• Buradasın

    Özgür düşünce ve ifade özgürlüğü nasıl ilişkilidir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Özgür düşünce ve ifade özgürlüğü yakından ilişkilidir:
    • İfade özgürlüğü, düşüncelerin sözcüklerle veya diğer anlatım biçimleriyle dış dünyaya taşması ve etki gösterme şansı bulması durumunda anlam kazanır 3.
    • Özgür düşünce, bu üretim sonucu ortaya çıkan ürünün serbestçe dolaşım olanağıdır 1.
    Bu iki kavram, demokratik özgürlükler alanında yer alır ve düşüncenin özgürce ifade edilebilmesi, aynı zamanda bilgiye ulaşabilme olanağıdır 1. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir durumda bilgiye ulaşma özgürlüğü de ortadan kalkar 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Düşünce özgürlüğü ile ilgili sloganlar nelerdir?

    Düşünce özgürlüğü ile ilgili bazı sloganlar: "Düşün, konuş, özgür ol!". "Özgür düşünce, aydınlık gelecek!". "Söz özgürlüğü, düşüncenin nefesidir!". "Fikirler engellenemez, durdurulamaz!". "Düşünce özgürlüğü, ruhun kanatlarıdır!". "Düşünceye zincir vurmak, aklı hapsetmektir!". "Özgür düşünce, geleceği şekillendirir!". "Düşünce özgürlüğü, insan olmanın özüdür!". "Düşünceye özgürlük, insana saygı!". "Düşünceni susturma, demokrasiyi güçlendir!". Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz" sözü de düşünce özgürlüğü ile ilgili önemli bir slogandır.

    Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları nelerdir?

    Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 26. maddesinde belirtilmiştir: Millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği. Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması. Suçların önlenmesi ve suçluların cezalandırılması. Devlet sırrı olarak belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması. Başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının korunması. Yargı görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi. Ayrıca, hakaret, iftira, sövme, savaş kışkırtıcılığı, nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik ifadeler ifade özgürlüğü kapsamı dışında değerlendirilir. İfade özgürlüğüne yapılan müdahalenin hukuka uygun bulunması için, müdahalenin kanunla öngörülmüş olması, amacına uygun olması ve amaca ulaşmak bakımından gerekli ve orantılı olması gerekir.

    Anayasa'da düşünce ve ifade özgürlüğü nasıl düzenlenmiştir?

    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 26. maddesi, düşünce ve ifade özgürlüğünü şu şekilde düzenler: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet, resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu hürriyetlerin kullanımı, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması gibi amaçlarla sınırlanabilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi de ifade özgürlüğünü benzer şekilde düzenler ve bu özgürlüğün kapsamını içtihat hukuku ile genişletir.

    Düşünce ve ifade özgürlüğünün anlamı nedir?

    Düşünce ve ifade özgürlüğü, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Bu hak, aşağıdaki unsurları içerir: Görüş sahibi olma özgürlüğü. Bilgi ve fikirleri edinme özgürlüğü. Bilgi ve fikirleri yayma özgürlüğü. Düşünce ve ifade özgürlüğü, birçok devlet tarafından anayasal koruma altına alınmıştır.

    Özgür ne anlama gelir?

    Özgür kelimesi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre şu anlamlara gelir: herhangi bir kısıtlama veya baskı altında olmayan, bağımsız, hür; düşünce ve davranışlarında serbest olan, kendi kararlarını kendi alan kimse; kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan; tutuklu olmayan, serbest, hür; başkasının kölesi olmayan, hür; siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen. Özgür ismi, Türkçe kökenli olup "öz" ve "gür" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur.

    Düşünce özgürlüğünün kısıtlanması nelere yol açar?

    Düşünce özgürlüğünün kısıtlanması çeşitli olumsuz sonuçlara yol açar: Toplumsal geri kalmışlık: Baskı ve dikta rejimlerinin egemen olduğu toplumlarda düşünce özgürlüğünün kısıtlanması, toplumu çeşitli açılardan geri kalmaya mahkum eder. Bireysel gelişimin engellenmesi: Kişilerin düşüncelerini başkalarıyla paylaşıp geliştirememesi, bireysel boyutta da "özgür düşünce"nin serpilip yaygınlaşamamasına yol açar. İnsan hakları ihlalleri: Düşünce özgürlüğünün kısıtlanması, insan hakları ihlallerine ve sorunlarına yol açar. Otosansür: Bireyler, dış baskıların ötesinde, kendi kendilerini sınırlamaya başlar. Toplumsal çatışma: Bağnazlık ve tutuculuk gibi düşünce kalıpları, toplumsal yaşamda uyuşmazlık ve çatışma yaratır. Düşünce özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşlarından biridir ve korunması büyük önem taşır.

    Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine ne anlatıyor?

    John Stuart Mill'in "Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine" adlı kitabı, herhangi bir fikrin, yanlışlığından emin olunsa bile, özgürce tartışılmasının toplumsal gerekliliğini ortaya koyar. Kitapta ele alınan temel noktalar: Susturulan görüş doğru olabilir. Susturulan görüş içinde doğru parçalar barındırabilir. Genel geçer görüş sorgulanmazsa anlamını kaybeder. Düşünce özgürlüğü, demokratik yaşam biçiminin temel bir unsurudur. Mill, tartışmada dürüstlük eksikliği, kötü niyet, önyargı veya tahammülsüzlük gösterenlerin kınanması gerektiğini belirtir.