Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Drive fiili, genellikle bir taşıtı kullanarak gitmek veya bir taşıtı yönlendirmek anlamında kullanılır 25. Ancak cümle içerisinde farklı anlamlar kazanabilir:
- Sürmek 25. Örneğin, "She drives a car to work every day" (Her gün işe arabayla gider) 2.
- Sürücülük yapmak 2. Örneğin, "He drives the school bus" (Okul otobüsünü sürer) 2.
- Tehlikeli bir şekilde sürmek 2. Örneğin, "He was driving too fast" (Çok hızlı sürüyordu) 2.
- Bir şeyi hareket ettirmek veya ileriye gitmesini sağlamak 2. Örneğin, "The engine drives the wheels of the car" (Motor, arabanın tekerleklerini sürer) 2.
- Bir amacı ilerletmek veya ilerlemek 2. Örneğin, "She is driven by her passion for art" (Sanata duyduğu tutkuyla ilerliyor) 2.
- Belli bir yolu izlemek 2. Örneğin, "To get to the library, you can walk straight down this street" (Kütüphaneye gitmek için bu sokağı dümdüz yürüyebilirsiniz) 2.
- Yavaş ve sakin hareket etmek 2. Örneğin, "She walked carefully on the icy sidewalk" (Buzlu kaldırımda dikkatlice yürüdü) 2.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: