• Buradasın

    Kültürel hegemonya ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kültürel hegemonya, İtalyan Marksist düşünür Antonio Gramsci tarafından ortaya atılan bir kavramdır 13.
    Kültürel hegemonya şu anlamlara gelebilir:
    • Egemen sınıfın, sadece ekonomik ve siyasi güç kullanarak değil, aynı zamanda kültürel kurumlar (medya, eğitim, din, sanat vb.) aracılığıyla kendi ideolojisini ve değerlerini toplumun geneline yayarak rızayı nasıl ürettiğini açıklamak 4.
    • Bir eksikliği, yetersizliği veya gayretsizliği mesele etmekten ziyade, “karşı tarafın” hâlâ tuttuğu iddia olunan birtakım iktidar imkânlarına dayanan üstünlüğüne işaret eden bir mefhum 2.
    Kültürel hegemonya, aynı zamanda şu anlamlara da gelebilir:
    • Popülerleşen ve ticarileşen bilimin kültürel hegemonyası 3;
      1. yüzyılı domine eden ABD ve dolaylı olarak İngiliz kültürel hegemonyası 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kültürel hegemonya nasıl oluşur?

    Kültürel hegemonya, İtalyan Marksist düşünür Antonio Gramsci tarafından ortaya atılan bir kavramdır ve egemen sınıfın ideolojisini ve değerlerini medya, eğitim, din, sanat gibi kültürel kurumlar aracılığıyla toplumun geneline yayarak rızayı nasıl ürettiğini açıklar. Kültürel hegemonyanın oluşumunda rol oynayan bazı unsurlar: Medya temsilleri. Alternatif görüşlerin marjinalleştirilmesi. Toplumsal kimliklerin inşası. Kültürel hegemonya, sadece belirli ideolojilerin dayatılması değil, aynı zamanda alternatif veya karşıt görüşlerin görünmez kılınması sürecini de içerir.

    Gramscinin hegemonya teorisi nedir?

    Antonio Gramsci'nin hegemonya teorisi, egemen sınıfların, toplumun büyük çoğunluğunun "rıza"sını kazanarak iktidarlarını sürdürdüklerini savunur. Gramsci'ye göre hegemonya: Politik bir ilkedir ve stratejik bir önderlik biçimidir. Toplumsal denetim biçimi olarak, egemen sınıfların bağımlı sınıflar üzerindeki rızaya dayalı iktidarını sürdürme kapasitesidir. Kültürel ve ideolojik güç ile kurulur; eğitim, medya, din, sanat ve spor gibi kurumlar aracılığıyla yayılır. Sınıf ittifaklarını içerir; işçi sınıfı öncülüğünde toplumun diğer sömürülen kesimleriyle birlikte kurulması amaçlanan bir ittifaktır. Gramsci, hegemonya kavramını, ne bir ideoloji ne de toplumsallaşmanın diğer biçimlerine indirgenebilir bir kavram olarak düşünmüştür.

    Hegemonyanın amacı nedir?

    Hegemonya, bir devletin veya grubun diğer devletler veya gruplar üzerinde üstünlüğü ve egemenliği anlamına gelir. Hegemonya kurmanın amaçları: Ekonomik, askeri, kültürel veya siyasi etki. Uluslararası politikaları etkileme. Toplumsal iktidar. Hegemonya, imparatorluk ve sömürgecilikten ayrışır; belirli bir düzeyde meşruiyet içerir.

    Hegemonya ve kültürel hegemoni nedir?

    Hegemonya ve kültürel hegemonya kavramları şu şekilde tanımlanabilir: 1. Hegemonya: Bir devletin, toplumsal sınıfın veya ideolojinin diğerleri üzerinde üstünlük kurarak onları yönlendirmesi ve kontrol etmesi anlamına gelir. 2. Kültürel Hegemonya: Egemen sınıfın veya kültürün, kendi ideolojisini ve değerlerini medya, eğitim, din, sanat ve popüler kültür gibi kültürel kurumlar aracılığıyla topluma benimsetmesi sürecidir.

    Kültürel hegemonya hangi kurama aittir?

    Kültürel hegemonya, esas olarak Marksist kurama aittir ve İtalyan Marksist düşünür Antonio Gramsci tarafından ortaya atılmıştır. Gramsci, bu kavramı, toplumun kültürel ve ideolojik olarak nasıl kontrol edildiğini açıklamak için geliştirmiştir.

    Hegemonya ve rıza nedir?

    Hegemonya, bir sistem içerisindeki bir elemanın diğerlerinden üstün ve baskın olması anlamına gelir. Hegemonya ve rıza arasındaki ilişki, özellikle İtalyan tarihçi ve siyaset bilimci Antonio Gramsci'nin çalışmalarında öne çıkar. Hegemonya, maddi, düşünsel ve ilişkisel bir olgu olarak hem zor kullanımını hem de rızanın üretilmesini içerir.

    Hegemonik ne demek?

    Hegemonik kelimesi, "hegemonya" kavramıyla ilişkilidir ve şu anlamlara gelir: Baskın. Üstün. Yöneten. Kapital/finans egemenliğinde ortaya çıkan güç. Hegemonya, bir devletin veya grubun diğer devletler veya gruplar üzerinde üstünlüğü ve egemenliği anlamına gelir.