• Buradasın

    Yanlış anlamda sözcük kullanımı örnek cümleler nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yanlış anlamda sözcük kullanımına örnek cümleler:
    • "Türkiye'de birçok göl kuraklık tehlikesi yaşıyor." cümlesinde "kuraklık" sözcüğü yanlış kullanılmıştır; doğru cümle "Türkiye'de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor" olmalıdır 2.
    • "Fındık ücretlerinin düşüklüğü üreticileri düşündürüyor." cümlesinde "ücret" kelimesi anlam olarak "bir emeğe karşılık alınan para" demektir, doğru cümle "Fındık fiyatlarının düşüklüğü üreticileri düşündürüyor" olmalıdır 3.
    • "Aşağı yukarı tam beş yıldır görüşemiyoruz." cümlesinde "aşağı yukarı" ve "tam" kelimeleri anlam olarak çelişki yaratmıştır 3.
    • "Kesinlikle yarın gelebilirler." cümlesinde "kesinlikle" ve "yarın" ifadeleri aynı anlamı taşır, bu nedenle gereksizdir 3.
    • "Ünlü boksör rakibinin açıklamalarına karşın cevap hakkını kullandı." cümlesinde "rakip" ve "rakip" kelimeleri birbirinin yerine kullanılmıştır 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İki farklı anlamda kullanılan cümleler nelerdir?

    İki farklı anlamda kullanılan cümlelere örnek olarak "kazı yapmak" cümlesi verilebilir. Bu cümlenin iki farklı anlamı şu şekilde örneklendirilebilir: Yedi kişi toplanıp kazı yaptık. Temelle Dursun boş bir arazide kazı yapıyorlarmış, kaz ölmüş. İki farklı anlamda kullanılan cümlelere örnek olarak "geç kalmak" ifadesi de verilebilir. Bu ifadenin iki farklı anlamı şu şekilde örneklendirilebilir: Selin, bizi arayarak geç kalacağını söyledi. Gözlerim ıpıslak oldu ağlamaktan. İki farklı anlamda kullanılan cümlelere örnek olarak "daha iyi hazırlandığı" ifadesi de verilebilir. Bu ifadenin iki farklı anlamı şu şekilde örneklendirilebilir: Ahmet sınavlara Mehmet’ten daha iyi hazırlandığı için yüksek not aldı. Yaptığı düzenli spor ve iyi bir beslenme sayesinde eski kilolarından eser kalmadı. Cümlelerin iki farklı anlamda kullanılıp kullanılamayacağına dair kesin bir yargı yapmak mümkün değildir. Cümlelerin anlamlarını ve kullanımlarını değerlendirmek için bir dil bilgisi öğretmenine veya dilbilimciye danışılması önerilir.

    Kelimelerin doğru anlamda kullanılması neden önemlidir?

    Kelimelerin doğru anlamda kullanılmasının önemi şu şekilde açıklanabilir: Anlamın netliği. Duygu ve niyetin aktarımı. Etkili iletişim. Akademik ve profesyonel başarı. Ayrıca, tek bir kelimenin farklı bağlamlarda üç ayrı şekilde kullanılabilmesi, kelimelerin doğru anlamlarının bilinçli olarak ayırt edilmesini gerektirir.

    Kelimeleri yanlış anlamda kullanma nedir?

    Kelimeleri yanlış anlamda kullanmak, bir sözcüğün cümledeki anlama uygun olmayan şekilde kullanılmasıdır. Kelimelerin yanlış anlamda kullanılmasına örnek olarak şunlar verilebilir: "Bana yardım ederek, işi kısa sürede bitirmeme neden oldu." cümlesindeki "neden olmak" eylemi daima olumsuz anlamlar verecek biçimde kullanılmıştır. "Soğuktan etkilenen portakal sayısının kalabalık olması zararımızı artırdı." cümlesindeki "kalabalık" sözcüğü bir şeyin sayıca çok olduğunu bildirir. "Uzayda yeni yerlerin keşfedilmesi, güçlü teleskopların geliştirilmesine bağımlıdır." cümlesindeki "geliştirilmesine" sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Kelimelerin yanlış anlamda kullanılmasının bazı nedenleri şunlardır: sözcüklerin anlamlarının veya kullanım şekillerinin karıştırılması; sözcüklerin kökenleri veya bağlantılı sözcükler arasındaki farklılıkların fark edilmemesi; sözcüklerin dilbilgisi kurallarına göre kullanılmaması; sözcüklerin çok farklı anlamlara sahip olması nedeniyle kullanımının karıştırılması; sözcüklerin anlamlarının, kullanım alanlarının veya sözdizimlerinin yanlış anlaşılması.

