• Buradasın

    Avrupa Birliği göç hukuku nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Avrupa Birliği göç hukuku, Avrupa Birliği sınırları içerisinde göç, iltica ve sınır kontrolü gibi konuları düzenleyen yasal çerçeveyi ifade eder 124.
    Bazı temel unsurlar:
    • Geri göndermeme ilkesi 14. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 13. maddesi uyarınca, bir kişinin zulüm görme riski olan bir yere gönderilmesi yasaktır 14.
    • Düzenli göç 35. Üçüncü ülke vatandaşlarının Avrupa Birliği'ne yasal giriş, ikamet ve çalışma süreçlerini düzenleyen kurallar 35.
    • Sınır kontrolleri 24. AB, iç sınırlarda serbest dolaşımı sağlarken, dış sınırlarda sıkı kontroller uygular 24.
    • Üçüncü ülkelerle anlaşmalar 24. Düzensiz göçü önlemek ve yasal göçü teşvik etmek amacıyla yapılan uluslararası antlaşmalar 24.
    Avrupa Birliği, tam uyumlu bir göç politikası oluşturmakta zorlanmaktadır; üye devletler arasında yetki devri ve işbirliği sorunları bulunmaktadır 35.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Uluslararası göç hukukunda kırılgan gruplar nelerdir?

    Uluslararası göç hukukunda kırılgan gruplar, çeşitli nedenlerle istismar ve kötü muameleye daha kolay maruz kalan, kendilerini koruyamayan ve kolayca yönlendirilebilen kişilerdir. Bu gruplar arasında şunlar yer alır: Çocuklar: Sokakta yaşayan veya çalışan, kurum bakımında olan çocuklar. Kadınlar: Gebe, çocuklu, hasta, ekonomik olarak bağımlı kadınlar. Etnik azınlıklar: Kırsal bölgelerde yaşayan, felakete eğilimli bölgelerde bulunan kişiler. Sağlık açısından dezavantajlı olanlar: Fiziksel veya mental engeli bulunan, terminal dönem hastalığı olan kişiler. Mülteciler ve sığınmacılar: Savaş, zulüm veya korkular nedeniyle başka bir ülkeye gitmeye zorlanan kişiler. Ayrıca, iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen bireyler de kırılgan gruplar arasında değerlendirilebilir.

    Göç ve iltica hukuku nedir?

    Göç ve iltica hukuku, insanların başka bir ülkeye sığınma veya göç etme süreçlerini düzenleyen hukuk dalıdır. İltica (sığınma), bir kişinin kendi ülkesindeki can ve mal güvenliğini tehdit eden sebeplerle başka bir ülkeye başvurup korunma talep etmesidir. İltica başvuru süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Başvuru Aşaması: Kişi, sığınma talebini yetkili makamlara sunar. 2. Değerlendirme Süreci: Yetkili makamlar, başvurunun kabul edilip edilmeyeceğini değerlendirir. 3. Koruma Sağlanması: Başvuru kabul edilirse, sığınmacı kişi belirli bir süre veya daimi olarak ülkede ikamet hakkı kazanır. Göç ise, insanların daha iyi yaşam koşulları veya ekonomik fırsatlar aramak için bir ülkeden başka bir ülkeye hareket etmeleridir. Türkiye'de göç ve iltica hukuku, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile düzenlenmiştir.

    Göç çeşitleri nelerdir?

    Göç çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: 1. İç Göç: Bir ülkenin sınırları içinde gerçekleşen göçtür. 2. Uluslararası Göç: Ülke sınırlarını aşarak farklı bir ülkeye gerçekleşen göçtür. 3. Zorunlu Göç: Kişilerin doğal afetler, savaş, çatışma gibi zorlayıcı nedenlerle evlerini terk etmek zorunda kaldığı göçtür. 4. Ekonomik Göç: Kişilerin daha iyi ekonomik fırsatlar ve yaşam koşulları arayışıyla göç etmesidir. 5. Aile Birleşimi Göçü: Aile üyelerinin, bir aile üyesiyle bir araya gelmek veya birleşmek amacıyla göç etmesidir. 6. Eğitim Göçü: Kişilerin eğitim veya öğrenim amaçlarıyla farklı bir bölgeye veya ülkeye göç etmesidir. 7. Dairesel Göç (Mevsimsel Göç): Kişilerin belirli dönemlerde, genellikle iş mevsimleri sırasında geçici olarak farklı bölgelere veya ülkelere gitmesini içeren göçtür. 8. Geri Dönüş Göçü: Kişilerin uzun bir süre sonra doğdukları veya kökenlerine ait olduğu yere geri dönmeleridir.

