• Buradasın

    Kısıtlama kararı kamu haklarından yoksunluk sonucunu doğurur mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, kısıtlama kararı kamu haklarından yoksunluk sonucunu doğurabilir. Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, hapis cezasına mahkum olan kişiler belirli kamu haklarından yoksun bırakılır 124.
    Bu yoksunluklar şunlardır:
    • Kamu görevlerinde çalışmaktan men edilme 12.
    • Seçme ve seçilme hakkının kaybı 12.
    • Velayet, vesayet ve kayyımlık haklarının kaybı 12.
    Bu yoksunluklar, cezanın infazı tamamlanana kadar devam eder 14. Ancak, denetimli serbestlik veya koşullu salıverilme gibi durumlarda bu yoksunlukların uygulanmamasına karar verilebilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hangi mahkumlar kamu haklarından yararlanamaz?

    Kamu haklarından yararlanamayacak mahkumlar arasında, belirli suçlardan hüküm giyenler bulunmaktadır. Bu suçlar şunlardır: Terör suçları. Cinsel saldırı ve istismar. Kasten öldürme. Örgütlü suçlar. Uyuşturucu ticareti. Ayrıca, organize suç kapsamında işlenen suçlar ve uluslararası hukuka aykırı suçlar da bu kapsama dahildir. Mahkumların kamu haklarından yararlanma durumu, infaz düzenlemeleri ve genel af yasalarıyla da değişebilir. Güncel bilgiler için resmi kaynaklara başvurulması önerilir.

    Hak mahrumiyeti ve yoksunluk aynı şey mi?

    Hayır, hak mahrumiyeti ve yoksunluk aynı şey değildir. Hak mahrumiyeti, trafik kazası sonucunda hasar gören aracın onarım sürecinde kullanılamaması nedeniyle araç sahibinin uğradığı maddi kayıpları ifade eder. Yoksunluk ise, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, mahkumiyet sonrası belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma durumunu ifade eder.

    TCK 53 hangi haklardan yoksun bırakılma?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 53, kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olan kişilerin, belirli haklardan yoksun bırakılmasını düzenler. Bu haklar şunlardır: Kamu görevleri: Sürekli, süreli veya geçici kamu görevlerinde bulunma. Seçme ve seçilme hakkı: Seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılır. Velayet hakkı: Çocukları üzerindeki velayet hakkı elinden alınır. Tüzel kişiliklerde görev: Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti gibi tüzel kişiliklerin yöneticisi veya denetçisi olma. Meslek icrası: Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı icra etme. Bu hak yoksunlukları, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam eder.

    Kısıtlılık kararı olan kişi ne yapamaz?

    Kısıtlılık kararı olan kişi, aşağıdaki işlemleri yapamaz: 1. Medeni haklarını kullanma yetkisini kısmen veya tamamen kaybeder. 2. Kefil olamaz, vakıf kuramaz ve önemli bağışlamalarda bulunamaz. 3. Kendi malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunamaz, bu işlemler için vasisinin rızasını almak zorundadır. 4. Avukat tutma yetkisi sınırlıdır, vesayet makamından onay alınması gerekir. Kısıtlılık kararının kaldırılması, mahkeme kararıyla mümkündür.

    Hangi belgeler kısıtlama kararı dışında tutulur?

    Kısıtlama kararı dışında tutulan belgeler şunlardır: İfade tutanakları. Bilirkişi raporları. Diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar. Ayrıca, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren, müdafi dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.

    TMK 405 gereği kısıtlanma 657 48 ve TCK 53 maddesi gereği kısıtlanmadan farklı mıdır?

    Evet, TMK 405 gereği kısıtlanma, 657 48 ve TCK 53 maddesi gereği kısıtlanmadan farklıdır. TMK 405 gereği kısıtlanma, Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesine göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen, korunması ve bakımı için sürekli yardıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye atan ergin kişilerin kısıtlanmasını ifade eder. 657 48 maddesi gereği kısıtlanma ve TCK 53 maddesi gereği kısıtlanma ise, sırasıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesi ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, belirli haklardan yoksun bırakılma durumlarını ifade eder. Bu nedenle, hukuki ve bağlamsal farklılıklar nedeniyle TMK 405 gereği kısıtlanma, 657 48 ve TCK 53 maddesi gereği kısıtlanmadan farklıdır.

    Hak ve yetkilerin kötüye kullanılması hak yoksunluğuna girer mi?

    Evet, hak ve yetkilerin kötüye kullanılması, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna yol açar. TCK 53/5. maddeye göre, birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkumiyet halinde, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Aynı şekilde, hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adli para cezasına mahkumiyet halinde de hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir.