• Buradasın

    Atatürk'ün eğitim ve bilimle ilgili sözleri nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Atatürk'ün eğitim ve bilimle ilgili bazı sözleri:
    • "En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur" 14.
    • "Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir" 14.
    • "Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir" 14.
    • "En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır" 14.
    • "Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir" 23.
    • "Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız. Bilim ve fen için bağ ve koşul yoktur" 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür sözü hangi ilkeye aittir?

    Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" sözü, laiklik ilkesine aittir. Bu söz, 1937 yılında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na eklenmiştir. Atatürk'ün bu konudaki tam açıklaması şu şekildedir: "Kültür; okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, izlenim almak, düşünmek ve zekâyı terbiye etmektir".

    Atatürk'ün uygulamalı eğitim ile ilgili sözü nedir?

    Atatürk'ün uygulamalı eğitim ile ilgili bazı sözleri: "Eğitim ve öğretimde uygulanacak yol, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir zorbalık vasıtası yahut medeni bir zevkten ziyade, maddi hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanılması mümkün bir cihaz hâline getirmektir. Millî Eğitim Bakanlığı bu esasa önem vermelidir". "Yurt çocuklarını toplumsal ve ekonomik alanlarda etkin ve verimli kılabilmek için gerekli olan ön bilgileri iş üstünde öğretme yöntemi, eğitim ve öğretimin ana kuralı olmalıdır". "Orta öğretimde de eğitim ve öğretim yönteminin işe ve uygulamaya dayanması ilkesine uymak kesin olarak gereklidir".

    Atatürk'ün eğitim alanında yaptığı çalışmalar hayatımızı nasıl etkiledi?

    Atatürk'ün eğitim alanında yaptığı çalışmaların hayatımıza nasıl etki ettiğine dair bazı örnekler: Eğitimin Bilimselleştirilmesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlanmış ve laik, bilimsel bir eğitim sistemi kurulmuştur. Karma Eğitim: 1926'dan itibaren karma eğitime geçilmiş, bu da toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmiştir. Yeni Alfabenin Kabulü: 1 Kasım 1928'de Yeni Türk Alfabesi'nin kabulü, okuma yazma oranlarını artırmış ve eğitim erişilebilirliğini yükseltmiştir. Öğretmen Yetiştirme: Öğretmen okullarının ve Yüksek Öğretmen Okulu'nun ıslah edilmesi, öğretmenlere verilen önemin artırılması, nitelikli eğitimcilerin yetişmesine katkı sağlamıştır. Halk Eğitimi: Millet Mektepleri ve Halkevleri gibi kurumların kurulması, yaygın eğitim ve halk eğitimi kavramlarını hayata geçirmiş, toplumun genel eğitimine yönelik önemli adımlar atılmıştır. Bu çalışmalar, Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasına ve toplumsal kalkınmasına temel oluşturmuştur.

    Atatürk'ün eğitime verdiği önemi anlatan görseller nelerdir?

    Atatürk'ün eğitime verdiği önemi anlatan bazı görseller: Eskişehir Kütahya Muharebeleri sırasında düzenlenen Maarif Kongresi'ni gösteren fotoğraflar. Atatürk'ün öğretmenlerle bir araya geldiği bir görüşme. Atatürk'ün yeni harflerin tanıtımını yaptığı fotoğraflar. Atatürk'ün öğrencilerle birlikte olduğu fotoğraflar. Bu görsellere ve daha fazlasına şu sitelerden ulaşılabilir: Pinterest. Wannart. Webtekno.

    Atatürk'ün düşünceleri nelerdir?

    Atatürk'ün bazı düşünceleri: Cumhuriyet ve demokrasi: "Demokrasinin tam ve en belirgin şekli cumhuriyettir". Milliyetçilik: "Türkiye halkı, ırken veya dinen veya harsen birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal hey’ettir". Bağımsızlık: "Hürriyet ve İstiklal benim karakterimdir". Milli egemenlik: "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir". Çağdaşlık: "Medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır". Akılcılık: "Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma ve hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır".

    Atatürk'ün eğitim verdiği dönem nedir?

    Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim verdiği dönem hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Atatürk'ün eğitim aldığı dönemler şunlardır: İlkokul: Mahalle Mektebi ve Şemsi Efendi Okulu. Askeri Eğitim: Selanik Askeri Rüştiyesi, Manastır Askeri İdadisi, Harp Okulu ve Harp Akademisi. Öğretmenlik: Üsküdar'daki Muallimler Okulu'nda öğretmenlik yapmıştır. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından eğitime büyük önem vermiş, çağdaş ve bilimsel eğitimin yaygınlaştırılması için çeşitli reformlar gerçekleştirmiştir.

    Atatürk'ün milli eğitime verdiği önem nedir?

    Atatürk'ün milli eğitime verdiği önemin bazı nedenleri ve sonuçları şu şekildedir: Nedenleri: Atatürk, iyi eğitim görmüş, bilinçli bir toplumun varlığını, yeni inkılapların ve cumhuriyet yönetiminin yerleşmesi ve yaşamasının ön şartı olarak görmüştür. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasında eğitimin milli karakterden yoksun oluşunun önemli bir rolü olduğuna inanmıştır. Bir milletin hayat mücadelesinde, maddi ve manevi bütün güçlerin artırabilmesi, milli eğitimde yüksek bir düzeye erişmesi ile mümkün olduğunu düşünmüştür. Sonuçları: Atatürk, eğitim sisteminin ülkemizin ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine uygun olarak yeni baştan kurulmasını ve bu eğitimin aynı zamanda toplumun bütün kesimlerine yaygınlaştırılmasını gerekli görmüştür. 1924’te Tevhid-i Tedrisat yasasının çıkarılmasını sağlayarak eğitimde birliği sağlamıştır. 1 Kasım 1928’de Yeni Türk Alfabesi'nin uygulamaya konmasıyla eğitimi milli hale getirip yaygınlaştırmıştır. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun kurulmasını sağlayarak dil, tarih ve kültürün milli olmasına katkı sağlamıştır. 15 Temmuz 1921’de I. Maarif Kongresi’ni toplayarak eğitim sorunlarına çözüm aramıştır. 1 Mart 1922’de TBMM’de yaptığı konuşmada eğitimin hükümetin en verimli ve en mühim görevi olduğunu belirtmiştir. 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada, eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu vurgulamıştır.