Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir akademisyen tarafından İslamcılık kavramı ve Türkiye'deki gelişimi üzerine yapılan kapsamlı bir akademik sunumdur. Konuşmacı, kendi babası Sedat Yenigün'un günlüklerinden ve kişisel araştırmalarından yola çıkarak İslamcılık hareketini analiz etmektedir.
- Sunum, İslamcılık kavramının üç farklı boyutta incelenmesiyle başlayıp, İslam uyanışı teorileri, Türkiye'de İslamcılık hareketini açıklayan çeşitli teoriler ve İslamcılık tarihsel gelişiminin detaylı anlatımıyla devam etmektedir. Konuşmacı, 1908'den günümüze kadar olan dönemde İslamcılık hareketinin Türkiye'deki evrimini, milliyetçilikle olan ilişkisini ve 1970'lerde yaşanan radikalleşme sürecini kronolojik olarak ele almaktadır.
- Sunumda ayrıca İslamcılık kavramının "İslam'ın kendi itikadiyatı, ahlakiyatı, içtimaiyatı ve siyasiyatı" üzerine kurulu bir sistem olduğu vurgulanmakta, MTTB gibi örgütlerin evrimi, 1969'da yaşanan olaylar ve Mustafa Bilge'nin öldürülmesinin etkileri, İran Devrimi ve Afgan Cihadı'nın Türkiye'deki İslamcılık akımına etkileri gibi önemli konular da incelenmektedir.
- 00:09İslamcilik Tartışmalarının Gelişimi
- 2011 yılından sonra İslamcilik gündeme geldi ve medyada uzun tartışmalar ve polemikler yaşandı.
- 2045 yıllarında İslamcilik konusu çok temas edilmeden atlanıp gecen bir mevzu olarak bulunuyordu.
- AKP'nin ilk dönemlerinde İslamciliktan kopma ve reddetme mevzusu belirgin bir şekilde ortaya çıktı ve 2011'e kadar devam etti.
- 02:18İslamcı Söylemin Kurucularının Geçmişi
- 1970'li yıllarda İslamcı söylemin kurucuları, 1960'lı yıllarda ve 70'lerin başlarına kadarki dönemde milliyetçilik söylemi üzerinden kendilerini ifade eden genç entelektüel kesimdir.
- Konuşmacının babası Sedat Yenigün 1967 yılında "Hayatımı milliyetçilikle adayacağım" demiş, ancak 1979'da "Gençliği milliyetçilik sapkınlığından nasıl kurtaracağız" yazmıştır.
- Konuşmacının arkadaşları arasında da benzer bir geçiş gözlemlenmiş, 1960'ların sonlarında MHP'nin komandolarına heves eden kişilerin 1970'lerde İslamcı söyleme geçişleri görülmüştür.
- 05:16İslamcı Söylemin Kavramsal Ayırmaları
- İslamcı söylemin üç farklı kavramı vardır: İslamcı hareket, İslamcı hareket ve İslamcilik.
- İslamcı hareket, dini tebliğ hareketleri gibi dünya genelinde bulunan dini hareketlerdir.
- İslamcı hareketler daha çok siyasi yönleriyle bilinir ve mevcut güç yapılarını değiştirme amacı taşır.
- 09:01İslamcilik Kavramının Özellikleri
- İslamcilik kavramı sosyal hareket şeklinde olmak zorunda değildir, fikir ve söylem olarak da kalabilir.
- Türkiye'de İslamcilik hem entelektüel hareket ve söylem olarak hem de sosyal hareket olarak ele alınmalıdır.
- 1970'li yıllarda ortaya çıkan yeni bir söylem, milliyetçi ve sağcı görünen entelektüel insanların anti-milliyetçi, anti-sağcı, ümmetçi ve İslamcı evrenselci görmeleriyle dönüşüm yaşandı.
- 12:42İslamcı Hareketin Analitik Araçları
- İslamcı hareketi anlamak için evrensel literatür ve Türkiye literatürüne bakılabilir.
- Evrensel literatürde İslamcilik "İslami uyanış" veya "İslami diriliş" gibi kavramlarla ele alınmıştır.
- Bu kavramlar 1950-1960'lı yıllardan sonra bir güvenlik sorunu olarak ortaya çıkmıştır.
- 14:07İslam Uyanışı ve Teorik Yaklaşımlar
- ABD, Britanya'nın boşalttığı alanları doldurarak yeni bir emperyal güç olarak ortaya çıktığında, gündemine "İslam uyanışı" kavramı girdi.
- İlk teorik yaklaşım, modernleşme organizasyon teorisi (Learner) olarak bilinen bir anlayışla başladı.
- Bu teoriye göre İslam dünyasında din merkezli eylem ve söylem içinden gelen unsurlar, az modernleşmiş ve modernleşme tamamlayamamış ülkelerde zamanla ortadan kalkacak eskinin kalıntıları olarak görülüyordu.
