• Buradasın

    İdari yargı delil serbestisi ilkesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İdari yargıda delil serbestisi ilkesi, kural olarak her türlü delilin kullanılabileceği anlamına gelir 13.
    Ancak bu ilke, bazı istisnalara sahiptir:
    • Tanık delili ve yemin delili idari yargıda uygulanmaz 34.
    • Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak değerlendirilmez 45.
    • Gizli nitelikteki bilgi ve belgeler mahkemeye sunulmayabilir 45.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İdareye karşı tam yargı davasında hangi deliller sunulur?

    İdareye karşı tam yargı davasında sunulan deliller şunlardır: 1. Dava Dilekçesi: Davacının kimlik ve iletişim bilgileri, idarenin yaptığı işlem veya eylem, uğranılan zararın türü ve talep edilen tazminat miktarını içeren dilekçe. 2. Gerekli Belgeler: Tanık beyanları, bilirkişi raporları, resmi belgeler ve fotoğraflar gibi iddiaları ispatlayacak deliller. 3. İdari İşlemin Yazılı Bildirimi: İdarenin işlemine ilişkin yazılı bildirimin fotokopisi. Bu deliller, mahkemenin davayı inceleyerek idarenin hukuka aykırı bir işlem yapıp yapmadığını ve zarar olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı olur.

    İdari yargıda hangi usul uygulanır?

    İdari yargıda yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır. İdari yargıda uygulanan bazı özel usuller: İvedi yargılama usulü: İhale işlemleri, acele kamulaştırma, özelleştirme Yüksek Kurulu kararları gibi belirli işlemler hakkında açılan davalarda uygulanır. Temyiz: Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçelerle yapılır. İstinaf: İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmemişse, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde başvurulur.

    İdari yargıda lehte olan delil nedir?

    İdari yargıda lehte olan delil, idari işlemin iptali davasında, idarenin yapmış olduğu işlemin hukuka aykırı olduğunu kanıtlayan ve davacının haklarını koruyan delillerdir. Bu deliller arasında yazılı belgeler, bilirkişi raporları, keşif bulguları gibi takdiri deliller yer alır ve mahkeme tarafından serbestçe değerlendirilebilir.

    İdari yargılama usulü kanunu 25. madde nedir?

    İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 25. maddesi, kararların saklanması ve tebliğini düzenler: Kararın mahkeme başkanı ve üyeleri veya hakimi tarafından imzalı asıllarından biri, karar dosyasına, diğeri de dava dosyasına konur. Mahkeme mührü ve başkan yahut hakim, Danıştay'da daire veya kurul başkanı veya görevlendireceği bir üye imzasıyla tasdikli birer örneği de taraflara tebliğ edilir.

    İdari yargılama usulü kanunu 27. madde nedir?

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesi, yürütmenin durdurulması kararını düzenler. Bu maddeye göre, Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde şu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler: 1. Telafisi güç veya imkânsız zararların doğması. 2. İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması. Ayrıca, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Yürütmenin durdurulması kararlarında, idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur.

    İdari yargıda yerindelik ve hukuka uygunluk denetimi nedir?

    İdari yargıda yerindelik ve hukuka uygunluk denetimi şu şekilde açıklanabilir: Hukuka uygunluk denetimi. Yerindelik denetimi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre, idari yargı yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapabilir; yerindelik denetimi yapamaz, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde karar veremez.

    İdari yargı hangi kurumları kapsar?

    İdari yargı, aşağıdaki kurumları kapsar: 1. İlk derece mahkemeleri: İdare ve vergi mahkemeleri. 2. İstinaf mahkemesi: Bölge İdare Mahkemeleri. 3. Yüksek mahkeme: Danıştay. Bu kurumlar, idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamak ve bireylerin devlete karşı açtığı davalarda denetim yapmak amacıyla görev yapar.