• Buradasın

    Uluslararası göç hukukunda kırılgan gruplar nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Uluslararası göç hukukunda kırılgan gruplar, çeşitli nedenlerle istismar ve kötü muameleye daha kolay maruz kalan, kendilerini koruyamayan ve kolayca yönlendirilebilen kişilerdir 1.
    Bu gruplar arasında şunlar yer alır:
    • Çocuklar: Sokakta yaşayan veya çalışan, kurum bakımında olan çocuklar 1.
    • Kadınlar: Gebe, çocuklu, hasta, ekonomik olarak bağımlı kadınlar 15.
    • Etnik azınlıklar: Kırsal bölgelerde yaşayan, felakete eğilimli bölgelerde bulunan kişiler 1.
    • Sağlık açısından dezavantajlı olanlar: Fiziksel veya mental engeli bulunan, terminal dönem hastalığı olan kişiler 1.
    • Mülteciler ve sığınmacılar: Savaş, zulüm veya korkular nedeniyle başka bir ülkeye gitmeye zorlanan kişiler 25.
    Ayrıca, iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen bireyler de kırılgan gruplar arasında değerlendirilebilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Zorunlu göç nedir?

    Zorunlu göç, insanların bulundukları yeri kendi iradeleri dışında terk etmek zorunda kaldıkları göç türüdür. Zorunlu göçe neden olan bazı faktörler: - Savaşlar ve çatışmalar; - Doğal afetler; - Sosyal hizmetlerin yetersizliği; - Temel ihtiyaçları karşılayamama; - İşsizlik; - Dini, etnik ve siyasi baskılar.

    Göç ve entegrasyon politikaları nelerdir?

    Göç ve entegrasyon politikaları, göçmenlerin yeni bir topluma uyum sağlamalarını ve yerleştikleri ülkenin kültürüne entegre olmalarını amaçlayan politikalardır. Başlıca göç ve entegrasyon politikaları şunlardır: 1. Eğitim ve Dil Kursları: Göçmenlerin dil öğrenmeleri ve eğitim almaları için kurslar düzenlenir. 2. İstihdam Desteği: Göçmenlerin ekonomik olarak sürdürülebilir bir şekilde çalışabilmeleri için iş imkanları sağlanır. 3. Sosyal Uyum Projeleri: Göçmenlerin toplumla bütünleşmelerini kolaylaştırmak için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenir. 4. Yasal Statü: Göçmenlerin yasal statülerinin belirlenmesi ve bu sayede temel haklardan yararlanmalarının sağlanması önemlidir. 5. Uluslararası İşbirliği: Göç veren ve göç alan ülkeler arasında ortak çözümler geliştirilmesi, göçmenlerin haklarının korunması ve toplumsal istikrarın sağlanması için iş birliği yapılır. Bu politikalar, hem göçmenlerin hem de ev sahibi toplumun uyumunu sağlayarak toplumsal barışı korumak için kritik öneme sahiptir.

    Göç ve çok kültürlülük arasındaki ilişki nedir?

    Göç ve çok kültürlülük arasındaki ilişki şu şekilde açıklanabilir: Göç, bireylerin bir bölgeden diğerine yer değiştirme hareketi olmasının yanı sıra, toplumların fiziksel, demografik, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını değiştiren dinamik bir süreçtir. Göç sürecinde, göçmenler beraberinde kültürlerini de götürür. Farklı kültürlerin bir arada bulunması, "çok kültürlülük" veya "kültürel çeşitlilik" olarak adlandırılır. Çok kültürlü toplum yapısında, bireyler farklı inanç, değer ve kültürlerle birlikte yaşama, farklılıklarla büyüme, daha açık görüşlü ve kozmopolit olma imkanına sahip olur. Ancak, çok kültürlü toplumlarda bireylerin göç ettikleri topluma alışamaması, toplumun kültürünü benimseyememesi gibi durumlar kimlik karmaşasına yol açabilir. Ayrıca, çok kültürlü toplumlarda uzlaşma sağlanamaması durumunda çatışmalar yaşanabilir. Bu nedenle, göç sonrası farklı toplumların bir arada yaşayabilmesi için ortak değerler oluşturulması ve toplumsal uyumun sağlanması önemlidir.

    Avrupa Birliği göç hukuku nedir?

    Avrupa Birliği göç hukuku, Avrupa Birliği sınırları içerisinde göç, iltica ve sınır kontrolü gibi konuları düzenleyen yasal çerçeveyi ifade eder. Bazı temel unsurlar: Geri göndermeme ilkesi. Düzenli göç. Sınır kontrolleri. Üçüncü ülkelerle anlaşmalar. Avrupa Birliği, tam uyumlu bir göç politikası oluşturmakta zorlanmaktadır; üye devletler arasında yetki devri ve işbirliği sorunları bulunmaktadır.

    Göç ve iltica hukuku nedir?

    Göç ve iltica hukuku, dünya çapında savaş, doğal afetler, ekonomik krizler veya siyasi baskılar nedeniyle başka bir ülkeye sığınmak isteyen bireylerin yasal haklarını ve korunmalarını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sadece sığınma başvuruları ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda ekonomik göçmenler, iş gücü hareketliliği, mülteci hakları, insan ticareti, aile birleşimi gibi pek çok önemli konuyu içermektedir. Göç ve iltica hukukunun bazı temel unsurları: Uluslararası koruma: Mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statülerini kapsar. İnsani ikamet izni: Teknik veya insani nedenlerle Türkiye’den çıkışı mümkün olmayan, ancak iltica şartlarını sağlamayan kişiler için uygulanır. Geri gönderme yasağı (non-refoulement): Sığınmacıların, geri döndüklerinde ciddi insan hakları ihlalleriyle karşılaşacak olmaları durumunda geri gönderilememesini ifade eder. Göç ve iltica hukuku, uluslararası hukuk normları ve ülkelerin iç hukuk düzenlemeleri çerçevesinde şekillenir.

    Göç çeşitleri nelerdir?

    Göç çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Yapıldığı yere göre: İç göç: Ülke sınırları içinde yer değiştirme. Dış göç: Ülke dışına yapılan göç. Sürekliliğine göre: Geçici göç: Belirli bir süre için yapılan göç. Kalıcı göç: Geri dönmemek üzere yapılan göç. İstek durumuna göre: Zorunlu göç: İradesi dışında yapılan göç. Gönüllü göç: Kendi iradesiyle yapılan göç. Yöntemine göre: Yasal göç: Yasal yollarla yapılan göç. Yasa dışı göç: Yasal olmayan yollarla yapılan göç. Diğer türler: Emek göçü: Daha iyi ekonomik şartlar için yapılan göç. Beyin göçü: Nitelikli insan gücünün az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere göçü. Aile birleşimi göçü: Aile üyeleriyle bir araya gelmek için yapılan göç. Eğitim göçü: Eğitim amacıyla yapılan göç. Geri dönüş göçü: Doğduğu yere geri dönme.

    Yabancılar hukukunun temel ilkeleri nelerdir?

    Yabancılar hukukunun temel ilkeleri şunlardır: Devlet egemenliği. Eşit muamele ilkesi. İltica ve sığınma hakkı. İnsan haklarına saygı. Uluslararası işbirliği. Hukuki güvence ve şeffaflık.