• Buradasın

    Saldım Çayıra Mevla'm Kayıra hangi atasözü?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Saldım çayıra Mevla'm kayıra" bir atasözü değil, bir deyimdir 123.
    Deyimin anlamı: Önemsenmeyen, ciddiyetle ele alınmayan, kendi hâline bırakılan işleri ifade etmek için kullanılır 3. Özellikle hayvanlar ve çocuklar başıboş bırakıldığında söylenir 3.
    Örnek cümleler:
    • "Sınıfta öğretmen yok; öğrenciler saldım çayıra, Mevla'm kayıra dolaşıyor 3."
    • "Takım berbat, oyuncular saldım çayıra, Mevla'm kayıra oynuyor 3."
    • "Saldım çayıra, Mevla'm kayıra mantığıyla çocuk yetiştirilmez ki 3!"
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Saldım cayıra mevlam kayıra kimin sözü?

    "Saldım çayıra, Mevla’m kayıra" sözü, Kazak Abdal'a ait "Eşeği Saldım Çayıra" türküsünün bir dizesidir.

    Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili atasözleri nelerdir?

    Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili bazı atasözleri: Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz. Yalnız taş duvar olmaz. Ne verirsen elinle, o gelir seninle. İyilik eden iyilik bulur. El el ile, değirmen yel ile. El eli yıkar, iki el de yüzü. Ekmeğini yalnız yiyen yükünü dişiyle kaldırır. Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.

    Atasözleri anlamca aynı olan atasözleri nelerdir?

    Anlamca aynı olan bazı atasözleri: Sabır ve süreklilik: "Ağaç yaşken eğilir" ve "Damlaya damlaya göl olur". Sadakat ve güven: "Yiğit düşmanıyla dost olur" ve "Dost kara günde belli olur". Yardımlaşma: "El elin eşeğini türkü çağırarak arar" ve "Bir elin nesi var, iki elin sesi var". Çevredeki kişilerden etkilenme: "Üzüm üzüme baka baka kararır" ve "Körle yatan şaşı kalkar". Dayanışma: "Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz" ve "Yalnız taş duvar olmaz".

    Eşeği Saldım Çayıra hikayesi nedir?

    "Eşeği Saldım Çayıra" türküsünün hikayesi, zalim bir ağaya karşı halkın direnişini anlatır. Hikayenin özeti: Bir köyde, köylüye her türlü eziyeti yapan bir ağa vardır. Ağa, bir gün tüm köylüleri meydana toplar ve yaptığı kötülüklerden dolayı cezalandırılmak istediğini, öldükten sonra cesedinin ibret olsun diye köyün girişindeki bir ağaca asılmasını istediğini söyler. Ağa öldükten sonra, halk vasiyetine uyarak onu ağaca asar. Jandarma, ağanın ölümünü köylülerin üzerine atar ve tüm köy halkı işkence görür. Bunun üzerine Kazak Abdal, ağayı ve zulmünü hicveden bir şiir yazar. Türkü, toplumsal eleştiri ve adalet arayışı içerir.

    En eski atasözü hikayesi nedir?

    En eski atasözü hikayelerinden biri, Türk atasözlerinin yazıya geçirilmiş ilk örneklerinin VIII. yüzyılda Orhon yazıtlarında yer almasıdır.

    En eski atasözü hikayesi nedir?

    En eski atasözü hikayelerinden biri, VIII. yüzyılda Orhon yazıtlarında yer alan atasözleridir.

    Atasözleri nedir kısaca?

    Atasözü, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş, halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte, kalıplaşmış sözlerdir. Atasözleri, bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansıtır.