• Buradasın

    Drive ikinci hali nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Drive fiilinin ikinci hali “drove”dur 125.
    “Drove” kullanımı, simple past tense (geçmiş zaman) söz konusu olduğunda gereklidir 2.
    Örnek cümle:
    • He drove to his house in some agitation 2. (Biraz telaşla evine gitti 2.)
    Drive fiilinin üçüncü hali ise “driven”dir 125.
    “Driven” kullanımı, past perfect tense ya da present perfect tense söz konusu olduğunda gereklidir 2.
    Örnek cümle:
    • They had driven to Antalya 2. (Antalya’ya arabayla gittiler 2.)
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Drive etmek ne demek?

    Drive etmek kelimesinin bazı anlamları: Sürmek, harekete geçirmek. Zorlamak, mecbur etmek. Topa hızla vurmak. Araba ile götürmek, gitmek. Ayrıca, "drive" kelimesi İngilizce'de "sürücü" anlamına da gelir.

    Drive fiili hangi durumlarda kullanılır?

    Drive fiili, genellikle bir taşıtı kullanarak gitmek veya bir taşıtı yönlendirmek anlamında kullanılır. Ancak cümle içerisinde farklı anlamlar kazanabilir: Sürmek. Sürücülük yapmak. Tehlikeli bir şekilde sürmek. Bir şeyi hareket ettirmek veya ileriye gitmesini sağlamak. Bir amacı ilerletmek veya ilerlemek. Belli bir yolu izlemek. Yavaş ve sakin hareket etmek. Ayrıca, "drive" fiili, geçmiş zaman yapılarında ikinci hali "drove" ve üçüncü hali "driven" olarak kullanılır.

    Drive ve drove farkı nedir?

    Drive ve drove arasındaki fark, zaman kullanımlarıdır: Drive: Şimdiki veya gelecekteki eylemleri ifade eder. Drove: Geçmişteki eylemleri ifade eder. Özetle: - Drive - şimdiki veya gelecekteki eylemler. - Drove - geçmişteki eylemler.

    Drive ve drive etmek aynı mı?

    Evet, "drive" ve "drive etmek" aynı anlama gelir, çünkü "drive" kelimesi İngilizce'de hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir. Fiil olarak "drive" kelimesinin bazı anlamları: araç kullanmak, sürmek; harekete geçirmek, göndermek; ileriye doğru itmek, bir yöne doğru hareket ettirmek. İsim olarak "drive" kelimesinin bazı anlamları: sürüş, araba gezisi; çaba, gayret, girişim, teşvik.