• Buradasın

    Nasrettin Hoca'nın mum ışığı fıkrası nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Nasrettin Hoca'nın mum ışığı fıkrası şöyledir 34:
    Bir gün Nasrettin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar 5. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş 5. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek 5.
    Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş 5. Sonra yanına gelenlere:
    • Tamam, demiş. İddiayı kazandım 5.
    • Ne oldu ne yaptın demişler 5.
    • Bekledim sabaha kadar, demiş 5.
    • Hayır, demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın 5. İddiayı kaybettin 5! Ziyafetimizi hazırla 5.
    Hoca çaresiz kabul etmiş 5. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş 5. Güya yemek pişirecek 5.
    • Ne yapıyorsun? demişler 5.
    Kıs, kıs gülerek cevap vermiş:
    • Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar 5. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek 5!
    Fıkranın bulunduğu bazı siteler şunlardır:
    • dersimiz.com 3;
    • fikralarimiz.com 4;
    • masalsarayi.com 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Nasrettin hocanın 3 tane fıkrası ve anlamı nedir?

    Nasrettin Hoca'nın üç fıkrası ve anlamları: 1. Göle Maya Çalmak Fıkrası: Fıkra: Nasreddin Hoca, gölün kıyısına gidip elindeki yoğurdu göle döker ve "Gölü mayalıyorum" der. Anlam: Bu fıkra, imkansız görünen bir şeyin bile mümkün olabileceğini ve "ya tutarsa" demeyi simgeler. 2. Parayı Veren Düdüğü Çalar Fıkrası: Fıkra: Hoca, pazarda düdük satan bir adamın önünde durup düdüklerin fiyatını sorar ve "Parayı veren düdüğü çalar" der. Anlam: Bu söz, hayatın birçok alanına uyarlanarak, bir şeyi elde etmek için çaba göstermenin gerekliliğini ifade eder. 3. Eşeğe Ters Binmek Fıkrası: Fıkra: Hoca, bir gün eşeğine ters biner ve insanlar neden böyle bindiğini sorunca, "Beni herkes tanır, eşeği de tanır. Böylece kimse eşeği yanlış yere götürüyor sanmaz" der. Anlam: Bu fıkra, görünüşün bazen gerçeği yansıtmadığını ve ön yargıların yanlış olabileceğini vurgular.

    Nasrettin Hoca'nın 4 tane fıkrası nedir?

    İşte Nasreddin Hoca'nın dört fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve düdük istemişler. Hoca, sadece para veren çocuğa düdük vermiş. 2. Ya Tutarsa: Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt mayası çalmış. Bir köylü bunu görüp sormuş, Hoca da "Ya tutarsa" demiş. 3. Gönlüm Buna Razı Olmadı: Eşeği ile kasabaya giden Hoca, çuvalı sırtına almış. Köylüler neden eşeğe yüklemediğini sormuşlar, Hoca da hayvanın zaten kendisini taşıdığını, çuvalı da ona taşıtmanın gönlüne razı olmadığını söylemiş. 4. Kazan Doğurdu: Hoca, komşusundan kazanı istemiş, işini bitirip geri verirken içine küçük bir tencere koymuş. Kazan sahibi tencereyi görünce sormuş, Hoca da "Müjde, kazanınız doğurdu" demiş.

    Nasrettin Hoca'nın fıkraları neden komiktir?

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarının komik olmasının birkaç nedeni vardır: Alışılmışın dışında bir karakter olması. Herkesin kendinden bir şeyler bulabilmesi. Çeşitli konuları ele alması. Sıradan olayları sıra dışı bir zekayla ele alması. Ayrıca, Nasrettin Hoca fıkralarında yer alan bazı replikler, günlük dilde kullanılan ifadeler haline gelmiştir.

    Nasrettin Hoca'nın 5 tane fıkrası nedir?

    İşte Nasrettin Hoca'nın beş fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Nasrettin Hoca, pazarda düdük satan bir adamın önünde durur ve düdüklerin fiyatını sorar. Adam, "Parayı veren düdüğü çalar!" der. Hoca, bu sözü hayatın birçok alanına uyarlayarak meşhur eder. 2. Kazanın Doğurduğuna İnanırsan: Hoca, komşusundan kazan ödünç alır ve geri verirken içine küçük bir kazan koyar. Komşusu şaşırarak sorar: "Bu ne?" Hoca gülerek cevap verir: "Kazan doğurdu". 3. Eşeğe Ters Binen Hoca: Nasrettin Hoca, bir gün eşeğine ters biner. İnsanlar merakla neden böyle bindiğini sorunca, "Beni herkes tanır, eşeği de tanır. Böylece kimse eşeği yanlış yere götürüyor sanmaz" der. 4. Ye Kürküm Ye: Hoca, bir gün fakir kıyafetlerle bir ziyafete katılır ve ilgisiz kalır. Daha sonra yeni bir kürk giyip aynı ziyafete gider, herkes ona saygı gösterir. Hoca, kürküne bakarak "Ye kürküm ye!" der. 5. Göle Maya Çalmak: Hoca, elinde bir kap yoğurtla gölün kenarına gelir ve yoğurdu göle döker. İnsanlar, "Hoca, gölden yoğurt mu olur?" deyince, "Ya tutarsa!" der.

    Nasreddin Hoca'nın fıkralarının konusu nedir?

    Nasreddin Hoca'nın fıkralarının konusu genellikle günlük olayları sıra dışı bir zekayla ele alması ve her durumdan bir ders çıkarması üzerine kuruludur. Fıkralarda işlenen bazı ana temalar: - İnsan ilişkileri ve özeleştiri. - Para ve menfaat ilişkisi. - Toplumsal gözlemler ve yaşam bilgeliği.

    Nasrettin hocanın en çok bilinen fıkrası nedir?

    Nasrettin Hoca'nın en çok bilinen fıkralarından bazıları şunlardır: Ya Tutarsa!. Parayı Veren Düdüğü Çalar. Acemi Bülbül. Bindiği Dalı Kesmek. Nasrettin Hoca'nın yaklaşık 300 fıkrası olduğu, bazı kaynaklarda ise 500'den fazla fıkrası bulunduğu belirtilmektedir.

    Nasrettin Hoca'nın eserleri nelerdir?

    Nasrettin Hoca'nın eserleri arasında doğrudan yazdığı bir kitap bulunmamaktadır. Ancak, onunla ilgili çeşitli eserler ve derlemeler mevcuttur. Bunlar arasında: Fıkra ve Hikaye Derlemeleri: Nasrettin Hoca'nın fıkraları ve hikayeleri çeşitli derlemelerde toplanmıştır. Örneğin, "Nasrettin Hoca Fıkraları", "Nasrettin Hoca'dan Seçme Fıkralar" gibi eserler. Saltukname: Nasrettin Hoca'nın en eski belgesi olarak kabul edilen ve bibliyografik özellikler taşıyan bir eserdir. Tiyatro Oyunu ve Film: "Nasrettin Hoca'nın Mansıbı" ilk tiyatro oyunu, "Nastradin Hoca i Hitar Petar" ise ilk filmidir. Ayrıca, Nasrettin Hoca'nın fıkraları batı dillerine de çevrilmiş ve bu dillerde hakkında çeşitli neşriyat yapılmıştır.