Bourdieu'nun habitus kavramı, toplumsal faillerin algılama, hissetme, düşünme ve davranma şemaları olarak içselleştirdikleri toplumsallığı ifade eder. Habitus, şu özelliklere sahiptir: Kalıcılık ve esneklik: Uzun bir toplumsallaşma süreciyle edinilir, ancak yeni durumlara adapte olabilir. Toplumsal köken: Bireyler, çoğunlukla farkında olmadan, doğdukları sınıfsal ve kültürel bağlamda bu eğilimleri edinir. Pratikler bütünü: Düşünme, hissetme ve davranma biçimlerini belirleyen bir iç yapıdır. Sosyal alanla ilişki: Her bireyin dahil olduğu "toplumsal alan" (field) ile birlikte işler. Örnek: İşçi sınıfından gelen bir bireyin üniversiteye gitse bile "entelektüel gibi hissetmemesi" ya da kendini sürekli yabancı hissetmesi, habitus'un etkisine örnektir.