Buradasın
Spinoza, Aydınlanma ve Düşünce Özgürlüğü Üzerine Felsefi Bir Sohbet
youtube.com/watch?v=DZZdbg-kqYUYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, iki konuşmacının Spinoza, Einstein ve Aydınlanma felsefesi hakkında yaptığı felsefi bir sohbeti içermektedir. Konuşmacılardan biri felsefe konusunda bilgi sahibi bir akademisyen gibi görünmektedir.
- Video, Spinoza'nın felsefi görüşleri, tanrı anlayışı ve panteizm kavramı üzerine odaklanarak başlamakta, ardından düşünce özgürlüğü ve aşırı yüceltme mekanizması konularına geçmektedir. Konuşmacılar, Spinoza'nın düşünme ve düşündüklerini dile getirme özgürlüğüne verdiği önem, yerleşik kanlarla ilgili kuşkular öne sürmenin bir mahkum etme biçimi olduğu ve ahlakın dinin tekeline verilmesi gibi konuları tartışmaktadır.
- Videoda ayrıca Hegel ve Kant'ın Spinoza hakkındaki eleştirileri, "nihilizm" suçlaması, Türkiye'de ateizm ve deizm gibi felsefi kavramların ele alınması ve 17. yüzyılda yaşanan bu durumlar da ele alınmaktadır.
- Spinoza ve Felsefi Kavrayışları
- Spinoza, Tanrı hakkında kavrayışlar geliştiren ve 24 yaşında kendi cemaati tarafından aforoz edilen bir Portekizli Musevi'dir.
- Spinoza, 18. yüzyılda aydınlanmaya karşı en önemli tepkileri verenlerden biri olan Friedrich Heinrich Jakobi tarafından eleştirilmiştir.
- Jakobi, Mendel Son ile mektuplaşarak Lessing'in vefatından önce "ben Spinoza'nın tanrısına inanıyorum" demiş olduğunu bildirmiştir.
- 02:25Spinoza'nın Felsefi Anlayışı ve Eleştirileri
- O dönemde Spinozacılık, satanist olmak gibi lanetli bir şeydi ve Spinoza için Avrupa tarihinde Makyavel için olduğu gibi bir "avare" vardı.
- Jakobi, Spinoza'yı panteist ve ateist olarak nitelendirmiş, sisteminin felsefi olarak aydınlanma ideolojisinin nihilizm olduğunu söylemiştir.
- Spinoza, 17. yüzyılda aydınlanmanın öncülerinden biri haline gelmiş, aydınlanma ideolojisinin ve din karşıtlığının en uç noktalarından biri olarak görülmüştür.
- 06:50Spinoza'nın Tanrı Anlayışı
- Spinoza'nın panteizmi, evrenle Tanrı'yı ayırdığı için bir ateizm olarak görülür.
- Spinoza, "Deus sive Natura" (Tanrı veya Doğa) diyerek Tanrı ile Doğa arasında bir özdeşlik kurmuştur.
- Spinoza'nın Tanrı anlayışı, birliktir ve bir tek töz vardır; Descartes'taki iki töz (regis ve res extensa) yerine, res extensa'yı Tanrı tözünde buharlaştırmıştır.
- 11:10Spinoza ve Aydınlanma İdeolojisi
- Jakobi, aydınlanmaya saldırabilmek için Spinoza gibi lanetlenmiş bir figürü temel almış ve 17-18. yüzyıl aydınlanmasını Spinoza sayesinde 17. yüzyıla doğru geri götürmüştür.
- Spinoza, dinle felsefe, bilim ve felsefe ve Tanrı ile Doğanın bilgisi ve kendisi arasındaki tüm karşıtlıkların tavan yaptığı bir dönemden bahsedilmektedir.
- Spinoza'nın solipsizmi, ben merkezli bir tür egoizm olarak nitelendirilmiştir; düşünceyi tamamen zihnin kendi içinde, duyulara başvurmaksızın, dış dünyadan bağımsız olarak düşünür.
- 13:01Türkiye'de Felsefe ve Tanrı Tartışmaları
- Türkiye'de felsefe var olacaksa, yerleşik inançlarla çatışmaya girmek ve onu eleştirmek gibi bir yükümlülüğü vardır.
- Türkiye'de din siyasetin konusu olduğunda, düşünmenin konusu olmaz; sadece aşağılanma veya yüceltme konusu olur.
- Ateizm ve deizm meselesinde, ateistler tanrıya felsefi anlamda kabul eden inananlar, deistler ise tanrısız veya din karşıtı olanlardır.
- 16:04Din ve Ahlak İlişkisi
- Yerleşik kanıllara karşı kuşkular öne sürmek, düşünmeyi ve düşünceleri dile getirmeyi suçlamak ve mahkum etmek bir aşağılama biçimidir.
- Tanrı ve dinin varlığıyla ahlak arasında doğrudan bir bağlantı kurulmaktadır: Tanrı varsa din var, din varsa ahlak vardır; tanrı ve din yoksa ahlak yoktur.
- İnançsız kişiler bile ahlaki olarak tutarlı olabilir ve toplum kuralları bunu gerektirir.
- 17:14Ahlak ve Tercihler
- Ahlak, genel kanıllara değil, bireysel tercihlere dayanır; "Ben sana yardım ediyorum çünkü bunun doğru olduğuna inanıyorum" diyerek temellendirebilir.
- Aşırı yüceltme mekanizması devreye girdiğinde, karşı tarafın en küçük farklılığı bile büyük ve lanetli bir şey olarak algılanır.
- Düşünme ve düşündüklerini dile getirme özgürlüğü, bu mahkum etme biçimine karşı en iyi koruma olup, tartışma ortamı oluşturur.
- 18:34Düşünme Özgürlüğü
- tartışma ortamında herkesin özgürce düşünme ve düşündüklerini karşı tarafa saygısızlık yapmadan ifade etmesi mümkün hale gelir.
- Bazı kişiler düşünme çabasında bulunmadıklarında, farklılıkları göze alamadıklarında, düşünmeyi mahkum ederek hızlıca sonuca varmaya çalışırlar.
- Bu durum 19. yüzyılda da yaşanmış ve Kobi'nin eleştirilerinde de benzer bir ton görülmüştür.