- 15:411970'li Yıllardan Sonraki Teoriler
- 1970'li yıllardan sonra ortaya çıkan teoriler, 1973 petrol krizi ve 1971 savaşı sonrası yaşanan sosyolojik süreçleri (şehirleşme, gecekondu tarzı yerleşimlerin artması) ele aldı.
- O dönemde hakim ideoloji seküler nasionalizm (Türkiye'de Kemalizm, Mısır'da Nasır'lızma) olup, korumacı ekonomiler vardı.
- Bu rejimler halka taahhütlerde bulunmuş, ancak 1973 krizi sonrasında ekonomik kriz yaşanarak bu taahhütleri tutamamışlardı.
- 18:14Yabancılaşma ve İslamcilik
- İslam coğrafyasındaki ülkelerde büyük kitlesel gecekondu sakinleri ve varoş çocukları rejimle yabancılaşma yaşamaktaydı.
- Bu gruplar yükselmek istese de ekonomik durumları, eğitimleri veya kimlikleri nedeniyle yükselemedikleri için sosyal adalet söylemi arayışında Islamlık'a yönelmişlerdi.
- Bu teoriler "niye Islamlık değil başka bir şey?" sorusuna cevap veremediği için gözden düştü.
- 19:531980'ler ve 1990'lar Sonrası Yaklaşımlar
- 1980'lerden sonra, özellikle 1990'lardan itibaren yeni akımlar ortaya çıktı ve oryantalist kategorilerle yapılan teoriler eleştirildi.
- 1990'lardan sonra İslamcı hareketleri yeni sosyal hareketler literatürüne dahil etmek şeklinde bir eğilim doğdu.
- İslamcı aktörleri incelerken onları nesneleştirmek yerine, kendi anlam dünyaları üzerinden anlamaya çalışmak önemli hale geldi.
- 24:55Türkiye'de İslamcilik Teorileri
- Türkiye'de İslamcilik teorileri, Türkiye'nin kendine özgü teorileriyle cereyan etti.
- Hakan Yavuz ve Nilüfer Göle gibi Türkiye'den isimler de İslamcilığı sosyal hareket şeklinde tanımlamaya katkıda bulundu.
- 25:08Şerif Mardin'in Merkez-Çevre Teorisi
- Şerif Mardin'in merkez-çevre teorisi, Türkiye'deki İslamcılık tahlillerinde merkez-çevre arasındaki gerilime bağlanmaktadır.
- Bu teori, müesses olanlar ve dışarıda bırakılmış olanlar arasındaki gerilimleri açıklamaya çalışmaktadır.
- Kimlik teorileriyle ilişkilendirilebilir, çünkü kimlikler kendini inşa etmek için bir öteki icat eder.
- 26:03Ulus Devlet ve Kimlik
- Ulus devletler, kendilerini tesis etmek için bir millet tanımı yaparlar, bu tanım etnik olmak zorunda değildir.
- Her kimlik, kendini inşa etmek için dışarıda bazı unsurları bırakıp ötekileştirir.
- İslamcılar, Türkiye bağlamında sosyolojik olarak dışarıda olanlar olup, çevreden merkeze yürümüşlerdir.
- 27:08Çevrenin Homojen Olmayan Yapısı
- Çevrede milliyetçiler, Kürtler, Aleviler, İslamcılar, dindar ve muhafazakarlar gibi farklı unsurlar bulunmaktadır.
- Bu farklı unsurlar arasındaki farklılıklar, çevreyi homojen bir bütün şeklinde algılamanın mümkün olmadığını göstermektedir.
- Şerif Mardin'e göre, 1960-70'lerde İslamla ilgili çalışmalar modernleşmeciler tarafından bastırılmış bir öteki olarak görülüyordu.
- 29:26Ekonomik Yaklaşımlar ve Ulus Devlet Krizi
- Ekonomik yaklaşımlar, İslamcılık hareketini ulus devlet krizi şeklinde açıklamaya çalışmıştır.
- Ulus devlet, kalkınmacı ekonomik modelle insanları refaha kavuşturmayı vaat eder fakat bunu yerine getiremez.
- 1970'lerde yaşanan krizler ve 24 Ocak olayı ile devlet, sosyal yardım ve sosyal güvenliği sağlamaktan aciz kalır.
- 30:46İslamcılık ve Kültürel Değişkenler
- Sosyal adalet taleplerini ifade etmek için İslamcilik seçilmektedir.
- Ekonomik açıklamalarda kültürel değişkenler epiformal (üst yapısal) olarak algılanmıştır.
- Kültürel değişkenler siyaset biliminde ve sosyolojide son derece muhtaralıdır çünkü genellikle açıklayamadıklarını oraya atanlar vardır.
- 33:10Fikirlerin Etkisi ve İslamcılık
- Fikirlerin kendi ahlaki gücü vardır ve zamanla insanları etkileyebilir.
- İslamcı fikirlerin 1970'li ve 1980'li yıllarda insanları yoğun biçimde etkilemesi sorgulanmalıdır.
- Bobby Said gibi isimler İslamcılıkı bir söylem olarak ele almış ve karşı-hegemonya bir söylem haline geldiğinde varlık kazandığını belirtmiştir.
- 36:20Yapısalcı Teoriler ve Aktörlerin Rolü
- Yapısalcı teoriler büyük yapısal dönüşümleri açıklarken, kitlelerin nasıl birleşip hareket oluşturduklarını açıklamada eksik kalıyor.
- Batı merkezli teoriler hem katkı sağlarken hem de eksik kaldığı görülüyor, özellikle aktörlerin rasyonelliği açısından.
- Aktörleri irrasyonel olarak görmenin körlüğü, girişimci ve örgütçü insanların varlığını görmezden gelmesi anlamına geliyor.
- 38:30Aktör Modelleri
- Sadece rasyonel aktör modelleri ile açıklamak isteyenler, bazı insanların kendi menfaatlerini son derece aykırı olsa dahi idealist sebeplerle eylemler yaptığını görmezden geliyor.
- Homo-economic versiyonu aktörler kendi çıkarlarını maksimize ederken, bazı insanlar hiçbir menfaat gözetmeden tamamen fedakar şekilde hareket edebiliyor.
- Weberci tarzda değer rasyonelliği üzerinden bazı davranışlar açıklanabilir, ancak hiçbir şey olmayan, kalıba sığmayan insanlar da var.
- 40:49Türkiye'de İslamcılık Tarihsel Anlatısı
- Türkiye'de İslamcılık'ın tarihsel anlatısı geliştirilirken, erken dönem İslamcılık'ı çalışmalarında çok ihmal edildiği görülüyor.
- 1908'lerden sonra Akiflerin, Babanzadelerin ortaya koyduğu İslamcılık, Afgan-Türkiye şubesidir ve anayasalcı, özgürlükçü, şer'i ve dinde ıslahçıdır.
- Bu İslamcı isimler çoğunlukla Türk dışı unsurlardan gelmekte, anti-milliyetçi ve ümmetçi söylemlere sahip olmaktadır.
- 42:31İslamcılık'ın Dönüşümü
- 1920'lere gelindiğinde İslamcı söyleme sahip isimlerin bağımsız, özgün bir İslamcılık vardı.
- 1925 yılında Sibirya Reşat dergisi kapatıldıktan sonra İslamcılık'ın entelektüel temsilcileri tasfiye edildi; bazıları sürgüne gitti, bazıları içildi, bazıları idam edildi.
- 1940'lı yıllarda özgün İslamcılık söylemi yerini milliyetçilik adı altında İslamcılık savunma söylemine bıraktı.
- 48:18Türk Milliyetçiliğinin Dini Boyutu
- Türk milliyetçiliğinin önemli unsurlarından biri dindir ve hacca gitmek bir vazife olarak görülür.
- 1940-50'lerde dindar nesillerin tek tük şehirli okumuş kişilerden oluştuğu ve İslamcı söylemin milliyetçilikte ifade edildiği görülür.
- Cevat Rıfat Atılhan ve "Ey Türk Düşmanı" gibi eserler, siyonizm ve masonluk gibi kavramları İslam'a uygun görünen ideolojik pakete dahil etmiştir.
- 51:05Milliyetçilik ve İslamcı Söylemin Birleşimi
- 1960'lı ve 1970'li yıllarda sağ ve sol kavramları İslam'a göre değerlendirilerek, İslam'da sağdan başlamak gibi yanlış anlatımlar yaygınlaşmıştır.
- MTTB (Milli Teşkilat Türkiye Birliği) ve Mücadele Birliği gibi örgütler, 1970'li yıllarda Türkiye'nin yöneticilerini oluşturmuştur.
- MTTB, 1916 yılında İttihatçıların kurduğu faşist bir örgütlenme olarak başlamış, 1940'lı yıllarda anti-komünist eylemlerle tanınıyordu.
- 54:43MTTB'nin Dönüşümü ve İslamcı Söylemin Gelişimi
- 1960'lı yıllardan sonra MTTB, dindar olan ve çoğunlukla taşralı üniversite öğrencilerinin eline geçmiştir.
- 1969 yılında MTTB'de yaşanan seçim sonrası, Turgut Özal ve Mustafa Bilge arasında yaşanan olaylar, İslamcı ve milliyetçi gruplar arasında ayrılığı teşvik etmiştir.