    Cümlede anlam karışıklığı nedir?

    Cümlede anlam karışıklığı, bir cümlenin birden fazla anlama gelebilmesi veya anlam bakımından açık olmaması durumudur. Bu karışıklığa yol açan bazı nedenler şunlardır: - Tamlayan eksikliği: Tamlayan durumundaki kişi zamirlerinin (senin, onun) açıkça belirtilmemesi. - Noktalama eksikliği: Virgülün kullanılmaması veya yanlış yerde kullanılması. - Karşılaştırma yanlışlığı: Cümleden iki farklı karşılaştırma anlamının çıkması. Anlam karışıklığını gidermek için cümlelerin açık, kesin ve basit bir şekilde kurulması önemlidir.

    Sözcük ve söz öbeklerinde anlam nedir?

    Sözcükte anlam, bir kelimenin cümle içinde kullanıldığı bağlama göre kazandığı yeni anlamlardır. Sözcükte anlam türleri: Gerçek (temel) anlam: Kelimenin akla gelen ilk anlamıdır. Yan anlam: Kelimenin gerçek anlamından uzaklaşmadan kazandığı yeni anlamlardır. Mecaz anlam: Kelimenin temel anlamından sıyrılarak kazandığı anlamdır. Terim anlam: Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözlerdir. Söz öbeklerinde anlam, en az iki kelimenin bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarıdır. Söz öbekleri türleri: Deyimler: Genellikle mecaz anlamlıdır ve ders verme amacı taşımaz. İkilemeler: Anlamı pekiştirirken ritmik ve hoş bir söyleyiş katar.

    Anlam belirsizliği ile ilgili örnek cümleler nelerdir?

    Anlam belirsizliği ile ilgili bazı örnek cümleler: Karşılaştırma cümlelerinde anlam belirsizliği: Ablam, kitap okumayı abimden daha çok seviyor. Doğrusu: Ablam, abime göre, kitap okumayı daha çok seviyor. Virgülün kullanılmadığı cümlelerde anlam belirsizliği: Müdür yardımcısından telefon beklediğini söyledi. Bu cümlede müdürün yardımcısından mı yoksa "müdür yardımcısından" mı telefon beklendiği belli değildir. Zamir eksikliğinden kaynaklı anlam belirsizliği: En yakın arkadaşını dün çarşıda gördüm. Bu cümlede kimin en yakın arkadaşından bahsedildiği tam anlamıyla belli değildir. Gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlam belirsizliği: Bari hiç olmazsa bir gün daha bizimle kal. Bu cümlede "bari" ve "hiç olmazsa" ifadeleri aynı anlama geldiği için gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu yapılmıştır.

    Anlam kaymasına örnek cümleler nelerdir?

    Anlam kaymasına örnek cümleler: Gelecek zaman yerine geniş zaman: "Babam bu habere çok sevinir" (sevinecek). Şimdiki zaman yerine geniş zaman: "Ben onun ne istediğini bilirim" (biliyorum). Emir kipi yerine geniş zaman: "Yarın buraya gelir, gerekli evrakları alırsın" (gel, al). Görülen geçmiş zaman yerine şimdiki zaman: "Duyar duymaz olay yerine koşuyorum" (koştum). Gereklilik yerine gelecek zaman: "Sıkıntın çalışmandan olacak" (olmalı). Öğrenilen geçmiş zaman yerine geniş zaman: "Hoca bir gün pazara iner" (inmiş). Emir yerine istek: "İşimize gereken ciddiyeti gösterelim" (gösterin). İstek yerine emir: "Her şey gönlünce olsun". Miş’li geçmiş zamanın hikâyesi yerine şimdiki zaman: "Buyurun, ne aramıştınız?" (arıyorsunuz). Anlam kayması, zaman kiplerinin yersiz kullanılması sonucu cümlenin anlamını değiştirmesi durumudur.