuklu ailelere sağlanan yardımların sınırlandırılması. 2. Nüfus artış hızını artırmaya yönelik politikalar: Bu politikalar, doğum oranlarının düşük olduğu, yaşlı nüfus oranının arttığı ve nüfusun azalmakta olduğu ülkelerde uygulanır. Uygulamalar: - Doğum teşvikleri (mali destek, vergi indirimleri, çocuk yardımları). - Anne ve baba izinleri (doğum izni sürelerinin uzatılması, babalık izni verilmesi). - Ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetleri. 3. Nüfusun nitelik ve niceliğini iyileştirmeye yönelik politikalar: Bu politikalar, doğum oranlarının ve nüfus artış hızının devletin hedeflediği değerlere ulaştığı ülkelerde uygulanır. Amaç, mevcut nüfusun eğitim, sağlık ve istihdam düzeylerini iyileştirmektir.

Aktif nüfus oranı en yüksek olan nüfus piramidi, "çan şeklindeki nüfus piramidi"dir. Bu piramit, düşük doğum oranlarına sahip ancak son yıllarda doğum oranlarını arttırmaya yönelik politikalar izleyen ABD ve Kanada gibi gelişmiş ülkelere aittir. Ayrıca, "arı kovanı şeklindeki nüfus piramidi" de aktif nüfus oranının yüksek olduğu bir diğer piramit türüdür.