Aşk

"En Sevdiğim Pastam" (My Favorite Cake), 70 yaşındaki Mahin'in yalnızlığına son verme çabasını ve bu süreçte yaşadığı olayları anlatır. Filmin bazı konuları: Yalnızlık ve sosyalleşme: Mahin, arkadaşlarıyla yaptığı bir sohbet sonrası dışarı çıkmaya ve sosyalleşmeye karar verir. İran'da devrim sonrası yaşam: Film, İran'daki siyasi yasakların ve ahlak polislerinin etkilerini gösterir. Aşk ve arzu: Mahin, bir erkekle tanışır ve bu tanışma, onun için unutulmaz bir geceye dönüşür. Film, 2024 yılında Berlin Film Festivali'nde FIPRESCI ve Ekümenik Jüri ödüllerine layık görülmüştür.

The Princess Bride filminin konusu şu şekilde özetlenebilir: Bir dedenin, hasta torununa okuduğu bir kitapla başlayan filmde, Prenses Buttercup'a aşık olan Westley'in, onu kötü kalpli Prens Humperdinck'ten kurtarma çabası anlatılmaktadır. Westley, Buttercup ile evlenebilmek için servetini kazanmak üzere yurtdışına gider, ancak gemisi Dread Pirate Roberts tarafından saldırıya uğrayınca öldüğü varsayılır. Westley, Buttercup'ı kurtarmak için bir grup arkadaşıyla yola çıkar. Siyah maskeli bir adam, onları takip ederken, aynı zamanda Humperdinck ve askerleri de peşlerindedir. Film, gerçek aşkın her zorluğun üstesinden gelebileceği mesajını verir. Ayrıca, The Princess Bride, komedi, fantezi, aşk ve macera gibi farklı türlerin bir araya geldiği bir yapımdır.

"Bizden Olur Mu?" dizisi, aşk hayatında mutlu olamamak gibi ortak bir noktası olan Deniz ve Sarp karakterlerini bir araya getirir. Dizi, taktikler nedeniyle her buluşmayı berbat hale getiren Deniz ve Sarp'ın, tüm zorluklara rağmen "biz" olmayı başarabilme çabasını anlatır.

Temizlikçilerin neden aşık olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, insanların aşık olmasının bazı nedenleri şunlardır: Uyumluluk. Gizemli ve bilmece gibi gelen kişiler. Güvende hissetme. Aşkın nedenleri karmaşıktır ve kişiden kişiye değişebilir.

Birine meftun olmak, "bir şeye ya da bir kişiye hayran kalmış, aşırı derecede tutulmuş, âşık olmuş" anlamına gelir. Meftun olmak, kişinin yoğun bir sevgi veya hayranlıkla bağlandığını belirtir.

Milan Kundera'nın "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" adlı romanı, dört farklı karakter üzerinden varoluşçuluk, geleneksellik, aile, kadın-erkek ilişkileri ve siyasi otorite gibi kavramları irdeler. 1968 Prag Baharı ve ardından SSCB'nin Çekoslovakya'yı işgalini arka plan olarak kullanan roman, bu olayların karakterlerin hayatlarını nasıl değiştirdiğini ele alır. Eserde işlenen bazı temalar: Ağırlık ve hafiflik: Yaşamda sonsuza kadar tekrar eden şeyler ağırlığı, bir defa yaşanan şeyler ise hafifliği temsil eder. Bağımsızlık ve bağlılık: Tomas, insanın tüm bağlarından kurtulması gerektiğini düşünürken, Tereza derin bir bağlanma ihtiyacı duyar. İhanet ve sadakat: Sabina ihaneti yaşam tarzı olarak benimserken, Tereza sonsuz sadakat gösterir. Roman, okuyucunun fikirlerinin sürekli yer değiştirmesine neden olan iç hesaplaşmalarla, varlığı, felsefi anlamda ağırlığın gerekliliğini, hafifliğin verdiği huzuru ve tercihlerle buna nasıl yön verildiğini sorgular.

Güneş Demirel'in "Seni Severken" kitabı, karşılıksız bir aşkın hikayesini anlatıyor. Kitapta ele alınan bazı konular: Deniz'in çocukluktan beri aşık olduğu Ateş'e olan aşkı; Ateş'in başka biriyle evli olması; Deniz'in, Ateş'e olan aşkını geride bırakıp kendi ailesini kurma çabası; Ateş'in karısının aldatması sonucu İstanbul'a taşınmaları; Deniz'in, Ateş'e olan ilgisini fark eden Ateş'in, ona karşı gelgitli bir aşk yaşaması; Gülsu'nun, Erkan'a olan aşkı ve yaşadıkları zorluklar; Erkan'ın siyasi olayların içinde olması ve duygularını ifade etmekte zorlanması. Kitap, aşk, romantizm, sevgi, üzüntü, hasret, kıskançlık, öfke ve neşe gibi birçok duyguyu aynı anda hissettiren bir kurguya sahip.

Mevlânâ'nın en büyük aşkı olarak genellikle Şems-i Tebrîz-î kabul edilir. Mevlânâ'ya göre aşk, kâinatı okuma kitabıdır ve her şeyin temelinde yer alır.

Sevgiliyle izlenebilecek video önerileri: Filmler: The Notebook. La La Land. Before Sunrise. Eternal Sunshine of the Spotless Mind. Diziler: Outlander. Modern Love. Stranger Things. Video önerileri, çiftlerin zevklerine ve tercih ettikleri türlere göre değişiklik gösterebilir.

Malizia (1973) filmi, dul bir baba ve üç oğlunun, yeni hizmetçileri Angela'ya olan cinsel arzularını konu alır. Özeti: Dul giyim tüccarı Ignazio, karısı Angela'nın ölümünden sonra yeni bir hizmetçi tutar. Angela, üç oğlunun da ilgisini çeker; en büyük oğlu 18 yaşındaki Anthony ilerlemelerini reddederken, 14 yaşındaki Nino genç kadına aşık olur ve babasının niyetlerini fark ederek Angela'yı evliliğe ikna etmeye çalışır. Angela, Nino'nun erotik oyunlarına teslim olur ve sonunda onunla birlikte olur. Nino, saplantısından kurtulup, babasının Angela ile evlenmesine engel olmaktan vazgeçer. Film, Salvatore Samperi tarafından yönetilmiş bir İtalyan erotik komedi-dramasıdır.

"Yüreğimde Bir Yara Var" şarkısı, derin bir aşk acısı ve ihanetin yarattığı duygusal travmayı anlatmak amacıyla yazılmıştır.

İrem Derici ve Eda Sakız'ın "Papatya" şarkısı, aşk, kalp kırıklığı ve kabullenmeyi anlatır. Bazı şarkı sözleri ve anlamları: "Aşkın sözlerinden daha da acı en beteri". "Vurdun gölgemden sana yollarım engebeli, sana çarpılır gözlerim yokluğunla bölme beni". "O gözleri bu ömrümün armağanı, Yaradan kime ne vereceğini biliyor". Genel olarak şarkı, karşılıksız aşk, özlem ve aşkın yolculuğunun belirsizliğini kabullenmeyi anlatan bir hikaye sunar.

İşte "seni çok seviyorum aşkım" ifadesiyle yazılabilecek uzun bir mesaj örneği: "Aşkım, seninle tanıştığım günden beri hayatımın her anı daha anlamlı. Seninle geçirdiğim her saniye, kalbimde tarifsiz bir huzur yaratıyor. Bana hissettirdiğin sevgi için, her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim. Seninle kurduğumuz hayaller, yaşamak istediğim en tatlı gerçekler. Birlikte geçirdiğimiz her an, geleceğimizin ne kadar güzel olacağını hatırlatıyor. Elini tuttuğumda hissettiğim o sıcaklık, hayat boyu yanımda olacağını bilmenin verdiği güven. Seni her daim, her koşulda seveceğim. Senin sevgin bana güç veriyor, hayatta karşıma çıkan her şeyle mücadele edebileceğimi hissettiriyor. Gülüşün, bakışların ve içindeki o saf iyilik bana her zaman ilham kaynağı oluyor. Seninle olduğumda daha iyisi olmaya çalışıyorum çünkü sen buna değersin. Hayat bazen zor, bazen yorucu olabilir ama seninle bu zorlukların üstesinden gelmek çok kolaylaşıyor. Yanında olduğumu, her zaman senin destekçin olacağımı bilmeni istiyorum. Seni sevmek, benim için en mutluluk verici şey ve kalbim hep sana ait olacak."

Eski sevgilinin geri dönmek istediğine dair bazı işaretler: Düzenli iletişim: Eski sevgili, düzenli olarak mesaj atıyor veya arıyorsa, bu seninle ilgilendiğinin göstergesi olabilir. Sosyal medya ilgisi: Sosyal medyada paylaşımlarınızı beğenmesi ve yorum yapması, hala hisleri olabileceğinin işareti olabilir. Özür dileme: Hatalarını kabul edip özür dilemesi, işleri düzeltmek istediğine işaret edebilir. Tesadüfi karşılaşmalar: Sürekli gittiğiniz yerlerde ortaya çıkması, seninle yeniden bağlantı kurmaya çalıştığını gösterebilir. İltifatlar: Sana iltifat etmesi, olumlu düşünceleri olduğunu gösterebilir. Ancak, her insanın farklı olduğunu ve bu işaretlerin kesin bir geri dönüş anlamına gelmeyeceğini unutmamak gerekir.

Sevgi, bir kişiye veya bir şeye karşı duyulan bağlılık, ilgi ve içtenlikli yakınlık duygusu anlamına gelir. Sevginin bazı temel öğeleri şunlardır: İlgi; Sorumluluk; Saygı; Empatik anlayış. Sevgi, tek başına bir duygu olmakla birlikte, nesneleri çok ve çeşitlidir; benlik sevgisi, anne-baba sevgisi, eş sevgisi, çocuk sevgisi, arkadaş sevgisi, vatan sevgisi, tabiat sevgisi, Allah sevgisi gibi farklı türleri bulunur.

Evet, Azra Erhat ve Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) sevgiliydiler. Azra Erhat, 1953 yılında başlayan ve Balıkçı’nın 1973’teki vefatına kadar devam eden süreçte, mektuplarla ve mavi yolculuklarla süren bir ilişki yaşamıştır.

"Bir Ömrün Sonbaharı" filmi, çocukluk travmaları ve kaybetme korkusuyla mücadele eden Zeynep'in, Can ile tanıştıktan sonra aşkı ve umudu keşfetmesini anlatıyor. Can'ın amansız hastalığına rağmen, Zeynep ve Can'ın aşkı her türlü zorluğun üstesinden gelmeye çalışırken, izleyiciye gerçek aşkın gücü ve hayatın değeri sorgulanıyor.

Kısa aşk mesajı yazmak için aşağıdaki öneriler değerlendirilebilir: Doğru kelimeleri seçmek. Duyguları içtenlikle ifade etmek. Öz ve anlamlı ifadeler kullanmak. Kişisel dokunuşlar eklemek. Romantik ifadeler kullanmak. Örnek kısa aşk mesajları: "Seninle her anı daha güzel yaşıyorum. İyi ki varsın." "Aşk, seninle anlam kazandı. Seni seviyorum." "Her gülümsemen, içimde bahar gibi çiçek açtırıyor." "Seni hata yaptığında bırakacak kadar değil, baştan aşağı hata olduğun zamanlarda bile vazgeçemeyecek kadar çok seviyorum." "Seni sürekli gülümsetmeye çalışmam bu yüzdendir."

Sevgiliye söylenebilecek en güzel duygusal sözlerden bazıları şunlardır: "Gözlerin, dünyaya açılan en güzel pencere. İçindeki ışık, beni karanlık günlerimde bile aydınlatıyor." "Sensiz geçen zaman, çiçeksiz bahçe gibi solgun ve eksik. Sen geldiğinde dünyam yeşeriyor, adeta hayatıma bahar getiriyorsun." "Gülüşün, içimi aydınlatan bir güneş gibi. Seninle dünyam aydınlanıyor, aşkın yüreğimi sıcacık yapıyor." "Seninle birlikte olmak, yağmurlu bir havanın ardından gökyüzünde beliren gökkuşağı gibi. Hayatın gri tonları yalnızca seninle renkleniyor." "Seninle geçirdiğim her an, bir ömre bedel." "Gözlerin, hayatımın en güzel manzarası. Her bakışında yeni bir dünya keşfediyorum." "Aşkın, kalbimde rengarenk çiçekleri açtıran bir bahar gibi. Her bir çiçek, senin sevginle beslendikçe daha da güzelleşiyor." "Seninle her an, hayatın en güzel parçası oluyor." "Kalbim, senin adınla dolup taşıyor. Seninle var olmak, hayatımın en anlamlı hali." "Gözlerin, içinde kaybolduğum en derin okyanus. Seninle buluştuğumda, kendimi buluyorum."

Kasım ayında aşkın daha güzel olmasının bazı nedenleri: Hava koşulları: Daha soğuk günler ve uzun geceler, insanları birbirine daha yakınlaştırır. Romantik atmosfer: Sarı, kırmızı yapraklar, yağmurlu havalar ve mevsimsel mumlar gibi unsurlar romantizmi artırır. Duygusal yoğunluk: Sonbahar, insanların ruh halini derinleştirir ve aşkı daha sade ama derin bir şekilde yaşama fırsatı sunar. Bırakma ve içsel yolculuk: Kasım, sevdiklerimizi veya sorumluluklarımızı geride bırakıp, içsel bir yolculuğa çıkmak için uygun bir zamandır. Aşkın güzelliğinin kişisel algılara bağlı olduğunu ve her ayın kendine özgü güzellikleri olabileceğini unutmamak gerekir.