• Buradasın

    Yargıtay nitelikli dolandırıcılıkta duygusal bağ nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yargıtay nitelikli dolandırıcılık suçunda duygusal bağ, dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi anlamında kullanılmaktadır 13.
    Bu bağlamda, failin mağdurda bulunan dinî inançları aldatma aracı olarak kullanması ve bu şekilde haksız menfaat sağlaması nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Dolandırıcılık suçunda emsal kararlar nelerdir?

    Dolandırıcılık suçunda bazı emsal kararlar: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin kararı. Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin kararı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin kararı. Yargıtay 15. Ceza Dairesi'nin kararı. Emsal kararlar, suçun niteliğine ve delillerin değerlendirilmesine göre değişiklik gösterebilir. Hukuki danışmanlık almak için bir avukata başvurulması önerilir.

    Nitelikli dolandırıcılık suçu hangi suç kapsamında değerlendirilir?

    Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 158. maddesi kapsamında değerlendirilir. Bu madde, dolandırıcılık suçunun belirli nitelikli hallerini düzenler ve bu tür eylemler için daha ağır cezalar öngörür. Bazı nitelikli dolandırıcılık türleri: Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması; Bilişim sistemlerinin veya banka/kredi kurumlarının araç olarak kullanılması; Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanılması; Serbest meslek sahibi kişilerin, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güveni kötüye kullanması.

    Nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması nedir?

    Nitelikli dolandırıcılık, alt sınırı 6 ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtur ve bu suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin aklanması, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu olarak adlandırılır. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu, TCK madde 282'de düzenlenmiştir ve bu suçun temel unsurları şunlardır: Yurtdışına transfer: Suçtan elde edilen değerlerin yurt dışına çıkarılması. Kaynağın gizlenmesi: Değerlerin gayrimeşru kaynağının gizlenmesi. Meşru görünüm kazandırma: Değerlerin meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak amacıyla çeşitli işlemlere tabi tutulması. Bu suç, öncül bir suç gerektirir; yani aklamaya konu olan malvarlığı, başka bir suç işlenerek elde edilmiş olmalıdır.

    Dolandırıcılık tazminat davasında Yargıtay kararı nedir?

    Yargıtay'ın dolandırıcılık tazminat davalarına ilişkin bazı kararları: 2010/9098 - 2010/9256 sayılı karar. 2015/6900 sayılı karar. 2013/3567 sayılı karar. Tazminat davası açarken, dolandırıcılık olayına dair yazışmalar, banka işlemleri ve dolandırıcının kimliğine dair elde edilen verilerin belge olarak sunulması gerekmektedir.

    Nitelikli dolandırıcılık 158 madde 3 fıkra nedir?

    TCK 158/3 maddesi, dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ise verilecek cezanın bir kat artırılacağını belirtir. Bu madde, nitelikli bir hal olmayıp, cezanın artırılmasına yönelik bir düzenlemedir.

    Nitelikli dolandırıcılıkta emsal karar nedir?

    Nitelikli dolandırıcılıkta emsal karar, bu suçla ilgili benzer durumlarda verilen ve rehberlik eden Yargıtay kararlarını ifade eder. Bazı nitelikli dolandırıcılık emsal kararları: Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 2024/3448 E., 2024/8085 K. sayılı kararı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 2023/915 E., 2023/1694 K. sayılı kararı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2017/501 E., 2020/457 K. sayılı kararı.

    Dolandırıcılığın nitelikli halleri nelerdir?

    Dolandırıcılığın nitelikli halleri, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 158. maddesinde belirtilmiştir. Bu haller şunlardır: Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi. Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak. Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak. Kamu kurum veya kuruluşlarının araç olarak kullanılması. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması. Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak. Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında. Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması. Sigorta bedelini almak maksadıyla. Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle. Bu nitelikli hallerin varlığı durumunda, fail hakkında 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası uygulanır.