• Buradasın

    Görevin kötüye kullanılması ve zimmet farkı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Görevi kötüye kullanma ve zimmet suçları, kamu görevlileri tarafından işlenebilen benzer ancak farklı suç türleridir.
    Görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin görevini:
    • Kanunlara aykırı biçimde yapması,
    • Gereği gibi yapmaması,
    • Görevi ihmal etmesi sonucunda, bir kişinin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olması durumudur 2. Cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır 2.
    Zimmet ise, kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesi suçudur 13. Cezası, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Görevi kötüye kullanma suçunda zarar şartı var mı?

    Evet, görevi kötüye kullanma suçunda zarar şartı vardır. Bu suçun oluşabilmesi için kamu görevlisinin görevini hukuka aykırı şekilde yerine getirmesi ve bu fiil sonucunda kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına veya bir kişiye haksız menfaat sağlanmasına neden olması gerekmektedir.

    Nitelikli kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması hangi suç?

    Nitelikli kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 257. maddesinde düzenlenen "görevi kötüye kullanma suçu" olarak adlandırılır. Bu suç, iki farklı şekilde işlenebilir: 1. Görevin gereklerine aykırı hareket etme (icrai davranış). 2. Görevin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme (ihmali davranış). Suçun oluşabilmesi için, görevin gereklerine aykırı davranış sebebiyle kişilerin mağdur olması, kamunun zarara uğraması veya kişilere haksız menfaat sağlanması gerekir.

    Görevin gereklerine aykırı hareket etme suçu hangi mevzuatta düzenlenmiştir?

    Görevin gereklerine aykırı hareket etme suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinde düzenlenmiştir.

    Zimme ve irtikap suçu arasındaki fark nedir?

    Zimmet ve irtikap suçları, kamu görevlilerinin yetkilerini kötüye kullanmaları sonucu ortaya çıkan suç türleridir, ancak aralarında bazı temel farklar vardır: 1. Zimmet: Kamu görevlisinin, görevi gereği eline geçen bir malı, parayı veya menfaati hukuka aykırı olarak kendi malıymış gibi kullanması veya başkasına vermesi suçudur. 2. İrtikap: Kamu görevlisinin, görevini yaparken veya yapmamak karşılığında menfaat sağlaması veya sağlanmasını istemesi suçudur.

    Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal arasındaki fark nedir?

    Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal arasındaki temel fark, kamu görevlisinin eyleminin icrai veya ihmali nitelikte olup olmamasıdır. Görevi kötüye kullanma (TCK m.257/1), kamu görevlisinin görevin gereklerine aykırı hareket etmesi ve bu aykırılık sonucunda kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlamasıdır. Görevi ihmal (TCK m.257/2), kamu görevlisinin görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermesi, yine bu ihmal veya gecikme nedeniyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlamasıdır. Her iki suç da ancak kamu görevlisi tarafından veya özel kanunlarda kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı öngörülen kişiler tarafından işlenebilir.

    Görev kötüye kullanma hangi hallerde oluşur?

    Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi ve bu aykırı davranış nedeniyle aşağıdaki sonuçların doğması halinde oluşur: Kişilerin mağduriyetine neden olma. Kamunun zararına neden olma. Kişilere haksız menfaat sağlama. Bu suçun oluşabilmesi için, norma aykırı davranışın tek başına yeterli olmadığı, ayrıca belirtilen sonuçlardan birinin gerçekleşmesi gerektiği unutulmamalıdır.

    Görev yeri ve zimmete düşme ne demek?

    Görev yeri ve zimmete düşme kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Görev Yeri: Kamu görevlilerinin çalıştıkları, kendilerine yetki ve sorumluluk verilen yerdir. 2. Zimmete Düşme: Bir kamu görevlisinin, görevi gereği kendisine teslim edilen veya gözetimi altında bulunan malı hukuka aykırı olarak kendisinin veya başkasının malvarlığına dahil etmesi durumudur.