• Buradasın

    Sosyal tarih yazıcılığı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sosyal tarih yazıcılığı, tarihsel olayları devletler arası askeri ve siyasi mücadelelerden daha çok, toplumların yaşam biçimlerini ve farklı alanlardaki faaliyetlerini konu edinen bir tarih yazımı türüdür 23.
    Bu tür, olayların tek bir sebep ve sonuca göre değil, sosyal, ekonomik ve kültürel pek çok etken dikkate alınarak incelenmesini ve sosyal kanunlara ulaşılmasını amaçlar 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sosyolojik tarih nedir?

    Sosyolojik tarih, tarih ve sosyoloji disiplinlerinin yöntemsel iş birliğini temsil eden bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, toplumsal yapılar ve değişim hakkında genel açıklama modellerine ve kuramlara ulaşmaya yönelir. Sosyolojik tarihin bazı özellikleri şunlardır: Zaman ve mekân: Toplumsal yapılar veya süreçlerle ilgili sorular sorar ve bunları zamana ve mekâna somut bir şekilde yerleştirir. Zamansal ardışıklık: Süreçleri zaman içinde ele alır ve ortaya çıkan sonuçların nedenlerini açıklamak için zamansal ardışıklığı hesaba katar. Eylem ve yapısal bağlam: Bireysel yaşamlarda ve toplumsal dönüşümlerde niyet edilen ve edilmeyen sonuçlar için eylemlerin ve yapısal bağlamların etkileşimlerine dikkat eder. Özgül toplumsal değişim: Özgül toplumsal değişim kalıplarının tikel ve değişik özelliklerini aydınlatmaya odaklanır. Sosyolojik tarih, sosyolojinin bir alt alanı veya kendi kendine yeten bir alan değildir.

    Sosyal tarihçi kimlerdir?

    Sosyal tarihçiler, toplumların geçmişteki sosyal yapıları, kültürel değişimleri ve toplumsal hareketleri inceleyerek tarihsel olayların insan yaşamı üzerindeki etkilerini anlamaya çalışırlar. Bazı sosyal tarihçiler: İbn-i Haldun. Donald Quataert. Evliya Çelebi. Sosyal tarihçiler, tarihsel belgeleri, arşivleri ve diğer kaynakları analiz ederek geçmişin sosyal dinamiklerini ortaya çıkarır ve tarihsel olayların günümüz toplumları üzerindeki etkilerini analiz ederler.

    Tarih yazıcılığının ilk türü nedir?

    Tarih yazıcılığının ilk türü, "hikâyeci (rivayetçi) tarih" olarak kabul edilir. Bu türün ilk örneği, MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan Herodotos'un "Tarih (Historia)" adlı eseridir. Hikâyeci tarih yazıcılığında, hikâye ve efsanelerle dolu bilgiler nakledilir.

    Özel ve genel tarih yazıcılığı nedir?

    Özel ve genel tarih yazıcılığı terimleri, tarih yazımının farklı yaklaşımlarını ifade eder: 1. Özel Tarih Yazıcılığı: Belirli bir konuyu, coğrafi bölgeyi veya milleti ele alan tarih yazımıdır. 2. Genel Tarih Yazıcılığı: Toplumların yaşadığı olayları bir bütün olarak ele alan, geniş kapsamlı tarih yazımıdır. Dünya tarihi veya genel tarih eserleri, genel tarih yazıcılığına örnek gösterilebilir.

    Tarih yazıcılığı türleri nelerdir?

    Tarih yazıcılığı türleri üç ana kategoriye ayrılır: 1. Hikâyeci (Rivayetçi) Tarih Yazıcılığı: Olaylar peş peşe sıralanır, yer ve zamandan bahsedilir, ancak sebep-sonuç ilişkileri üzerinde çok durulmaz. İlk örneği, MÖ 5. yüzyılda yaşamış Herodotos'un "Tarih (Historia)" adlı eseridir. 2. Öğretici (Pragmatik) Tarih Yazıcılığı: Geçmiş olaylardan ders çıkarmak, ahlaki ve milli duygular aşılamak amacıyla yazılır. İlk temsilcisi Tukidides'tir. 3. Araştırmacı (Neden-Nasılcı) Tarih Yazıcılığı: Olayların nedenleri ve sonuçları derinlemesine incelenir, tarafsız bir bakış açısıyla objektif değerlendirme yapılır. Modern tarih yazımı olarak da adlandırılır.

    İlk tarafsız tarih yazıcılığı hangi uygarlığa aittir?

    İlk tarafsız tarih yazıcılığı, Hititler'e aittir. Hititler, Anal adı verilen yıllıklarda krallarının yaptıkları savaş, barış gibi faaliyetleri tarafsız bir şekilde anlatmışlardır.

    Osmanlıda tarih yazıcılığı ne zaman başladı?

    Osmanlı'da tarih yazıcılığı, 15. yüzyılın başlarında, özellikle II. Murad döneminde başlamıştır. Bu dönemde, Yazıcıoğlu Ali'nin 1424 yılında II. Murad adına İbn Bibi'nin "El-Avâmirü'l-Alâiyye fi'l-Umûri'l-Alâiyye" adlı eserini çevirmesi, Osmanlı tarih yazıcılığının ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir. Osmanlı tarihi hakkında Osmanlılar tarafından yazılan ilk eser ise Ahmedî'nin "İskendername" adlı eserine eklediği "Dâsitân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i 'Osmân" adlı manzum kısımdır.