Alp ve gazi anlayışları şu şekilde açıklanabilir: Alp. Gazi. Alplık ve gazilik anlayışları, Türklerin Anadolu’yu yurt tutmasından hemen sonra başlayıp 13. yüzyıl ortasına dek süren Haçlı Seferleri ile ön plana çıkmıştır. Alplar ve gaziler, Türk-İslam tarihinin önemli iki kavramıdır ve her ikisi de savaşçı karakteri öne çıkan, toplumun savunmasında ve genişlemesinde rol oynayan kahramanları ifade eder. Osmanlı Beyliği’nin ilk savaşçı sınıfını; Osman Gazi’nin etrafında gaza ve ganimet amaçlı toplanan alplar ve gaziler oluşturmuştur. Aşıkpaşazade, Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde önemli rol oynayan dört farklı topluluktan söz eder. Söz konusu topluluklar, sahip oldukları kuvvetlerle seferlere destek vermişlerdir. Alplar;Osmanlı Devleti’nin kurulmasında ve genişlemesinde önemli rol oynamışlardır. Karamürsel Alp, Konur Alp, Gündüz Alp, Akçakoca, Samsa Çavuş gibi alplar en tanınmışlarındandır. Gaza, sadece askeri bir faaliyet değil, aynı zamanda dini ve ahlaki bir sorumluluk olarak görülür. Gaza seferlerinden zaferle dönenler “gazi” unvanı alarak toplumda saygın bir konuma yerleşirdi. Bu kimlik, dönemin destan ve hikayelerinde de önemli ölçüde yüceltilmiştir. Uç bölgelerde bulunan gaziler, hem askeri hem de sosyal anlamda örgütlenmiş yapılara sahipti (örneğin, ahiler, alpler, dervişler gibi). Bu sayede fethedilen topraklarda İslam’ın yayılması ve korunması kolaylaşıyordu. Gaza seferleri, ganimet kazanımı yoluyla devletin