BöbrekHastalıkları

Anti-PLA2R membranöz nefropati, böbreklerin filtreleme birimlerinde (glomerüller) PLA2R proteinine karşı otoantikorların birikmesi sonucu oluşan kronik bir böbrek hastalığıdır. Bu durum, birincil membranöz nefropati (pMN) olarak adlandırılır ve vakaların %70-80'inde görülür. Belirtileri arasında proteinüri (idrarda protein kaybı), hiperlipidemi, ödem ve yüksek kolesterol bulunur.

Böbrek hastalarında mide bulantısının birkaç nedeni olabilir: 1. Böbrek Enfeksiyonları: Bakteriyel enfeksiyonlar böbreklerde iltihaplanmaya yol açarak mide bulantısına neden olabilir. 2. Böbrek Taşları: Böbreklerde oluşan taşlar, idrar akışını engelleyerek ağrı ve mide bulantısına yol açabilir. 3. Sistemik Hastalıklar: Bazı sistemik hastalıklar, böbreklerde hasar oluşturarak mide bulantısı gibi semptomları tetikleyebilir. 4. Toksin Birikimi: Böbrekler yeterince iyi çalışmadığında, vücutta biriken toksinler mide bulantısına neden olabilir. Bu semptomlarla karşılaşan bireylerin, bir sağlık profesyoneline başvurarak gerekli tetkiklerin yapılmasını sağlaması önemlidir.

Plazma sodyum düşüklüğü (hiponatremi) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Aşırı su tüketimi: Özellikle sporcular ve maraton koşucuları gibi aşırı egzersiz yapan kişilerde çok fazla su içmek hiponatremiye neden olabilir. 2. Böbrek hastalıkları: Böbrekler, vücuttan su ve sodyum atılımını düzenler; böbrek yetmezliğinde vücut fazla suyu atamayabilir. 3. Hormonal bozukluklar: Antidiüretik hormon (ADH) fazlalığı, vücudun su tutmasını artırarak hiponatremiye yol açabilir. 4. Kusma ve ishal: Sindirim sistemi rahatsızlıkları, vücudun sodyum kaybetmesine neden olabilir. 5. Yanıklar: Ciddi yanıklar, sodyum kaybına neden olabilir. 6. İlaç kullanımı: Diüretikler, antidepresanlar gibi bazı ilaçlar hiponatremiye katkıda bulunabilir. Hiponatremi belirtileri arasında baş ağrısı, bulantı, yorgunluk, kas krampları ve ciddi vakalarda bilinç bulanıklığı yer alır. Kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Hemodiyaliz tedavisinin süresi, böbrek fonksiyonlarının yeterli düzeye ulaşamadığı sürece devam eder. Kronik böbrek hastalığı olan hastalar için bu tedavi, böbrek nakli yapılana kadar sürebilir.

NKF kısaltması iki farklı organizasyona atıfta bulunabilir: 1. National Kidney Foundation (Ulusal Böbrek Vakfı), böbrek ve idrar yolu hastalıklarını önlemek, bu hastalıklardan etkilenen bireylerin ve ailelerin sağlığını iyileştirmek ve organ bağışını artırmak amacıyla faaliyet gösteren, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. 2. Organ Donation and Transplantation Alliance bünyesinde yer alan NKF, gönüllü sağlık kuruluşları kategorisinde yer alır ve organ bağışı ve nakli konularında çalışmalar yapar.

Şişko Nuri lakaplı oyuncu Sıtkı Sezgin'in hastalığı, böbrek ve karaciğer yetmezliği olarak belirtilmiştir.

Glomerüler hastalıklar, böbreklerin süzme işlevini yerine getiren glomerüllerde ortaya çıkan iltihaplanma (nefrit) durumlarıdır. Başlıca glomerüler hastalıklar şunlardır: 1. Glomerülonefrit: Glomerüllerde meydana gelen enflamasyon, idrarda kan ve protein kaçağına, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. 2. Polikistik böbrek hastalığı: Böbreklerde çok sayıda kist oluşması ve normal böbrek dokusunun bu kistlerle yer değiştirmesi durumudur. 3. Hızlı ilerleyen glomerülonefrit (HİGN): Böbrek işlevlerinde kısa sürede belirgin bozulmaya yol açan, acil müdahale gerektiren bir enflamasyon türüdür. 4. Nefrotik sendrom: İdrarda aşırı protein atılımı, ödem ve hipoalbüminemi ile karakterizedir. Bu hastalıkların nedenleri arasında diyabet, hipertansiyon, enfeksiyonlar ve genetik yatkınlık yer alabilir.

