• Buradasın

    Dokuzuncu Hari̇ciye Koğuşunu kimler okumalı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanını, Türk edebiyatına ve psikolojik romanlara ilgi duyan herkes okumalıdır 13.
    Ayrıca, hastalık ve insan psikolojisi temalı eserleri sevenler de bu kitabı beğenebilirler 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu dil ve üslup özellikleri nelerdir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanının dil ve üslup özellikleri şunlardır: Biçim ve içerik uyumu: Romanda kullanılan tüm anlatım teknikleri, dil ve üslup mükemmeliyeti, eseri Türk romanı arasında farklı bir yere koyar. Anlatım tekniği: Roman, kahraman anlatıcı tekniğiyle yazılmıştır ve 1. tekil şahıs anlatım kullanılmıştır. Bilinç akışı tekniği: Kahramanın iç dünyasındaki çok yönlü akış, bu teknikle verilmiştir. Tıbbi terimler ve soyut kavramlar: Felsefeye, ruhbilimine ve sosyal konulara düşkünlüğü nedeniyle tıbbi tabirler ve soyut kavramlar sık kullanılmıştır. Metaforlar: Eserde "soğuk", "karanlık", "ağırlık", "sağırlık", "körlük", "boğulma" gibi sözcükler metaforik olarak kullanılmıştır. Uzun ve karmaşık cümleler: Cümleler genellikle uzun ve karmaşıktır, ancak yerine göre kesik, kısa veya devrik de olabilir. Konuşma üslubu: Kişiler kendi ağızlarıyla konuşturulmuş, her kahraman kültür seviyesine, ruh haline, mizacına ve zevkine göre söyletilmiştir.

    Dokuzuncu hariciye koğuşu neden sade bir dille yazılmıştır?

    Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" adlı eseri, duygusal yoğunluğu artırmak ve okuyucunun hikayeye katılımını sağlamak amacıyla sade bir dille yazılmıştır. Eserde kullanılan anlatım teknikleri ve yerinde yapılan betimlemeler, okuyucunun olayları daha derin bir şekilde hissetmesini sağlar. Bunun yanı sıra, eserin otobiyografik yapısı, anlatıcının 15 yaşındaki bir çocuk olması ve olayların onun gözünden aktarılması, dilin sadeliğini destekleyen unsurlar arasında yer alır.

    9 Hariciye Koğuşu psikolojik tahlil mi?

    Evet, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu psikolojik bir tahlildir. Peyami Safa’nın 1930 yılında yayımlanan romanı, genç bir adamın ameliyat bekleyen bacağı ve onunla birlikte gelen hem fiziksel hem de ruhsal sancıları çevresinde gelişen hayatını anlatır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, fiziksel acıların bireyin ruhundaki etkilerini tasvir ederken, adeta okuyucuyu ana karakterin her duygusuna ortak eder. Ayrıca, romanın psikolojik tahlillerinin yapıldığı bazı çalışmalar şu şekildedir: “Türkiye Türkçesinde Ruhsal Çöküntü Göstergelerinde Metaforik Yapılar” adlı bildiri; “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Roman İncelemesi” başlıklı makale; “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Karakter İncelemesi” başlıklı makale.

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu özeti nedir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 15 yaşındaki hasta bir çocuğun 1915 yılındaki olayları anlattığı bir hatıra defteri şeklinde kaleme alınmıştır. Romanın özeti: Baş karakterin hastalığı: Çocuk, 7 yaşından beri dizlerinde ağrı çekmektedir ve bu ağrıların nedeni bir türlü teşhis edilemez. Ameliyat ve iyileşme umudu: Doktor, tekrar ameliyat olmasını tavsiye eder ancak bu ameliyatın bacağını kaybetme riski vardır. Aşk ve kıskançlık: Köşkte, çocukluk arkadaşı Nüzhet'e aşık olur. Üzüntü ve sağlık sorunları: Nüzhet'in annesinin, çocuğun hastalığının bulaşıcı olduğunu söylemesi üzerine Nüzhet, onunla görüşmeyi keser. Tedavi ve son: Uzun süre hastanede yatıp birkaç ameliyat geçirdikten sonra iyileşme umudu olduğu söylenir ve 9. Hariciye Koğuşu'na yatırılır. Roman, bacağı hızla iyileşen çocuğun hastaneden ayrılmasıyla sona erer.

    9 Hariciye Koğuşu'ndaki kişilerin özellikleri nelerdir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanında yer alan bazı kişilerin özellikleri: Hasta Çocuk (Anlatıcı): 15 yaşında, dizindeki kemik veremi hastalığı nedeniyle iki kere ameliyat geçirmiş fakat iyileşememiştir. Paşa: Nüzhet'in babasıdır, altmış yaşını geçmiştir. Nüzhet: Paşanın kızı, 19 yaşındadır. Doktor Ragıp: 35 yaşında, uzun boylu, yakışıklı ve sağlıklı bir görünüme sahip bir adamdır. Doktor Mithat: Hasta çocuğa yardım etmek için elinden geleni yapan, fedakar bir karakterdir. Hasta Çocuğun Annesi: Hayatını oğluna adayan, fedakar bir annedir. Paşanın Karısı: Anlayışlı ve sevgi dolu bir kadındır.

    9 hariciye koğuşunda Nüzhet nasıl bir karakter?

    Nüzhet, Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanında şu şekilde tasvir edilir: Yaş: 19. Fiziksel Özellikler: Ela gözlü ve kumral saçlıdır. Kişilik: Cana yakın, sürekli gülen ve neşe dolu bir yapıya sahiptir. İlişkiler: Hasta çocuğa karşı şefkat duyar ve ondan 4 yaş büyük olmasına rağmen ona karşı bir aşk hissetmez. Aile: Varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Nüzhet, kendi idealleri olan, düşünmeden hareket etmeyen bir karakter olarak da tanımlanır.

    9. Hariciye koğuşunda hangi psikolojik kavramlar var?

    Peyami Safa'nın "9. Hariciye Koğuşu" adlı eserinde yer alan bazı psikolojik kavramlar: Ruhsal çöküntü. Boğulma. Anafor. Kendi organına kişilik kazandırma. İlgi arayışı. Bu kavramlar, kahramanın psikolojik durumunu ve yaşadığı zorlukları yansıtır.