    Kalıcı göç ne demek?

    Kalıcı göç, insanların yaşadıkları yerlerden başka yerlere geri dönmemek üzere yaptıkları göçlere denir.

    Göç hukukunda özel koruma gerektiren gruplar kimlerdir?

    Göç hukukunda özel koruma gerektiren gruplar şunlardır: 1. Refakatsiz çocuklar: Kanunen veya örf ve adet gereği kendisinden sorumlu bir yetişkinin refakati bulunmaksızın Türkiye'ye gelen veya Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra refakatsiz kalan çocuklar. 2. Özürlüler: Fiziksel veya zihinsel engelli bireyler. 3. Yaşlılar: İleri yaştaki kişiler. 4. Hamileler: Gebelik dönemindeki kadınlar. 5. İşkence, cinsel saldırı veya diğer ciddi şiddete maruz kalmış kişiler: Psikolojik, bedensel veya cinsel şiddete uğramış bireyler. Bu gruplar, göç sürecinde özel koruma ve destek önlemleriyle korunurlar.

    Avrupa Birliği hukuku nedir?

    Avrupa Birliği (AB) hukuku, Avrupa kıtasındaki 27 ülkenin ekonomik, siyasi ve hukuki entegrasyonunu düzenleyen bir hukuk sistemidir. AB hukukunun temel özellikleri: Doğrudan etki ilkesi: AB düzenlemeleri, üye ülkelerde doğrudan uygulanabilir ve iç hukukta herhangi bir uyarlama veya yasama süreci gerektirmez. Üstünlük ilkesi: AB hukuku, üye devletlerin ulusal hukuklarına karşı üstün gelir. Sadakat ilkesi: Üye devletler, AB hukuku ile çelişen bir durum söz konusu olduğunda, AB'nin amaçlarına ve politikalarına sadık kalmalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi: AB, tüm üye ülkelerde hukukun üstünlüğünü teşvik eder. AB hukukunun uygulama alanları: İç pazar ve serbest dolaşım: Üye ülkeler arasında serbest ticaretin, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamak. Rekabet hukuku: Serbest piyasa ekonomisinin etkin bir şekilde işleyebilmesi için rekabetin korunmasına yönelik düzenlemeler. Çevre ve sağlık: Çevre koruma, enerji verimliliği, iklim değişikliği ile mücadele gibi alanlarda düzenlemeler. Tarım ve balıkçılık: Ortak Tarım Politikası ile tarım sektörünü düzenleme. Adalet ve içişleri: Suçla mücadele, sınır güvenliği, sığınmacı politikaları ve vatandaşlık hakları. Dış ilişkiler ve ticaret: Dünya çapında dış ticaret anlaşmaları yapma ve dış ilişkileri düzenleme.

    Avrupa Birliği hukukunun temel ilkeleri nelerdir?

    Avrupa Birliği (AB) hukukunun temel ilkeleri şunlardır: İç piyasa ve serbest dolaşım: AB içinde mal, hizmet, sermaye ve kişilerin serbest dolaşımını teşvik eder. Hukuki uyum: Üye ülkeler, AB hukukunu ulusal hukuklarına entegre etmek zorundadır. Temel haklar: AB hukuku, ifade özgürlüğü, eşitlik, gizlilik ve diğer temel hakların korunmasına özel önem verir. Çevre ve sürdürülebilirlik: Çevre koruma ve sürdürülebilirlik ilkesine büyük önem verilir. İkincillik: AB, yalnızca ulusal düzeyde çözülemeyen sorunları çözmelidir. Orantılılık: AB'nin yetkileri, amaçlarıyla orantılı olmalıdır. Ayrımcılık yasağı: Kadın-erkek arasında eşit işe eşit ücret gibi ilkeler geçerlidir. Hukukun üstünlüğü: Hukuki normlar, AB kurumları ve mahkemeleri tarafından korunur.