Türk şiirinin en eski örnekleri Divan-ı Lügati't-Türk'te yer alır. Uygur şairleri koşuğ ve küğ gibi hece vezniyle şiirler yazmıştır. İslam'ın kabulüyle halk şiiri ve divan şiiri ortaya çıkmıştır
1866'da İstanbul'da doğdu, Uşaklı Helvacızâdeler ailesine mensuptu. İzmir'de yatılı okulda Fransızcasını geliştirdi. İlk yazılarını Hazine-i Evrak'ta Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımladı
1870'te Manastır'da doğdu, 1934'te İstanbul'da vefat etti. Askeri Tıbbiye'den mezun olup Paris'te cilt hastalıkları ihtisası yaptı. Çeşitli yerlerde karantina hekimliği ve sıhhiye müfettişliği görevlerinde bulundu. 1922'de Dârülfünûn'daki görevinden siyasi görüşleri nedeniyle ayrıldı
1870'te Diyarbakır'da doğdu, babası şair Saîd Paşa'dır. Farsça, Arapça ve Fransızca'yı özel yollardan öğrendi. 1892'de babasını kaybedince Diyarbakır'da çeşitli görevlerde bulundu
1867'de İstanbul'da doğdu, 1915'te aynı semtte vefat etti. 12 yaşında annesini, 19 yıl sürgünde babasını kaybetti. Galatasaray Sultanisi'nde eğitim gördü ve 1888'de birincilikle mezun oldu. 1890'da Nazime Hanım ile evlendi ve dayısının evine yerleşti
Şiir kış mevsiminde yağan karı ve bahar mevsiminin kaybını anlatır. Kaybolan saadet duygusu ve melankoli hakimdir. Bahara ait unsurlar kışa tezat oluşturur