Hukukun politik teorisi, hukukun mevcut ekonomi politik sistemin içine kök salmış ve onunla bütünleşmiş bir yapı olduğunu savunur. Bu teoriye göre: Hukuk, devletin hem ideoloji hem de baskı aygıtı olarak işlevselleşir. Hukuk, egemen güçlerin tek taraflı aracı olmadığı gibi, aynı zamanda geniş kitlelerin iktidar odakları üzerinde baskı kurabilmeleri ve kendi karşı hegemonyalarını inşa edebilmeleri için bir savunma ve mücadele aracı olarak da kullanılabilir. Hukuk, gerçeklerin maskelenmesi ve sahte bilinç yaratılmasında önemli bir rol oynar. Bu teori, hukukun sadece normlar, kurallar ve kavramlar olarak değerlendirildiğinde şeklî bir soyutlamadan başka bir şey olmadığını ve iktidar, ideoloji, toplum, kültür ve tarih gibi etmenlerle birlikte ele alınması gerektiğini vurgular.