Çok anlamlı sözcüklere bazı örnekler: Göz. Organ anlamında: "Onun gözleri çok güzel". Dikkat anlamında: "Onun gözünden hiçbir şey kaçmaz". Açıklık anlamında: "Kapının gözüne anahtarı koymuş". Baş. Vücut parçası: "Başım çok ağrıyor". Önder, lider: "O, bu şirketin başıdır". Başlangıç anlamında: "Kitabın başını bir türlü anlayamadım". Yol. Geçiş yeri: "Bu yol çok trafiğe açık". Yöntem anlamında: "Bu problemi çözmenin başka bir yolu yok mu?". Kırmak. Parçalamak anlamında: "Vazo yere düştü ve kırıldı". İncitmek anlamında: "Onun kalbini kırmak istememiştim". Rekor kırmak anlamında: "Bu sporcu, dünya rekorunu kırdı". Açmak. Bir nesneyi kapalıyken açmak: "Kapıyı açar mısın?". Elektronik bir cihazı açmak: "Televizyonu açtım, haberleri izledim". Konuşmayı başlatmak: "Bu konuyu bir kez daha açmak istemiyorum". Ağır. Yavaş: "Yaşlı adam, ağır adımlarla gelip masanın başına oturdu". Kısık, alçak: "Etraftakilere duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi". Yoğun: "Ormana girer girmez izcileri, ağır bir duman karşıladı". Ağız. Kapların açık yanı: "Bardakın ağzı". Bir suyun denize, göle döküldüğü yer: "Derenin ağzı". Bir dilin sınırları içinde bölgelere göre değişen söyleyiş özelliği: "Rumeli ağzı".