• Buradasın

    Kant'ın Transandantal Appersepsiyon ve Sentez Kavramları

    youtube.com/watch?v=hsE8I6lmbe0

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir konuşmacının Kant'ın felsefi düşüncelerini açıklayan eğitim içeriğidir. Kant'ın bilgi teorisi serisinin bir parçası olarak sunulmaktadır.
    • Video, Kant'ın transandantal appersepsiyon (bilinçli algı) ve sentez kavramlarını merkeze alarak, anlama yetisinin işlevini detaylı şekilde ele almaktadır. Konuşmacı, Kant'ın saf kavramların nesnelere uygulanması sorununu nasıl çözdüğünü, transandantal appersepsiyonun görüde verilen çeşitliliğin bir bilinçte birleştirilmesine ve şematizmin görüde verilenlerin kategorilerin altına nasıl getirileceğini açıklamaktadır.
    • Videoda ayrıca Kant'ın Descartes ve Hume gelenekleriyle olan tartışmaları, birinci ve ikinci baskı arasındaki değişiklikler ve sentez işinin imgeleme yerine anlama yetisine bırakılması gibi konular da ele alınmaktadır. Video, bir sonraki bölümde şematizm düşüncesinin ele alınacağı bilgisiyle sonlanmaktadır.
    00:01Kant'ın Bilgi Oluşturma Sorunu
    • Kant'ın bilgi oluşturma videosunda, kategorilerin yargılar çizelgesi yardımıyla nasıl ortaya konulduğu ele alınmış, ancak bilginin nasıl oluşturulacağı konusu henüz ortaya konulmamıştır.
    • Kant, anlama yetisi kavramları ile görüde verilen çeşitliliği birleştirmeye ve şematizm yoluyla daha sonra birleştirmeye çalışacaktır.
    • Saf apriori kavramların görü yoluyla verilenleri nasıl birleştirileceği sorunu, bir nesnenin deneyiminin nasıl sağlanabileceği sorunu henüz çözülmüş değildir.
    01:06Transandantal Aperception ve Şematizm
    • Kant'ın bu sorunu çözdüğü transandantal tam algı (appersepsiyon) görüşüne, bilinçli algı veya farkına varılmış algı olarak da adlandırılabilir.
    • Transandantal appersepsiyon, görüde verilen çeşitliliğin bir bilinçte birleştirilmesine ve görüde verilenlerin kategorilerin altına getirilmesine odaklanır.
    • Görüde verilen çeşitliliğin kategorilerin altına getirilmesi yoluyla fenomen açığa çıkacak ve şematizmde görüde verilenlerin kategorilerin altına nasıl getirileceği gösterilecektir.
    02:30Sentez ve Anlama Yetisi
    • Kant'a göre, görüde verilen tasarımların çeşitliliği anlamayısinin bir edimiyle ancak birleştirilir ve bu yapılmadan bir bilgi nesnesinin söz konusu olması mümkün değildir.
    • Sentez, anlama yetisinin bir edimi, aktusu olup, genel olarak bir çeşitliliği, bir çokluğu manih faltike bağlantılandırma, bir ilişkiye sokma işidir.
    • Duyular bu bağlantılandırmayı gerçekleştiremez, tasarımlama gücünün, kendiliğindenliğinin, anlama yetisinin bir edimi yoluyla gerçekleşebilir.
    05:11Bilinç ve Sentez
    • Kant'a göre hem gör hem de kavramlar bir bilincin yapısıyla ilgilidir ve bağlantılandırma bir bilinçte gerçekleşir.
    • Bilinç bölgesinde göldeki çeşitlilik söz konusu, çokluk söz konusu olmasına rağmen bunlar bağlantısızdır ve duyular bunu bağlantılandıramaz.
    • Anlama yetisi aracılığıyla gerçekleşen bu bağlantılandırma işine genel olarak sentez denir.
    06:13Düşünme ve Özbilinç
    • Kant, düşünme kavramını fiilden isim yaparak kullanır ve anlama yetisi, düşünme yetisi olarak nesneyi düşünerek bilgisini sağlar.
    • Anlama yetisi, çeşitliliğin bir bilinçle birleştirilmesini gerçekleştirir ve bu bağlantılandırma işi bir düşünme edimidir.
    • Hem algılama hem de düşünme bir bilinçle gerçekleşir ve öznenin kendisine ilişkin bilinciyle birleşerek bir bilginin nesnesini ortaya çıkarır.
    07:51Özbilinç ve Bilgi
