Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Gulyabani" adlı kitabının olay örgüsü şu şekilde özetlenebilir: Giriş: 80 yaşını geçmiş Muhsine Hanım, gençliğinde hizmetçi olarak gönderildiği Yediçobanlar Çiftliği'nde başına gelen tuhaf olayı anlatır. Çiftliğin, cin ve perilerle dolu olduğu ve çiftliğin hanım ağasının bu nedenle delirdiği söylenir. Gelişme: Muhsine, çiftlikte Ruşen ve Çeşmi Felek ile tanışır ve buranın cinli bir yer olduğunu öğrenir. Kaçmak istese de bunu başaramaz; çünkü buraya gelen bir daha çıkamaz. Girilmesi yasak olan yerler ve geceleri uyumak çok zordur; her yer gürültü ve perilerden geçilmez. Muhsine, merakına yenik düşer ve yasaklanan odalardan birine girer. Doruk Noktası: Yüklükten bir cin çıkar ve Muhsine'yi korkutmaya başlar. Daha sonra yüklükten çok yakışıklı bir delikanlı çıkarak ona aşkını ilan eder ve onu kandırır. Çözüm: Cin, Muhsine'ye muskasını çıkarmasını söyler, Muhsine onu kovar. Cin, Muhsine'ye musallat olur ve adının Hasan olduğunu, cin değil, köşkün bekçilerinden biri olduğunu söyler. Cinlerin, Muhsine'yi öldürmeye kalkmasıyla herkes bir odada toplanır. Gulyabani, cin askerleriyle birlikte köşke gelir ve tam Muhsine ile diğerlerini öldürecekken, Hasan köylüler ve zabitler ile çıkagelir. Gulyabani'yi yaralayıp zabitlerle birlikte cinleri yakalarlar. Sonuç: Suçlular tutuklanır. Muhsine, Hasan'a odasında neden muskasını çıkarmasını istediğini sorar, Hasan bunun namusunu kontrol etmek için olduğunu söyler. Kısa bir düğün hazırlığından sonra evlenirler ve mutluluk içinde yaşarlar.