Muayyen, belirli, belirlenmiş, tayin edilmiş anlamlarına gelir. Örnek cümleler: Toplantıya katılacak olanlar, muayyen bir saatte salonda bulunmalıdır. Bu kavşakta trafik ışıkları, araçların muayyen bir düzende ilerlemesini sağlar. Osmanlı tarihindeki dram, Edip Hoca gibilerin tavizinden ziyade, bu tavizi istemenin muayyen bir devirden sonra âdeta tabii hal oluşundandır.