CemalSüreya

Cemal Süreya'nın "Fotoğraf" şiirinde, geçmişe olan özlem ve şimdiki zamanın üzüntüleri anlatılmaktadır. Şiirde, bir durakta bekleyen üç kişi tasvir edilir: adam, kadın ve çocuk. Şiir, bu üç kişinin ruh hallerini ve duygularını anlatarak sona erer. "Fotoğraf" şiirinin tamamına aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: milliyet.com.tr; sarkianalizi.com; siirhane.net.

Cemal Süreya, teftiş görevleri nedeniyle Kars'a gitmiştir. 1963 yılında Kars ve Ağrı'ya, 1965 yılında ise Çanakkale ve Tekirdağ'a teftiş için gönderilmiştir.

"Mavi, en güzel renktir" sözü, Cemal Süreya'ya aittir.

Cemal Süreya'nın "Kekre Bir Tat Var Havada" şiiri, geçmişle gelecek arasında sıkışmış yaşamları ve bu yaşamlarda hissedilen çelişkileri anlatır. Şiirde, acı ile sevinç, öfke ile bağış arasında bir gerilim vardır. Şiirin son dizelerinde, bu sıkışmışlığın sonunda güzel günlerin de yaşanabileceği umudu yer alır. Şiirin tam metnine şu sitelerden ulaşılabilir: yaziatolyesi.com; kultursanatbulutu.wordpress.com.

Gül ile ilgili en güzel şiirin kime ait olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, gül temalı şiirleriyle tanınan bazı önemli şairler ve eserleri şunlardır: Cemal Süreya: "Gül" şiiri, aşkın ve tutkunun sembolü olarak gülü ele alır. Cahit Zarifoğlu: "Anılar Defterinde Gül Yaprağı" şiiri, geçmişin anıları ve insan ruhunun kırılganlığını anlatır. Ahmet Hamdi Tanpınar: "Gül" şiiri, gülün ebediyet ve arzu ile olan bağını işler. Gül ile ilgili şiirlerin bulunduğu bazı platformlar şunlardır: antoloji.com; edebiyatdefteri.com.

Cemal Süreya'nın 100'den fazla aşk şiiri bulunmaktadır. "100 Aşk Şiiri" adlı antolojide, 1923'ten sonra yazılmış 100 aşk şiiri yer almaktadır. Ayrıca, Cemal Süreya'nın genel olarak yazdığı aşk şiirlerinin sayısı daha da fazladır. Bazı bilinen aşk şiirleri arasında "Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı", "Var" ve "Üvercinka" yer almaktadır.

"Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu" ilk bulan kişi olarak belirli bir isim vermek mümkün değildir. Bu düşünce, tarih boyunca birçok filozof ve bilim insanı tarafından vurgulanmıştır. Örneğin, ünlü İngiliz yazar ve filozof Francis Bacon, "Her şeyin fazlası zehirdir" sözüyle bu konuya dikkat çekmiştir. Bu tür düşünceler, genel olarak deneyim ve gözlemlere dayanan evrensel bir çıkarımdır ve tek bir kişiye atfedilemez.

"Herkes bir şeyler söylüyor ama yalnız ikimizin sözcükleri sarmaş dolaş" sözü, Türk şair Cemal Süreya'ya aittir. Bu dize, Cemal Süreya'nın "Üzerinden Sevişmek" adlı şiirinde yer almaktadır.

En çok okunan sevda şiirinin kime ait olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Türk edebiyatında en çok sevilen sevda şiirlerinden bazıları şunlardır: Cemal Süreya - "Aşk". Özdemir Asaf - "Seni Saklayacağım". Attila İlhan - "Böyle Bir Sevmek". Cahit Sıtkı Tarancı - "Serenad". Orhan Veli Kanık - "Sevdaya mı Tutuldum".

"Şekerim çıkmış diyorlar, külliyen yalan!" dizeleri, Cemal Süreya'ya ait bir şiirden alıntıdır. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Şekerim çıkmış diyorlar, külliyen yalan! Tadı damağımda kaldı sadece birkaç aşkın Ve sevdiğim kadının ten tadı, hepsi bundan. "Çok sigara içiyorsun Cemal" diyorlar, O da yalan! Ben hayallerimi dumanlı kuruyorum Ha bir de çok çay içtiğimi söyleyenler var, Ne diyeyim… Ah be kadınım, sen söylenenlere inanma! Ben senin o kekremsi ter kokunda uyurum her gece, her gece. Sıcaklığındır bana sobaya atılan bir odunun ısısı. Ben seni bahara aldanmış erik ağacı kadar utangaç severim Haberin de olsun. Bana “şiirlerin neden mısır çarşısı gibi kalabalık” diyorlar. Senden canım hepsi, senin yüzünden. Bende tarçın, sende ıhlamur kokusu Sırf bu nedenden.

Cemal Süreya'nın "Eşdeğeriyle Yanyana Yürürken" şiiri, yalnızlık ve birey olma temalarını işler. Şiirde, bir sokakta yan yana yürüyen iki kişinin, cehennem sokağında birey olmayı ve bu süreçte ilkel sözcüklerle konuşmayı tercih etmesi anlatılır. Şiirin en çarpıcı dizelerinden biri, "Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka / Keşke yalnız bunun için sevseydim seni" ifadesidir.

"Eşdeğeriyle Yan Yana Yürürken Cehennem Sokağında Birey Olmak ve En İnceldikten Sonra İlkel Sözcüklerle Konuşmak Seninle" dizeleri, Cemal Süreya'nın "Eşdeğeriyle Yan" adlı şiirinden bir bölümdür.

"Hayat geldiği gibi gitsin" sözünün kime ait olduğu belirlenememiştir. Ancak, "Gelsin Hayat Bildiği Gibi" şarkısı, Ceza ve Sezen Aksu tarafından seslendirilmiştir. Şarkının sözleri: >Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin İşimiz bu, yaşamak Unuttum, bildiğimi doğarken Umudum, ölmeden hatırlamak.

Evet, "Çay Kokar" şiiri Cemal Süreya tarafından yazılmıştır. Şiirin tamamı şu şekildedir: > "Benim şiirlerim çay kokar, Düşlerim sade sen, Demlikte nefesin, Bardakta gamzen... Sızılarım diner, Uyur dertlerim, Çayı sen demlersen".

Cemal Süreya'nın "Alışırım" şiiri, ayrılık ve özlem temalarını işler. Şiirde, sevgiliden ayrılma durumunda yaşanan üzüntü ve bu duruma alışma süreci anlatılır. Ana temalar: Ayrılık: "Biliyorum sana giden yollar kapalı / Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni" dizeleriyle ayrılık ve bu durumun zorluğu ifade edilir. Özlem: "Uyandım uyandım, hep seni düşündüm / Yalnız seni, yalnız senin gözlerini" dizeleriyle sevgiliye duyulan özlem anlatılır. Alışma: "Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya / Bunun verdiği mutluluk da az değil ki" dizeleriyle bu duruma alışma süreci ve bu durumun getirdiği huzur dile getirilir.

Cemal Süreya'nın "Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı" şiirinde, aşkın imkansızlığı ve buna neden olan acı anlatılmaktadır. Şiirde öne çıkan bazı temalar: Kabulleniş: Sevilmediğini bilen bir aşkın çaresizliği ve kabullenmişliği. Özlem: Özlenilen kişiye duyulan yakınlığın, fiziki etkenlerle kısıtlanması ve bu durumun yarattığı duygusal yalnızlık. Umutsuzluk: Tek taraflı aşkın kişiyi nasıl aptallaştırdığı ve umutsuzluğa sürüklediği. Veda: Sevdiğine incitmeden, derin ve sessiz bir veda. Şiirde, bir kişiye doğrudan atıf veya isim geçmemekle birlikte, aşk teması işlenirken yaşanılan aşkın olanaksızlığı ve özlemin çekilmezliği dile getirilmiştir.

"Herkesin hayatına kimse karışamaz" sözü, bir sokak röportajında konuşan ve fenomen haline gelen bir vatandaşa aittir. Bu söz, ilk olarak türban tartışmasına yönelik bir röportajda kullanılmıştır.

"Öyle Bir Yıl Olsun Ki" şiiri, barış, huzur, adalet ve mutluluk temalarını işler. Şiirde dile getirilen bazı dilekler şunlardır: Kardeş kavgalarının sona ermesi. Zengin-fakir ayrımının ortadan kalkması. Herkesin huzurlu bir yuvaya sahip olması. Acıların paylaşılması ve çözümsüzlüğün hoşgörüyle aşılması. Kimsenin dışlanmaması ve kimsenin aç kalmaması. Savaşların sona ermesi ve kalıcı barışın sağlanması. Şiir, farklı yazarlar tarafından kaleme alınmıştır; örneğin, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket İsterim" başlıklı şiiri bu isimle anılır.

"Kasımın Son Mısralarındayız" şiiri, aşk ve sevgi temalarını işler. Şiirde, "Günlerden ne bilmiyorum ama ben bugün de seviyorum seni" dizeleriyle, belirsiz bir günde bile aşkın devam ettiği ifade edilir. Ayrıca, "Belki, belki yine kasımda bulursun / Kasımın son mısralarında" dizeleriyle, aşkın kasım ayında yeniden bulunabileceği umudu da dile getirilir. Şiirin yazarı Cemal Süreya'dır.

"Kırk yıl değil bir ömür hatrın kalsa" sözü, Erdem Yıldırım'ın "Gözlerinin Kahvesi" şarkısında geçmektedir. Şarkının ilgili kısmı şu şekildedir: > Gözlerinin kahvesinden bir yudum alsam Kırk yıl değil bir ömür hatrın kalsa Şu cehennem ateşinden kaçsam kurtulsam da Kızıl saçlarında alev alev yanıcam yar.