• Buradasın

    Halefiyet ne anlama gelir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Halefiyet, bir kişinin yerine geçme anlamına gelen hukuki bir terimdir 12.
    Sigortacılık sektöründe halefiyet, genellikle zarar ve sorumluluk sigortalarında karşımıza çıkar 12. Bu durumda, bir kişi veya kurum üçüncü kişilere zarar verdiğinde, bu zararın tazmin edilmesi için sigorta şirketi devreye girer 12. Sigorta şirketi, zarara uğrayan üçüncü kişinin tazminat taleplerini karşılar ve böylece zarara sebebiyet veren kişi veya kurumun "halefi" olur 12.
    Halefiyet kavramı, ayrıca borçlar hukuku, ticaret hukuku ve miras hukuku gibi alanlarda da yer alır 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    TTK halefiyet ilkesi nedir?

    TTK'da halefiyet ilkesi, Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları bölümlerinde düzenlenmiştir. Halefiyet ilkesi şu şekilde özetlenebilir: 1. Sigorta Tazminatının Ödenmesi: Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. 2. Sorumlulara Karşı Dava Hakkı: Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. 3. Sigortacının Rücu Hakkı: Sigortacı, ödediği tazminat karşılığında üçüncü şahıslara karşı rücu etme hakkına sahip olur.

    Halef ve haleg ne anlama gelir?

    Halef ve haleg kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. Halef: Arapça kökenli bir kelime olup, "birinin ardından gelip onun yerine geçen kişi", "ardıl", "selef karşıtı" anlamlarına gelir. 2. Haleg: Bu kelime, Türkçe sözlüklerde veya yaygın kullanımda yer almayan, bilinmeyen bir terimdir.

    Birinin halefi olmak ne demek?

    Birinin halefi olmak, onun ardından gelip makamına geçmek, selefin karşıtı olmak ve ardıl olmak anlamlarına gelir. Ayrıca, gündelik yaşamda değil, daha çok edebi eserlerde ve yazılı kaynaklarda kullanılan bir kelimedir. Hukuk dilinde ise halef kelimesi, bir kişiye ait tüm haklara sahip olmak anlamında kullanılır.

    Halef ve selef ne demek hukuk?

    Halef ve selef, hukuk alanında da kullanılan, bir makamın önceki ve sonraki sahiplerini ifade eden kavramlardır. Selef, görevi devreden, önceki kişidir. Halef ise görevi devralan, sonraki kişidir. Bu terimler, özellikle devlet makamlarında yaşanan görev değişimleri sırasında sıkça kullanılır.

    Halefiyetin şartları nelerdir?

    Halefiyetin genel şartları: Geçerli bir borç: Alacaklı ile borçlu arasında geçerli bir borcun bulunması ve bu borcun ifa anına kadar geçerliliğini koruması gerekir. Borcu ifa eden üçüncü kişi: Borcu, borçludan bağımsız olarak bir üçüncü kişinin ifa etmesi ve bu ifanın alacaklıyı tatmin etmesi. Borçlunun ihbarı: Borçlunun, yerine geçecek kişinin alacaklıya halef olacağını, alacağın ifasından önce veya en geç ifa anında bildirmesi. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu'nun çeşitli maddelerinde (62, 168, 85, 596, 127) ve Türk Ticaret Kanunu'nun 1472 ve 1482. maddelerinde halefiyete ilişkin özel hükümler bulunmaktadır.

    Rucü ve halefiyet ne demek?

    Rücu, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin, bu nedenle mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat hakkıdır. Halefiyet ise, bir kişinin yerine geçerek onun haklarını ve sorumluluklarını devralma durumudur. Rücu ve halefiyet kavramları genellikle sigorta hukukunda kullanılır.

    Mirasta kök içinde halefiyet nedir?

    Mirasta kök içinde halefiyet, zümre başının mirasçılığına engel bir durum çıkması halinde (örneğin, miras bırakanın zümre başından önce vefat etmesi, mirası reddetmesi, mirastan yoksun bırakılması veya altsoyun mirasçılığını etkilemeyecek şekilde mirasçılıktan çıkarılmış olması gibi), zümre başının altsoyunun onun yerine geçerek mirasçı olması durumunu ifade eder. Bu ilke, özellikle şu durumlarda uygulanır: Birinci zümre mirasçıları için: Miras bırakanın çocukları hayatta ise, torunları mirasçı olamaz. İkinci zümre mirasçıları için: Anne ve baba miras bırakandan önce ölmüşse, onların yerine kardeşleri (dayı, amca, hala, teyze) geçer. Üçüncü zümre mirasçıları için: Büyükanne ve büyükbaba miras bırakandan önce ölmüşse, onların yerine çocukları (amca, dayı, hala, teyze) geçer. Kök içinde halefiyet ilkesinin uygulanabilmesi için, mirasçılığına engel çıkan zümre başının altsoyunun bulunması gerekir; altsoy yoksa bu ilke uygulanmaz.