• Buradasın

    STK'lar ve hukuki çerçevede yenilik talepleri üzerine notlar nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    STK'lar ve hukuki çerçevede yenilik talepleri üzerine bazı notlar:
    • Kuruluş ve Yönetim: STK'lar, 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu gibi yasal düzenlemeler çerçevesinde kurulur ve yönetilir 1. Yönetim organlarının oluşturulması ve görevlilerin seçimi, dernek tüzüğünde belirtilen kurallara uygun olarak yapılmalıdır 1.
    • Mali Denetim ve Şeffaflık: STK'ların mali yapılarının düzenli olarak denetlenmesi ve mali tablolarının şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması zorunludur 1.
    • Karar Alma Süreçlerine Katılım: STK'lar, lobicilik faaliyetleri ve savunuculuk çalışmalarıyla siyasi gündemi etkileyebilir ve karar alıcıları etkileyebilir 34.
    • Yasal Yükümlülükler: Dernekler, her yıl faaliyet ve mali rapor hazırlayarak bunları İçişleri Bakanlığı'na sunmakla yükümlüdür 1. Ayrıca, yönetim kurullarının düzenli toplantılar yapması ve alınan kararların dernek defterlerine işlenmesi zorunludur 1.
    • Fesih ve Tasfiye: Dernekler, genel kurul kararı ile veya mahkeme kararı ile feshedilebilir 1. Fesih kararı alındıktan sonra, derneğin malvarlığının tasfiyesi gerekir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Toplumsal yapı üzerindeki hukuki düzenlemeler hangi ilkeye dayanır?

    Toplumsal yapı üzerindeki hukuki düzenlemeler hukukun temel ilkelerine dayanır. Bu ilkeler şunlardır: 1. Adalet İlkesi: Her bireyin hak ettiği muameleyi görmesini sağlar. 2. Hukukun Üstünlüğü: Devlet yetkililerini ve vatandaşları aynı kurallara tabi kılar, kimsenin hukukun üstünde olmadığını vurgular. 3. İnsan Hakları: Yaşam, özgürlük, güvenlik ve mülkiyet haklarını içerir, bu hakların korunmasını amaçlar. 4. Hukuki Güvence: Bireylere kendilerini savunma fırsatı sunar ve hukuki sorunlarını çözme yeteneği sağlar.

    Kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinin ayrıcalıkları ve yükümlülükleri nelerdir?

    Kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinin ayrıcalıkları ve yükümlülükleri şu şekilde özetlenebilir: Kamu Tüzel Kişilerinin Ayrıcalıkları: Kamu yararı ve hizmet amacı: Kuruluş amaçları kamu yararıdır ve faaliyetleri kamu hizmetidir. Düzenleme yetkisi: Tüzük, yönetmelik gibi düzenleyici işlemler yapma yetkisi vardır. Tek taraflı işlem yapabilme: Tek taraflı işlemler yapabilirler. Re’sen icra yetkisi: Aldıkları kararları kendiliğinden uygulama yetkileri vardır. Mülkiyet hakkına müdahale: Kamulaştırma, istimval ve devletleştirme gibi mülkiyet hakkına müdahale yetkileri vardır. Muafiyet hakkı: Vergi ve benzeri mali yükümlülüklerden muafiyetleri olabilir. Mallarının statüsü: Malları kamu malı statüsünde olup, haczedilemez ve iflası istenemez. Personel statüsü: Personeli devlet memuru statüsündedir. Kamu Tüzel Kişilerinin Yükümlülükleri: Kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesi. Kamu malının yönetimi. Kamusal düzenin korunması. Özel Hukuk Tüzel Kişilerinin Ayrıcalıkları: Sözleşme yapma hakkı: Sözleşme yapma hakları vardır. Mülkiyet edinme ve devretme: Mülkiyet edinebilir ve devredebilirler. Mali sorumluluklar ve vergiler: Mali sorumlulukları ve vergileri vardır. Özel Hukuk Tüzel Kişilerinin Yükümlülükleri: Kazanç sağlama: Kazanç sağlama ve üyelerinin haklarını koruma hakları vardır. Yasal düzenlemelere uyum: İşlerini yasalar çerçevesinde yürütme sorumlulukları vardır.

    Karşılık beklemeden toplumun yararı için çalışmalar yapan kuruluşlara örnek veriniz?

    Karşılık beklemeden toplumun yararı için çalışmalar yapan bazı kuruluşlar şunlardır: 1. Kızılay: İnsani yardım faaliyetlerinde bulunur, afetlerde ve acil durumlarda yardım sağlar. 2. Yeşilay: Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelerin zararlarından korunma ve bağımlılık tedavisi için çalışır. 3. TEMA Vakfı: Erozyonla mücadele ve doğal varlıkları koruma amacıyla faaliyet gösterir. 4. LÖSEV: Lösemili çocukların sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılar. 5. Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGEV): Eğitim alanında projeler geliştirir ve uygular. 6. İnsan Hakları Derneği: İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi için çalışır.

    Tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkı nedir?

    Tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkı, tahkim yargılamasında temel ilkelerdir. Tarafların eşitliği, taraflara eşit hak ve yetkilerin tanınmasını ve usul işlemlerinde eşit davranılmasını ifade eder. Hukuki dinlenilme hakkı, tarafların iddia ve savunmalarını ileri sürebilme, mahkemede kendilerini savunma ve muhakemenin bir objesi değil, süjesi olarak yer alma hakkını kapsar. Hukuki dinlenilme hakkının ihlali, hakem kararlarının iptal edilmesine yol açabilir.

    STK'ların hukuki statüsü nedir?

    Sivil toplum kuruluşlarının (STK'lar) hukuki statüsü, genellikle "dernek" veya "vakıf" tüzel kişiliği etrafında şekillenir. Dernekler, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin belirli bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmesiyle kurulur ve Türk Medeni Kanunu ile Dernekler Kanunu'na tabidir. Vakıflar, bir malvarlığının belirli ve sürekli bir amaca özgülenmesiyle kurulur ve yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile düzenlenir. Ayrıca, sendikalar, kooperatifler ve meslek kuruluşları da kendi özel kanunları çerçevesinde STK benzeri veya STK kimliğinin bir uzantısı niteliğinde faaliyet gösterebilir. STK'ların hukuki statüsü, kuruluş ve tescil süreçleri, organlarının yapısı, denetim mekanizmaları, malvarlığı yönetimi ve fesih/dönüşüm prosedürleri gibi birçok konuda belirli hüküm ve ilkeleri içerir.

    Alenilik ilkesi nedir Türk hukuku?

    Türk hukukunda aleniyet ilkesi, yargılamanın tarafı olmayan üçüncü kişilerin, yargılamayı izleyebilmesi ve yargılamanın sonucunda verilen hükmü öğrenebilmesi anlamına gelir. Aleniyet ilkesinin bazı özellikleri: Kapsamı: Duruşma ve kararların bildirilmesini kapsar. İstisnalar: Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli yapılmasına karar verilebilir. Türleri: Dinamik aleniyet: Duruşmaların aleni yapılmasını ifade eder. Statik aleniyet: Kararın açıklanmasının aleni olmasını ifade eder. Aleniyet ilkesi, adil yargılanma hakkının bir unsuru olup, Anayasa'nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde güvence altına alınmıştır.