Dikmek kelimesinin bazı anlamları:
- Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak 124. Örnek: "Giysi dikmek" 2.
- Bir cismi dik olarak durdurmak 124. Örnek: "Bir yere direk dikmek" 2.
- Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek 124. Örnek: "Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir" 2.
- Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek 124. Örnek: "Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor" 2.
- Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek 124. Örnek: "O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı" 2.
- Top, taş vb.ni dikine havaya atmak 124.
- Yapı kurmak, inşa etmek 124.
- Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak 124.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: