CümleÖrnekleri

"Leave school" ile ilgili bazı cümleler: 1. Emily decided to leave the school. — Emily okuldan ayrılmaya karar verdi. 2. Tom learnt that Mary had left the school. — Tom, Mary'nin okuldan ayrıldığını öğrendi. 3. Many children leave school at sixteen. — Birçok çocuk 16 yaşında okuldan ayrılır. 4. He was forced to leave school at 16 and go to work as a bank clerk. — 16 yaşında okuldan ayrılmak ve banka memuru olarak çalışmaya gitmek zorunda kaldı. 5. You need to leave school before she sees you. — Seni görmeden okuldan ayrılmalısın.

Ayrılma hal eki ile ilgili cümleler şunlardır: 1. Üzüntüden sivilce döktü. 2. Toptan satış, içten davranış, candan dost. 3. Evden çıktı. 4. Okuldan ayrıldı. 5. Borçlardan dolayı canının çok sıkkın olduğunu söyledi.

"O kadar" ile ilgili bazı cümleler: 1. "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm". 2. "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış". 3. "Bu kadar çalıştıktan sonra başarılı olacağını biliyordum". 4. "Senin kadar zeki birini daha önce görmemiştim". 5. "Bugün hava o kadar sıcak ki dışarı çıkmak istemiyorum". 6. "Beni senin kadar kimse anlamıyor".

Car park ile ilgili bazı cümleler: 1. Please park your car in the car park 2. The shopping mall has a vast car park 3. I'll meet you in the car park after the movie 4. The car park is full, so we might have to find street parking 5. He lost his keys somewhere in the car park

İşte beş tane amaç-sonuç cümlesi: 1. Tatile gitmek için para biriktirmeye karar verdi. 2. Arkadaşına sürpriz yapmak için beni çok fazla zorladı. 3. Ceketini kuru temizlemeye vermek için dışarı çıktı. 4. Hesabı ödemek için ayağa kalktı. 5. Başarılı olmak için çok ders çalışması gerekiyor.

"Aksi taktirde" ifadesi, bir durumun gerçekleşmemesi halinde ortaya çıkacak sonucu belirtmek için kullanılır. İşte birkaç örnek cümle: 1. Ceza tehdidi: "Notlarını yükseltmelisin, aksi takdirde sınıfını geçemezsin". 2. Öneri: "Sıcak tutan bir ceket giy, aksi takdirde üşütebilirsin". 3. Uyarı: "Taksi tutsan iyi olur, aksi takdirde geç kalırsın". 4. Sonuç: "Eğer erken kalkabilirsem, kahvaltı edeceğim; aksi taktirde gün boyu tedirgin ve stresli olurum".

Mecaz anlamlı bir cümle örneği şu şekilde yazılabilir: "Başından aşağı kaynar sular döküldü".

Avantaj ile ilgili bazı cümleler: 1. "Bu yeni teknolojinin kullanılması, şirketimize büyük bir avantaj sağladı". 2. "İyi bir eğitime sahip olmak, iş bulma konusunda önemli bir avantajdır". 3. "Son maçı kazanarak avantaj elde ettiler". 4. "Eğer avantaj kazanmak istiyorsan, sen de çok çalışmalı ve plan yapmalısın". 5. "Bu maşı alarak takım halinde büyük bir avantaj elde ettik".

"Yol" kelimesinin eş sesli anlamlısı ile ilgili iki cümle örneği: 1. Ulaşım anlamı: "Otobüs, anayoldan hızla geçti". 2. Koparma anlamı: "Karda yürürken iz bıraktı ve karı yola yola ilerledi".

"Ne biçim" ifadesiyle ilgili bazı sıfat cümleleri: 1. Ne biçim gömlek almış. 2. Ne biçim ayakkabısı vardı. 3. Ne biçim şort giymişti. 4. Nasıl bir gün geçiriyorsun? (Niteleme sıfatı). 5. Hangi kitabı okuyorsun? (Soru sıfatı).

"Being" ile başlayan bazı cümleler: 1. Gerund olarak kullanımı: "Being honest is always the best policy" (Dürüst olmak her zaman en iyi politikadır). 2. Fiil olarak kullanımı: "You're being rude" (Kaba davranıyorsun). 3. Varlık belirten cümle: "The being of the universe is a mystery" (Evrenin varlığı bir sırdır). 4. Devam eden durum belirten cümle: "He is being very helpful today" (Bugün çok yardımcı oluyor). 5. Edatlarla kullanımı: "I have a problem with being disturbed" (Rahatsız edilmekle ilgili bir problemim var).

Şart (koşul) sonuç cümleleri örnekleri şunlardır: 1. Para çekebilirsem davete yetişirim 2. Adresi bulursam yanına geleceğim 3. Eğer ufacık bir ümit bile varsa yaşamaya değer 4. Temiz bir dünya istiyorsan yerlere çöp atma 5. Sınavı kazanırsan sana yeni bir kitap alırım

"Be" fiili, İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır ve aşağıdaki örnek cümlelerde görüldüğü gibi farklı anlamlar taşır: 1. Olumlu Cümleler: - I am a teacher - She is happy - They are students 2. Olumsuz Cümleler: - I am not a doctor - He is not tired - We are not late 3. Soru Cümleleri: - Are you a student? - Is she your friend? - Are they at home?

"Vareste" kelimesinin örnek cümleleri: 1. "Ödev konusunda öğrencileri vareste kılmaktaydı". 2. "Mahkemede sonraki duruşma için beni vareste kıldılar". 3. "Keşke ben de senin gibi dertlerimden vareste olup yeniden mutluluğu tadabilsem".

Izdırap kelimesi ile ilgili örnek cümleler: 1. "Sevgilisinden ayrıldığı günden beri ızdırap çekiyor". 2. "Kazaya sebebiyet verdiği için, hala ızdırap çekmekteydi". 3. "Geçmişte yaptığı hataların ızdırabını hala yaşıyordu".

"As as" kalıbı üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Karşılaştırma cümlelerinde: İki tarafın eşitliğini belirtmek için kullanılır. 2. Olumsuz eşitlik durumlarında: "Not as" ile birlikte kullanılarak, iki tarafın eşit olmadığını ifade eder. 3. Olasılık bildiren cümlelerde: "As ... as + possibility" veya "as ... as + modal verbs (can/could...)" şeklinde kullanılarak, bir şeyin yapılabilme olasılığını belirtir. Diğer kullanım örnekleri: - "I have never seen as many people as you" (Senin kadar çok insan tanımıyorum). - "She dresses up as a pumpkin for Halloween" (Cadılar Bayramı için balkabağı gibi giyinir).

Mecaz anlam ile ilgili bazı cümleler: 1. "Bu sözler ona ağır geldi." (Kırıcı, insanın gücüne giden). 2. "Bu ince davranışınız herkesi etkiledi." (Zarif, nazik). 3. "Bu haberi duyunca adam adeta yıkıldı." (Mahvolmak). 4. "Senin sözlerine kırıldı." (Gücenmek, darılmak). 5. "Bizi çok sıcak karşıladılar." (Sevgi dolu). 6. "Acı günler geride kaldı." (Zor, kötü). 7. "Yeni başladığı işe birkaç günde ısındı." (Alışmak).

Would rather ile ilgili örnek cümleler: 1. Olumlu cümle: I would rather stay home tonight. (Bu akşam evde kalmayı tercih ederim). 2. Olumsuz cümle: I would rather not go to the public places. (Kamusal alanlara gitmemeyi tercih ederim). 3. Soru cümlesi: Would you rather have coffee or tea? (Kahve mi yoksa çay mı içmeyi tercih edersiniz?). 4. Başkalarının tercihi: I would rather you stayed home. (Senin evde kalmanı tercih ederim). 5. Geçmiş zaman: He would rather have taken an umbrella. (Şemsiye almış olmayı tercih ederdi).

İşte there is ve there are yapılarını içeren 5 cümle: 1. There is a cat on the wall 2. There are two parrots near the cage 3. There is a little water in the glass 4. There are a few tomatoes in the fridge 5. There are many stars in the sky

"For instance" ifadesinin örnek cümle içinde kullanımı: "Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara." Diğer örnekler: - "Eğer benim yerimde olsaydın, ne yapardın? - For instance, what would you have done if you were in my place?" - "Diyet hapları, for instance, iyiden daha fazla zarara neden olabilir."

Oil (yağ) ile ilgili bazı cümleler: 1. Arabamın yağını değiştirmem gerekiyor. - I need to change the oil in my car. 2. Zeytinyağı, pişirme için daha sağlıklı bir seçenektir. - Olive oil is a healthier option for cooking. 3. Okyanustaki petrol sızıntısı, deniz yaşamına zarar verdi. - The oil spill in the ocean caused significant damage to marine life. 4. Bana yağı uzatabilir misin, lütfen? - Can you pass me the oil, please? 5. Ham petrol fiyatları son zamanlarda dalgalanıyor. - Crude oil prices have been fluctuating recently. 6. Kışın cildim çok kuru olur, bu yüzden nemlendirici yağ kullanıyorum. - My skin gets very dry in the winter, so I use moisturizing oil. 7. Bazı insanlar saç bakımı için hindistan cevizi yağını tercih ederler. - Some people prefer coconut oil for hair care. 8. Makinenin doğru çalışması için daha fazla yağa ihtiyaç duyuyor. - The machine needs more oil to function properly. 9. Çay ağacı yağı, akne tedavisinde kullanılabilecek doğal bir ilaçtır. - Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.