Fosfor kan tahlili, aşağıdaki durumların değerlendirilmesi için istenir: 1. Kemik Sağlığı: Osteoporoz, raşitizm ve osteomalazi gibi kemik hastalıklarının tespiti. 2. Böbrek Hastalıkları: Kronik böbrek hastalığı ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi. 3. Paratiroid Bez Hastalıkları: Paratiroid hormonunun aşırı veya yetersiz üretiminin belirlenmesi. 4. Beslenme Durumu: Beslenme yetersizlikleri ve malabsorpsiyonun (besin emilim bozukluğu) tespiti. 5. Genel Sağlık Değerlendirmesi: Rutin sağlık kontrolleri sırasında fosfor seviyelerinin kontrol edilmesi.

Evet, kronik böbrek hastalığı tehlikelidir. Tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Kronik böbrek hastalığının tehlikeleri arasında: - Böbrek yetmezliği: Böbreklerin işlevini tamamen kaybetmesi, vücutta sıvı birikmesi ve elektrolit dengesizliği gibi durumlara neden olabilir. - Kalp hastalıkları: Yüksek tansiyon ve yetersiz böbrek fonksiyonları, kalp sağlığını tehdit eder. - Metabolik kemik hastalıkları: Böbrekler, D vitamini ve kalsiyum dengesini düzenleyemediği için kemik yoğunluğu azalabilir. - Sinir sistemi bozuklukları: Yüksek üre seviyeleri, sinirsel bozukluklara ve hafıza problemlerine yol açabilir. Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri, hastaların yaşam süresini ve kalitesini artırabilir.

Kronik böbrek yetmezliğinde anemi, birkaç nedenden kaynaklanır: 1. Eritropoetin (EPO) Üretiminin Azalması: Böbrekler, kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyaran EPO hormonunu salgılar. 2. Demir Eksikliği: Böbrek hastaları genellikle yeterli demir depolarına sahip değildir. 3. Kronik Enflamasyon: Kronik böbrek hastalığı, demirin vücut tarafından kullanılmasını zorlaştırarak anemiye katkıda bulunur. 4. Kanama Eğilimi: Üremik hastalarda trombosit fonksiyon bozukluğu nedeniyle kanamalar sık görülür. 5. Folik Asit ve B12 Eksikliği: Bu vitaminlerin eksikliği de anemiye neden olabilir.

EPO (eritropoetin) düşüklüğü çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Böbrek hastalıkları: EPO, esas olarak böbreklerde üretildiği için, böbrek fonksiyonlarının azalması EPO seviyesinin düşmesine yol açabilir. 2. Anemi: EPO yetmezliği, eritropoezin azalmasına ve dolayısıyla anemiye neden olabilir. 3. Demir eksikliği: EPO üretimi için demir gereklidir, bu nedenle demir eksikliği EPO seviyelerini düşürebilir. 4. Gizli kanamalar: Mide veya bağırsak gibi gizli kanamalar, EPO üretimini azaltabilir. 5. Aşırı stres ve alkol tüketimi: Bu durumlar da EPO düşüklüğüne katkıda bulunabilir.

Serum plazma kreatinin yüksekliğinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Kronik Böbrek Hastalıkları: Böbreklerin yavaş yavaş işlev kaybı yaşaması. 2. Akut Böbrek Yetmezliği: Ani gelişen böbrek hasarları veya enfeksiyonlar. 3. Dehidratasyon: Vücuttaki sıvı kaybı, böbreklerin kreatinini yeterince atamamasına neden olabilir. 4. Kas Yaralanmaları: Kas dokusundaki hasar, vücutta fazla kreatinin birikimine yol açabilir. 5. Yüksek Protein Alımı: Aşırı protein tüketimi, vücuttaki kreatinin üretimini artırabilir. 6. Bazı İlaçlar: Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar ve ACE inhibitörleri gibi ilaçlar böbrek fonksiyonlarını etkileyerek kreatinin düzeylerini yükseltebilir. Yüksek kreatinin seviyeleri, erken müdahale edilmediğinde böbrek fonksiyonlarını kalıcı olarak etkileyebilir. Bu nedenle, belirtiler yaşandığında bir doktora başvurulması önemlidir.