- 1960'lı yıllarda Seyyid Kutup ve Mawdudi gibi düşünürlerin tercümeleri, muhafazakar yayınevleri tarafından yayınlanmaya başlamıştır.
- 58:36Yeni Nesil ve İslamcı Fikirlerin Yayılması
- 1949 yılında İmam Hatip okulları açılmasıyla yeni bir nesil ortaya çıkmış ve üniversiteye gitmeye başlamıştır.
- Bu yeni nesil, Said Nursi gibi eski düşünürlerin eserlerini okuyup yetersiz buldukları için yeni İslamcı fikirler aramaya başlamıştır.
- 1970'li yıllarda MTTB'de gençler toplanıp okuyor, dergiler çıkarmaya başlamış ve bu dönemde Ali Bulaç, Abdullah Gül gibi entelektüeller ilk yazılarını burada yazmışlardır.
- 1:01:13İslamcilik ve Milliyetçilik Arasındaki Ayrışma
- MTTB bünyesinde ilk defa her türlü unsurlardan oluşan bir gençlik kesi var ve İstanbul'un en büyük çatı örgütü olarak kaynaşmaya başlıyorlar.
- Milliyetçi çerçeveye yetinmeyen gençler, İslam'ın özgünlüğü üzerinden giden Kutup ve Mevdudi gibi düşünürlerin fikirlerini gündeme getiriyorlar.
- İslamcilik, İslam'ı sadece ibadet ve şahsi erdemlerle değil, aynı zamanda ekonomi, toplum ve siyasete ilişkin hükümler taşıyan bir sistem olarak algılayan bir anlayıştır.
- 1:03:14İslamcilik ve Diğer İslami Anlayışların Farkları
- İslamcinin İslamcı olmayan Müslümanlardan farkı, İslam'ı tam bir sistem olarak algılamasıdır.
- İslamcı, hem Müslüman hem liberal veya milliyetçi olamaz çünkü bunların hepsi ithal, başka akademilerden yükselen fikirlerdir.
- 1970'li yılların sonunda milliyetçi cahiliye ilan edilmiş ve eski nesillerle yeni nesiller arasında husumet yaşanmaya başlanmıştır.
- 1:04:51MTTB'deki İslamcı Hareket
- 1970'li seçimlerde MTTB'de gençlik unsuru, örgütü kendilerine teslim almak ve İslamcı bir teşkilat haline getirmek istemiştir.
- Eski nesillerin izni olmadan, İslamcı ekipler MTTB'den toplu bir çıkış yaparak dışlanmıştır.
- 1977-1980 arasında Türkiye'de en radikal, devlet karşıtı ve şeriatçı İslam söylemiyle çıkan dergiler olmuştur.
- 1:06:19Yeni İslamcı Gruplar ve Dergiler
- 1976'da çıkan bir düşünce dergisi ve 1977'de Akıncılar ve İKO gibi vesayetinden uzak gençlik grupları ortaya çıkmıştır.
- Bu gruplar Mezhep kontrolü altındaydılar ve emir almayan, cazip almak istemeyen bir gençlik olarak tanımlanmıştır.
- Tevhid, Hicret, İslami Hareket gibi dergilerde ümmetçi İslamcı söylem ifade edilmiştir.
- 1:07:29Yeni Fırsat Yapıları ve İslamcı Söylemin Yayılması
- 1970'li yıllarda yayın ve tercüme faaliyetlerinin serbest hale gelmesi, radikal İslamcı dergilerin ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.
- 1970'lerin ikinci yarısında radikal bir İslamcı söylem hakim olmuş ve Anadolu'da imam hatiplerde yayılmıştır.
- İslam, Bobby Sait'in dediği gibi yeni bir karşı-hegemonyacı söylem haline gelmiş ve adalet vaadinde bulunmuştur.
- 1:09:16İslamcilikin Dönüşümü ve Mezhep İlişkisi
- İslamcilik milliyetçilikten ayrışmış, kendi özgün ifadesini bulmuş ve Kürt sorunu gibi konularda yeni şeyler söylemeye başlamıştır.
- İslamcilik, derin devlet aleyhine ve dünya genelindeki İslam hareketleriyle ilişkili bir söylem haline gelmiştir.
- Mezhep geleneği, entelektüel İslamcı hareketin tabandan tabana dönüşümüne katalizör olarak etkili olmuştur.
- 1:11:081980'lerden Sonraki Gelişmeler
- 1980'lerden sonra entelektüel İslamcilik daha fazla ön plana çıkmıştır.
- 1976'dan sonra çıkan dergilerin halefleri aynı kişiler tarafından tekrar tekrar çıkartılmaya başlanmıştır.
- 1990'ların ortalarına gelindiğinde İslamcı hareket büyük bir kitlesel harekete kavuşmuştur.