    • Kant'a göre, düşünme işinin kendisinden kaynaklı olarak öznenin kendisine ilişkin bir bilinci (özbilinç) devreye girer ve bu olmasa bilgi nesnesinin kendisinden söz edilemez.
    • Kant "ben düşünüyorum" (ego-cogito) ifadesiyle, tüm tasarımlarına eşlik eden bir bilincin olduğunu ve bu bilincin tasarımları olanaklı kılan yapısını verdiğini belirtir.
    • Her algılamada potansiyel olarak bir kendini bilme durumu (özbilinç) vardır ve bu ben bilincinin nesnenin bilgisi için bir olanak olduğu gözden kaçırmamalıdır.
    10:32Hume ile Tartışma
    • Kant'ın bu düşünce yapısını açık kılma çabasında Hume'un etkisi vardır ve alttan alta yürütülen bir tartışma vardır.
    • Hume'a göre her şeyin temelinde izlenim vardır ve izlenimlerin bir çokluğu, bir çeşitliliği vardır.
    • Hume, izlenimlerin çeşitliliğinin olduğu ama kendisinin aktif bir şekilde bulunmadığı durumda, "ben" dediğimiz şeyin sadece izlenimlerin bir demetinden başka bir şey olmadığını savunur.
    12:51Kant'ın Ben Bilinci
    • Kant, Hume'un bu görüşünü şüpheci bir saldırı olarak algılar ve felsefe alanında sağlam bir temel bulmaya çalışır.
    • Kant, Kartezyen hattın devamı olarak bilincin yapısıyla bağlantılı olarak bir ben bilincini devreye sokar.
    • Kant, bu ben bilinciyle birlikte sentez işinin olanaklı hale geldiğini düşünür ve her düşünme ediminde bir benin orada olması bir koşul olarak koyar.
    13:46Kant'ın Tam Algı Kavramı
    • Kant'a göre her düşünmede önceden verilmiş bir tasarıma göre denilir ve bu tasarım anlama yetisinin kendiliğindenliği olarak adlandırılır.
    • Kant, bu tasarımı saf tam algı (apersepsiyon), bilincin kendi bilincinde olması veya asli kökensel tam algı (urspring apesepsiyon) olarak adlandırır.
    • Tam algının birliği, ben bilincinin transandantal birliği olarak bütün bilme edimindeki sentez işinin gerçekleştirilmesini gösterir.
    16:17Tam Algı Kavramının Kökeni
    • Tam algı kavramı, Dapper'in monato öğretisi içerisinde kullanılır ve varlıksal hiyerarşiyi epistemolojik bir temel üzerinden kurar.
    • Dapper'e göre algıdaki açıklık, varlıksal olarak daha üst bir düzeyde olmayı sağlar ve yetkinlik düzlemleri algıdaki açıklığa göre belirlenir.
    • Kant, Dapper'in kavramsal çerçevesini göz önünde bulundurarak, ben düşünürken düşünmemin bir bilinci olduğunu ve bu transandantal apersepsiyon durumunun anlama yetisinin sentezi gerçekleştirmesini sağladığını düşünür.
    19:01Tam Algı ve Nesne Bilgisi
    • Tam algının birliği ile görüde verimli olan çeşitliliği ben bilincinin birliğinde birleştiren, bağlantılandırmayı olanaklı hale getiren anlama yetisinin bir eylemi olarak görülür.
    • Tam algının birliği olmadan nesnenin hiçbir bilgisi olanaklı olamaz, çünkü sağlam duran bir özne ve bu öznenin kendisine ilişkin bir bilincinin olması gerekir.
    • Kant, Hume'un düşüncesi tarafından sarsılan sağlam bir özne temelini tekrar oluşturarak, tam algının bir yoluyla sentez işinin anlama yetisinin düşünme eylemi yoluyla gerçekleştiğini söyler.
    21:43Kant'ın Baskıları Arasındaki Farklar
    • Kant'ın birinci baskıda yer alan ama ikinci baskıda çıkarılan bir paragraf vardır ve bu paragrafta ruhun yeteneklerinden bahsedilir.
    • Birinci baskıda duyu, imgelem ve apersepsiyon (tam algı) üç asli kaynak olarak belirtilirken, ikinci baskıda bu paragraf çıkarılır.
    • Birinci baskıda sentez edimi imgelem yetisine bırakılırken, ikinci baskıda anlama yetisinin bir elimine dönüştürülür ve şematizm bölümünde imgelem merkezi bir konuma gelir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor