• Buradasın

    Splendid siyaset hangi dönem?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Splendid Politics" dizisi, Joseon Hanedanlığı döneminde geçmektedir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İngiltere'nin uyguladığı splendid isolation politikası nedir?

    Splendid isolation (muhteşem yalnızlık) politikası, 19. yüzyılda İngiltere'nin benimsediği, Avrupa'daki büyük güçlerle kalıcı ittifaklardan kaçınmayı amaçlayan bir dış politika yaklaşımıdır. Bu politikanın bazı temel özellikleri: Coğrafi konum: İngiltere'nin adasal konumu, kıtasal sorunlardan uzak durmasını sağlamıştır. Askeri üstünlük: Güçlü donanması, hem anavatanını hem de sömürgelerini korumuştur. Ekonomik çıkarlar: İngiltere, sanayi devrimi sayesinde küresel ticaret ağlarında önemli bir yere sahipti ve bu çıkarlarını korumak istiyordu. Politikanın sona ermesine yol açan bazı gelişmeler: Almanya'nın yükselişi: Almanya'nın askeri genişlemesi, İngiltere'yi daha fazla Avrupa siyasetine dahil olmaya zorlamıştır. Boer Savaşı: 1899-1902 yılları arasındaki Boer Savaşı'ndaki yenilgi, İngiltere'nin daha aktif bir politika izlemesine yol açmıştır. Splendid isolation politikası, 1904'te Fransa ile imzalanan Entente Cordiale (dostane anlaşma) ve 1902'de Japonya ile kurulan Anglo-Japon İttifakı ile sona ermiştir.

    Splendid politics ne anlatıyor?

    "Splendid Politics" (Hwajung), Prenses Jeongmyeong'un yükselişini ve düşüşünü konu alır. Prenses Jeongmyeong, Kral Seongjo'nun kızıdır. Dizide, iktidar mücadeleleri ve kişisel fedakarlıklar işlenir. Başlıca karakterler: Prens Gwanghae (Cha Seung-won). Prenses Jeongmyeong (Lee Yeon-hee). Kral Injo (Kim Jae-won). Hong Joo-won (Seo Kang-joon).

    Splendid ne demek?

    Splendid kelimesi, İngilizce'de "müthiş", "muhteşem", "olağanüstü", "mükemmel" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, "görkemli", "harika", "şahane", "fevkalade" gibi anlamları da vardır. Örnek cümleler: "Your speech was splendid" (Konuşmanız müthişti). "She was wearing a splendid outfit" (Muhteşem bir kıyafet giyiyordu). "We used to picture it as the most splendid event of our lives" (Bunu eskiden hayatımızın en mükemmel anı olarak resmederdik).