• Buradasın

    Dokuzuncu hariciye koğuşu neden sade bir dille yazılmıştır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" adlı eseri, duygusal yoğunluğu artırmak ve okuyucunun hikayeye katılımını sağlamak amacıyla sade bir dille yazılmıştır 23.
    Eserde kullanılan anlatım teknikleri ve yerinde yapılan betimlemeler, okuyucunun olayları daha derin bir şekilde hissetmesini sağlar 23. Ayrıca, anlatıcının çektiği acı veya öfke arttıkça, metnin dilinin ağırlaşması, okuyucunun bu duygusal yoğunluğu daha dikkatli bir şekilde takip etmesini sağlar 2.
    Bunun yanı sıra, eserin otobiyografik yapısı, anlatıcının 15 yaşındaki bir çocuk olması ve olayların onun gözünden aktarılması, dilin sadeliğini destekleyen unsurlar arasında yer alır 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    9 hariciye koğuşu neden psikolojik roman?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, psikolojik roman olarak kabul edilir çünkü: Kahramanının gözlemlerine dayanması. Psikolojik tahlillerin zenginliği. Bilinç akışı tekniğinin kullanımı. Dayanıklı insan profili. Ayrıca, romanın kahramanın sosyolojik ve psikolojik açıdan incelenmesi, onun hem toplumsal hem de bireysel duygularını ve düşüncelerini ortaya koyar.

    Peyami Safanın 9 Hariciye Koğuşu hangi tür eserdir?

    Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" adlı eseri, roman türündedir. Aynı zamanda, yazarın kendi yaşamından izler taşıyan otobiyografik bir roman olarak da kabul edilir.

    9 hariciye koğuşu zaman ve mekan nedir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanında: Zaman, 1915 yılında geçmektedir. Mekânlar: İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde, hasta çocuğun annesiyle yaşadığı ev; Hasta çocuğun tedavi için gidip geldiği hastane; Uzak akrabaları olan emekli bir Paşa’nın Erenköy’deki köşkü.

    9. Hariciye koğuşunda hangi psikolojik kavramlar var?

    Peyami Safa'nın "9. Hariciye Koğuşu" adlı eserinde yer alan bazı psikolojik kavramlar: Ruhsal çöküntü. Boğulma. Anafor. Kendi organına kişilik kazandırma. İlgi arayışı. Bu kavramlar, kahramanın psikolojik durumunu ve yaşadığı zorlukları yansıtır.

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu dil ve üslup özellikleri nelerdir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanının dil ve üslup özellikleri şunlardır: Biçim ve içerik uyumu: Romanda kullanılan tüm anlatım teknikleri, dil ve üslup mükemmeliyeti, eseri Türk romanı arasında farklı bir yere koyar. Anlatım tekniği: Roman, kahraman anlatıcı tekniğiyle yazılmıştır ve 1. tekil şahıs anlatım kullanılmıştır. Bilinç akışı tekniği: Kahramanın iç dünyasındaki çok yönlü akış, bu teknikle verilmiştir. Tıbbi terimler ve soyut kavramlar: Felsefeye, ruhbilimine ve sosyal konulara düşkünlüğü nedeniyle tıbbi tabirler ve soyut kavramlar sık kullanılmıştır. Metaforlar: Eserde "soğuk", "karanlık", "ağırlık", "sağırlık", "körlük", "boğulma" gibi sözcükler metaforik olarak kullanılmıştır. Uzun ve karmaşık cümleler: Cümleler genellikle uzun ve karmaşıktır, ancak yerine göre kesik, kısa veya devrik de olabilir. Konuşma üslubu: Kişiler kendi ağızlarıyla konuşturulmuş, her kahraman kültür seviyesine, ruh haline, mizacına ve zevkine göre söyletilmiştir.

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu hikaye haritası nedir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanının hikaye haritası şu şekilde özetlenebilir: Birinci Bölüm: 15 yaşındaki hasta genç, dizindeki kemik veremi hastalığı nedeniyle iki ameliyat geçirmiş ancak iyileşememiştir. Doktoru, ona tekrar ameliyat olmasını tavsiye eder, ancak bu ameliyatın bacağını kaybetme riski vardır. Genç, bu kötü haberi annesinden saklar ve yaz tatilini uzaktan akrabası olan Paşa'nın Erenköy'deki köşkünde geçirmeyi düşünür. İkinci Bölüm: Köşkte misafir olduğu günlerde, Paşa'nın kızı Nüzhet ile arasındaki duygusal yakınlık güçlenir. Ragıp isimli bir doktor, Nüzhet'e talip olur; bu durum birkaç gün çocuktan gizlenir. Üçüncü Bölüm: Nüzhet'in annesi evlilikten yanadır, ancak Paşa'nın endişeleri vardır. Durum ortaya çıktıktan sonra Paşa, genç adama fikrini sorar ve genç adamın yaş farkına atıfta bulunarak olumsuz düşünceler ifade eder. Dördüncü Bölüm: Nüzhet'in annesi, kızına hasta gençten mikrop kapabileceğini söyleyip onu uzak durması için uyarır. Beşinci ve Altıncı Bölüm: Üzüntüsü nedeniyle hastalığı ağırlaşan genç ile Dr. Mithat ilgilenir. Uzun süre hastanede yatıp birkaç ameliyat geçirdikten sonra iyileşme umudu olabileceği söylenince "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"na yatar ve gördüğü tedavi sonucu bacağı kesilmekten kurtulur. Roman, 6 bölüm ve 44 kısımdan oluşur.

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu özeti nedir?

    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 15 yaşındaki hasta bir çocuğun 1915 yılındaki olayları anlattığı bir hatıra defteri şeklinde kaleme alınmıştır. Romanın özeti: Baş karakterin hastalığı: Çocuk, 7 yaşından beri dizlerinde ağrı çekmektedir ve bu ağrıların nedeni bir türlü teşhis edilemez. Ameliyat ve iyileşme umudu: Doktor, tekrar ameliyat olmasını tavsiye eder ancak bu ameliyatın bacağını kaybetme riski vardır. Aşk ve kıskançlık: Köşkte, çocukluk arkadaşı Nüzhet'e aşık olur. Üzüntü ve sağlık sorunları: Nüzhet'in annesinin, çocuğun hastalığının bulaşıcı olduğunu söylemesi üzerine Nüzhet, onunla görüşmeyi keser. Tedavi ve son: Uzun süre hastanede yatıp birkaç ameliyat geçirdikten sonra iyileşme umudu olduğu söylenir ve 9. Hariciye Koğuşu'na yatırılır. Roman, bacağı hızla iyileşen çocuğun hastaneden ayrılmasıyla sona erer.