Atatürk

Atatürk'ün ajandasında ne olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Atatürk ile ilgili hazırlanan bazı ajandaların içindekiler şu şekildedir: Atatürk Ajandası. 100. Yılda Atatürk ve Cumhuriyet Ajandası. Bunun yanı sıra, Atatürk'ün zamansız ruhunu ve fikirlerini günlük hayata taşımayı amaçlayan "Atatürk Ajandası" adlı bir ajanda da bulunmaktadır.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" sözü, 22 Eylül 1924 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından Samsun İstiklal Ticaret Mektebi'nde öğretmenlere yaptığı konuşmada söylenmiştir.

Atatürk Garnizon Koşusu, her yıl 27 Aralık tarihinde düzenlenir.

Artvin Atatürk Heykeli'nin 22 metre yüksekliğinde olmasının nedeni, heykelin Mustafa Kemal Atatürk'ün Dumlupınar'da kayaların üzerinde yürüdüğü anı canlandırmasıdır. Heykelin yapımında 40 ton çelik ve 10 ton bakır kullanılmıştır.

Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet edin" dediği iddiası, sağlık boyutundan ziyade güvenlik boyutuyla ilgilidir. 1938 yılında hastalığının ağırlaştığı dönemde, Atatürk Hatay konusundaki kararlılığını korumaktaydı. Atatürk araştırmacısı Eriş Ülger ise bu sözün Atatürk'e ait olmadığını, böyle bir ifadeye dair belge bulunmadığını öne sürmüştür.

Atatürk'ün Florya'yı sevmesinin birkaç nedeni vardır: Doğal güzellik: 1935 yılında Florya'yı ziyaret ettiğinde, sahilin kumu ve denizi çok hoşuna gitmiştir. Halkla iç içe olma: Atatürk, Florya'da halkla birlikte denize girip çıkarak halk ile yakınlaşma fırsatı bulmuştur. Modern tesisler: Atatürk, Florya'nın modern tesislerle donatılmasını istemiş ve bu amaçla bir deniz köşkü inşa ettirmiştir. İstanbul'a yakınlık: Florya, İstanbul'a yakın bir sayfiye yeri olarak, Ankara'dan İstanbul'a gelişlerinde devlet işlerini buradan sürdürmesine olanak tanımıştır.

Evet, Tunus'ta Türkiye heykeli bulunmaktadır. Tunus'un başkenti Caracas'ta, Kemal Atatürk Parkı'nda Atatürk heykeli yer almaktadır.

Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması üzerine şu mektubu yazmıştır: > "Bu karar Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lâzım gelecektir. Türk kadını evdeki medenî mevkiini salâhiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasî hayatta belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de mebus seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medenî memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır".

Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatmıştır. Bu süreçte izlediği adımlar: Amasya Genelgesi: 22 Haziran 1919'da yayımlanarak halkı işgale karşı direnişe çağırmıştır. Erzurum ve Sivas Kongreleri: Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı için mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Atatürk, halkı işgale karşı örgütlemek amacıyla bu kongreleri toplamış ve milli bilincin yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Atatürk'ün katıldığı Trakya Manevraları, 17-20 Ağustos 1937 tarihleri arasında, yaklaşmakta olan II. Dünya Savaşı öncesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hazırlık seviyesini gözden geçirmek ve olası düşman tehditlerine karşı güç gösterisi yapmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Manevralar, aynı zamanda Balkanlardaki stratejik konumu güçlendirmek ve Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejilerini yeniden değerlendirmek için de düzenlenmiştir. Tatbikatlara Bulgaristan, Fransa, Irak, İngiltere, İran, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya'dan askeri heyetler katılmış, bu da dosta güven, düşmana korku mesajı olarak yorumlanmıştır.

Atatürk ve İsmet Paşa arasındaki boy farkı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı kaynaklar Atatürk'ün boyunun 1.66-1.67 metre, İsmet İnönü'nün ise 1.70 metre civarında olduğunu belirtmektedir. Boy farkının neden kaynaklandığına dair spesifik bir açıklama yapılmamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk askeri görevi, 1905 yılında Mekteb-i Erkân-ı Harbiye'den (Harp Akademisi) kurmay yüzbaşı olarak mezun olduktan sonra, Şam merkezli Beşinci Ordu'da görev yapmaktır. Atatürk, bu ordunun emrinde 1905-1907 yılları arasında görev almıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, son Cumhuriyet Bayramı olan 29 Ekim 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda bulunuyordu. Atatürk, bu özel günde Ankara'daki kutlamalara katılmayı çok istemiş, ancak sağlık durumu nedeniyle bu mümkün olmamıştı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Dünyada her şey kadının eseridir" sözü, 9 Mayıs 1935 tarihinde CHP'nin 4. kurultayını açış konuşmasında söylenmiştir. Ayrıca, bu sözün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bağlamında, 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması fikrinin ortaya atıldığı 26-27 Ağustos 1910 tarihli Danimarka'daki İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda da dile getirilmiş olabileceği belirtilmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün en güzel portresinin kim tarafından yapıldığına dair kesin bir görüş yoktur. Ancak, Atatürk'ün portrelerini yapan bazı önemli sanatçılar şunlardır: İbrahim Çallı: 1935 tarihli "Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa" adlı portresi ile Atatürk'ü en güzel yorumlayan sanatçılardan biri olarak kabul edilir. Feyhaman Duran: Atatürk'ün portresini yapan ilk sanatçılardan biridir ve yirmi civarında Atatürk portresi bulunmaktadır. Prof. Arthur Kampf: Atatürk'ün Mareşal üniformasıyla yaptığı portreler, devlet dairelerinin demirbaşları arasında yer almıştır. Portrelerin güzelliği kişisel tercihlere göre değişebilir.

Atatürk'ün not defterleri, onun fikir ve düşünce yapısını yansıttığı ve dönemin siyasi, askeri, toplumsal ve ekonomik koşullarına ışık tuttuğu için önemlidir. Not defterlerinde yer alan bilgilerin bazı özellikleri: Özenle veya gelişigüzel yazılmış olmaları: Defterler, farklı yazım şekilleriyle Atatürk'ün karakterini ve o dönemdeki durumunu yansıtır. Çeşitli konular: Ekonomi, sosyal, kültürel ve askeri konularda notlar bulunur. Gelecek nesillere rehberlik: Geniş bir bilgi birikimini kağıda dökerek gelecek nesillere ışık tutar. Kişisel iç dünya: Günlük gibi, o anki duygu ve düşünceleri yansıtır.

Atatürk'ün ölümünden sonra herhangi bir özel antlaşma yapılmamıştır. Ancak, Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye'de çeşitli siyasi ve diplomatik gelişmeler yaşanmıştır. Örneğin, 11 Kasım 1938'de İsmet İnönü Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Atatürk'ün ölümünden en çok öne çıkan antlaşma ise 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'dır. Bu antlaşma, Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılmış ve Türkiye'nin modern sınırlarını belirlemiştir.

Atatürk'e göre düşünce hürriyeti, her bireyin istediği gibi düşünme, istediği siyasi düşünceye sahip olma ve vicdani inançlarını serbestçe gerçekleştirme hakkını ifade eder. Atatürk, düşünce hürriyetinin ancak herkese karşı hoşgörü göstermekle korunabileceğini belirtmiştir. Atatürk'ün konuyla ilgili bazı sözleri: "Türkiye’de, bir kimsenin fikirlerini zorla başkasına kabul ettirmesine müsaade edilemeyeceğini". "Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasal bir düşünceye sahip olmak, mensup olduğu bir dinin gereklerini yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin düşüncesine ve vicdanına hâkim olunamaz".

Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın kaidesinde sadece "1928" yazmaktadır. Anıtın üzerinde başka bir yazı veya rakam bulunmamaktadır.

Evet, Atatürk'ün 3000'den fazla kitap okuduğu doğrudur.