• Buradasın

    Tasarrufun iptalinde yetki kesin mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tasarrufun iptalinde yetki kesin değildir. Tasarrufun iptali davası, genel yetki hükümlerine göre belirlenir ve bu nedenle davalı(lar)ın ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir 12.
    Yetki itirazı, davanın ilk oturumunda esasa girilmeden önce yazılı veya sözlü olarak ileri sürülmelidir, aksi takdirde yetkisiz mahkeme yetkili hale gelir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Muvazıa nedeniyle tasarrufun iptali davası nedir?

    Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarından malvarlığını kaçırmak amacıyla yaptığı, gerçekte hukuki sonuç doğurmayan işlemlerin iptal edilmesini sağlamak için açılan bir davadır. Bu dava, Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenmiştir. Davanın açılabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1. Borçlu hakkında takip yapılmış olması. 2. Borçlunun malvarlığını azaltıcı tasarruf işlemi yapmış olması. 3. Tasarrufun zarar verici nitelikte olması. 4. Tasarrufun iptale tabi olması. Tasarrufun iptali davası, borçlunun yerleşim yerindeki Asliye Hukuk mahkemelerinde açılır.

    Araç tasarrufun iptalinde hangi deliller sunulur?

    Araç tasarrufunun iptalinde sunulabilecek bazı deliller: Tapu kayıtları. Banka kayıtları. Vergi dairesi kayıtları. Ticaret sicili kayıtları. İşyeri kayıtları. Muhasebe kayıtları. İcra takip dosyaları. Sözleşmeler. Faturalar. Dekontlar. Ayrıca, bilirkişi incelemesi ve keşif de yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, hakimin geniş takdir yetkisine sahip olduğu kendine özgü bir dava türüdür.

    Tasarrufun iptale konu olan mal nasıl haczedilir?

    Tasarrufun iptale konu olan malın haczedilmesi, "tasarrufun iptali davası" sonucunda mümkün olur. Tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi halinde: Davacı alacaklı, davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisi elde eder. Malın maliki değişmez, ancak üzerinde cebri icra uygulanır. Eğer dava öncesinde veya dava sırasında ihtiyati haciz konulmuşsa, bu ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür. Mal satıldıktan sonra artan para, iptal işleminin tarafı olan üçüncü kişiye verilir. Tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı bağışlama veya hileli işlemlerin iptalini sağlar. Tasarrufun iptali kararı kesinleşmeden (istinaf/temyiz süreci tamamlanmadan) icra işlemleri yapılamaz ve haciz talebinde bulunulamaz.

    Tasarruf yetkisi eksikliği nedir?

    Tasarruf yetkisi eksikliği, bir kişinin belirli malvarlığı değerleri üzerinde tasarrufta bulunabilme yetkisinin kısıtlanması durumunu ifade eder. Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesine göre, eşlerden biri savurgan davranışları ve ölçüsüz harcamaları ile ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokuyorsa, diğer eş mahkemeye başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir ve belirli malvarlığı değerleri ile ilgili tasarrufların kendi iznine bağlanmasına karar verilmesini talep edebilir. Tasarruf yetkisi eksikliğinde, izne yetkili eşin izni olmadan yapılan işlem askıda hükümsüzdür ve işlemi yapan üçüncü kişileri bağlamaz.

    Tasarruf iptalinde iyi niyet tazminatı ne zaman istenir?

    Tasarrufun iptali davasında iyi niyet tazminatı, üçüncü kişinin malı kötü niyetle iktisap etmesi durumunda istenir. Bu durumda, iyi niyetli olmadığını ispat eden üçüncü kişi, iptal davasının olumsuz sonuçlarından kurtulur.

    Tasarrufun iptale tabi olup olmadığı nasıl anlaşılır?

    Bir tasarrufun iptale tabi olup olmadığını anlamak için aşağıdaki kriterlere dikkat edilmelidir: İvazsız tasarruflar. Aciz halindeki tasarruflar. Zarar verme kastıyla yapılan tasarruflar. Tasarrufun iptale tabi olup olmadığının kesin tespiti için bir avukata danışılması önerilir. Tasarrufun iptali davası, İcra ve İflas Kanunu'nun 277-284. maddelerinde düzenlenmiştir ve bu dava, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı tasarrufların iptalini sağlar.

    Tasarruf iptali davasında aciz vesikası şart mı?

    Evet, tasarrufun iptali davasında aciz vesikası şarttır. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. maddesine göre, bu dava açılabilmesi için alacaklının elinde kesin veya geçici aciz vesikası bulunması gerekmektedir.