Help (yardım etmek) fiili, İngilizce'de şu şekillerde kullanılabilir: Düzenli fiil olarak: Olumlu cümle: "The president of the committee helped a lot of people during his headship" (Komite başkanı, başkanlığı sırasında birçok insana yardım etti). Olumsuz cümle: "I didn't help the officers about the tragic death of that pizza boy, because I wasn't there at that time" (Polislere pizzacı çocuğun trajik ölümü ile ilgili yardım etmedim çünkü o saatte orada değildim). Soru cümlesi: "Did you help your brother with his homework?" (Kardeşine ödevinde yardım ettin mi?). Üçüncü hal kullanımı: "I’ve helped so many homeless people last three years and I am still helping as much as I can" (Geçtiğimiz üç yıl içinde bir sürü evsiz insana yardım ettim ve elimden geldiğince hala da ediyorum). "She had helped the old woman before the woman had a heart attack" (Yaşlı kadın kalp krizi geçirmeden önce kadına yardım etti). Eş anlamlıları: aid, assist, support, facilitate, ease. Örnekler: "Don't expect me to help you with your homework" (Ödevinde sana yardım etmemi bekleme). "She always helps her mother wash the dishes" (Her zaman annesinin bulaşıkları yıkamasına yardım eder). "I helped him to carry his baggage upstairs" (Bagajını yukarı taşımasına yardım ettim).