Parikalsitol ampul, kronik böbrek hastalığında hemodiyaliz sırasında ortaya çıkan düşük aktif D vitamini seviyeleri ve buna bağlı olarak gelişen kandaki yüksek paratiroid hormon seviyelerinin (sekonder hiperparatiroidizm) önlenmesi ve tedavisinde kullanılır.

Doktor Robert D. Toto, nefrolog olarak görev yapmaktadır. Doktor Toto'nun iş yaptığı bazı alanlar: - Kronik böbrek hastalığı; - Hipertansiyon (yüksek kan basıncı); - Böbrek nakli. Ayrıca, genel iç tıp alanında da hizmet vermektedir.

Yapay böbrek, kronik böbrek yetmezliği çeken hastalara takılır. Ayrıca, böbrek nakli için uygun bir verici bulunduğunda, son dönem böbrek hastalığı olan hastalara da yapay böbrek takılabilir.

Ceren Sarı (Ceren Koç), "böbrek yetmezliği" hastalığıyla mücadele etmektedir.

Böğür ağrısı çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalıklar arasında: Böbrek hastalıkları: Böbrek enfeksiyonları, böbrek taşları, böbrek kistlerinin patlaması. Kas ve yumuşak doku sorunları: Kas spazmları, omurgada enfeksiyon veya kırık. Sindirim sistemi sorunları: Apandisit, safra kesesi hastalıkları, pankreatit. Akciğer hastalıkları: Zatürre, plörezi, akciğer ödemi. Üreme sistemi sorunları: Dış gebelik, yumurtalık kistleri. Şiddetli ve ani başlayan böğür ağrıları durumunda acil tıbbi yardım alınmalıdır.

Gamopati, B lenfositlerin anormal derecede üremesi sonucu aşırı düzeylerde immünoglobulin veya antikor üretimi anlamına gelir. Bu durum, Hodgkin hastalığı, çoklu miyelom ve makroglobinemi gibi hastalıklarda ikincil olarak ortaya çıkar.

Klor (klot) düşüklüğü, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve genellikle altta yatan sağlık sorunlarının belirtisi olarak ortaya çıkar. Klor düşüklüğünün bazı nedenleri şunlardır: Dehidratasyon: Aşırı terleme veya ishal gibi nedenlerle su kaybı, klor seviyelerinin düşmesine neden olabilir. Böbrek hastalıkları: Böbreklerin doğru şekilde çalışmaması, vücuttaki klor dengesini etkileyebilir. Adrenal yetmezlik: Addison hastalığı gibi durumlar, elektrolit dengesizliklerine yol açarak klor seviyelerini düşürebilir. Diüretik kullanımı: Vücuttan sıvı atılmasını hızlandıran ilaçlar, klor düşüklüğüne neden olabilir. Metabolik alkaloz: Vücudun asit-baz dengesinin bozulması, klor seviyelerinin düşmesine yol açabilir. Kistik fibroz: Bu genetik hastalık, ter ve diğer vücut sıvılarında klor seviyelerini artırarak kan klor seviyelerini düşürebilir. Klor düşüklüğü belirtileri ve tedavisi, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir.

IgM nefropati, böbreklerin filtrelerini (glomerülleri) etkileyen bir otoimmün hastalıktır. Belirtileri arasında: - Proteinüri (idrarda protein kaçağı); - Ödem (özellikle göz, el ve ayaklarda şişme); - Düşük kan albümin seviyeleri; - Yüksek kolesterol ve kan basıncı. Teşhis, genellikle böbrek biyopsisi ile konur ve bu testte glomerüllerde IgM birikimi tespit edilir. Tedavi, yüksek tansiyon ilaçları, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar ve ACE inhibitörleri gibi ilaçları içerebilir.