• Buradasın

    İslam Felsefesi ve Kültür Mirası Üzerine Bir Ders

    youtube.com/watch?v=TF_JNny-3GY

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir konuşmacının İslam felsefesi ve kültürel miras hakkında bilgi verdiği bir ders formatındadır. Konuşmacı, Muhammed Abid el-Cabir'in "Felsefi Mirasımız ve Biz" adlı kitabını okuyarak konuyu ele almaktadır.
    • Video, İslam felsefesinin kültürel mirasa yaklaşımını, İbn Rüşd'ün felsefesinin Avrupa'nın Aydınlanma sürecine etkisini ve İslam düşünce tarihindeki akıl-nakil ilişkisini incelemektedir. Konuşmacı, İslam felsefesindeki akıl-nakil ilişkisi, Batı felsefesiyle karşılaştırmalar ve Arap-Islam düşüncesinin çeşitli safhalarını ele almaktadır.
    • Videoda ayrıca Farabi'nin felsefi yaklaşımı, Yunan felsefesi ile İslam inancı arasındaki temel farklılıklar ve iktisadi bağımsızlığın medeniyet için önemi gibi konular da incelenmektedir. Konuşmacı, kitabın hacimli olması nedeniyle haftada bir kitap değil, belki bir aya varıncaya kadar yayılacak bir okuma süreci planladığını belirtmektedir.
    Okuma Yolculuğu ve Kitap Tanıtımı
    • Muhammed Abid el-Cabir'in "Felsefi Mirasımız ve Biz" kitabını okuma yolculuğuna başlanıyor.
    • Kitap hacimli olduğu için haftada bir değil, belki bir aya varıncaya kadar yayılacak, ancak haftalık video kayıtlarıyla okuma serüveni aktarılacak.
    • Kitap sorular sorarak ilerliyor ve kültür mirasımızla kurulacak ilişki tarzını ele alıyor.
    01:12İslam Felsefesi ve Selefi Yorumlama
    • İslam felsefesinin sürekli yenilenerek okunmuş bir felsefe olmadığı, Yunan felsefesinin müstakil bir okunuş şekli olduğu hatırlatılıyor.
    • Cabir, günümüzdeki bütün İslam okumalarını selefi bir yorumlama olarak kabul ediyor ve bu okumaların sadece şimdiyi reddetmediğini, aynı zamanda yok saydığını belirtiyor.
    • Selefi algı sadece romantik ve nostaljik değil, geçmişteki ideolojik çatışmaları yinelerken, geçmişin hasımlarıyla yetinmez, şimdi ve gelecekte kendine hasım arayarak inşa eder.
    02:54Modern İslam ve Tepkisellik
    • Modern dönemdeki İslam'ın tepkisel, reaksiyoner, dışlayıcı ve ötekileştirici olduğu, hasımından güç aldığını, kinden ve öfkeden güç aldığını unutmamalıyız.
    • Bu durum kültürel mirası yorumlama biçiminden kaynaklanır ve aynı zamanda kendisidir ve tekrardır.
    • Modern Arap düşüncesinin kültürel mirasa dair yorumlama çabası ideoloji doğurmaktan başka bir işe yaramaz, tarihsel bilinç ve objektiflik yoktur.
    04:18Özne ve Nesne İlişkisi
    • Tarihsel bilinci olmaması, geçmişini bir tarih haline getirememesi, onu günümüze copy-past yapmasına sebep olur.
    • Öznenin yokluğu aynı zamanda insanın eşref-i mahlukatlığına da zarar veriyor, yaratıcı olamayan, şimdiye çözüm üretemeyen, şimdiyi tahlil edemeyen, yaşadığı dönemde sorumluluğunu alamayan bir sonuca götürüyor.
    • Kıyasın mekanik bir eylem olduğu ifade ediliyor ve şimdiye paket çözümler sunan, zamanı donduran, gelişimi yok sayan bir sonuç doğurmuştur.
    06:33Epistemolojik Kopuş ve Çözüm Önerisi
    • Yaşadığımız dönemde epistemolojik kopuş, inkıtaya uğramış akli bir eylemdir.
    • Cabir kültürel mirastan kopmaya çağırmıyor, kültürel miras için anlamayı reddediyor, onu öznenin şimdisi için anlamaya davet ediyor.
    • Davet edilen kopuş kültürel mirastan kopmak değil, mirasla kurulan bu nevi bir ilişkiden kopmaktır ve bu kopuş bizi mirasın ürünü varlıklar olmaktan çıkacak, mirası olan varlıklar haline dönüştürecektir.
    08:28Dil ve Kültür İlişkisi
    • Kitap Arap okuyucu kültürünün etkisindedir, miras aldığı şeyler onu sanki yutmaktadır, istiklal ve özgürlüğünü elinden almaktadır.
    • Öznelik kaybı, insanın özgürlüğünün elinden alınması olarak, insanın nesnenin içerisinde nesneleşmesinin bir türüdür.
    • Arap dili, düşünce ve kültürü yaratmakta, bu kültürün nesneleşmesi dilinde kutsallaşmasına sebep olmuştur.
    09:28Kültürün Ameliyat Masasına Yatırılması
    • Metin bir ameliyat masasına yatırılmalı ve öznenin nesnesi haline gelmelidir, böylelikle özne şahsiyetine kavuşacak ve kendi tarihine sahip çıkacaktır.
    • Kültürel mirasın birçok parametre ile ele alınması gerçeği ile karşı karşıya kalınır, bu da kültürel mirasın gerçeği ile yüzleşme demektir.
    • Kültür mirasımızı yeni bir formda, yeniden kurulmuş bağlarla kendimize iade etmek, bize çağdaş kılmak için benliğimizden ayırıyoruz.
    10:41İslam Felsefesi ve Batı Felsefesi
    • İslam düşünce tarihinin akıl ve nakil arasındaki ilişkiyi uzlaştırma çabasından ibaret olduğunu hatırlattı.
    • Batı felsefesinin ise sürekli kendini yenileyen ve ard arda gelen bir okuyuş ve yorumlama biçimi olduğunu ve bireysel içerikle ideolojik içeriğin birbirleriyle örtüştüğünü söylüyor.
    • İslam düşüncesinde felsefe sürekli gnostiklerle fuka yani ehl-i sünnet temsilcileri arasında mücadele etmek zorunda kalmıştır, Gazali'den sonra doğuda felsefe adına bir şey ortaya çıkmamıştır.
    12:17İbn Rüşd ve İbn Haldun
    • İbn Haldun, İbn Rüşd'ün bu topraklardaki tek temsilcisi ve açan tek çiçeği olarak görülüyor, ancak İbn Rüşd'ün ilerleme ve atılım rüzgarları Avrupa tarafına doğru estiği belirtiliyor.
    • Kant felsefesi üzerine tesis edilen Newton fiziğinin gelişiyle Descartesçılığın bilgisel muhteviyatı sona erdi ve kemmiyet ve izafiyet teorisinin zuhuruyla bitiş sinyalleri verdi.
    • Bilgisel muhteva bilimdir ve bilimin tarihi hatalarının tarihi demektir; her felsefede bilgisel muhteva öldüğünde ebediyen ölür ve bir daha diriltmek mümkün olmaz.
    14:00İbn Rüşd'ün Felsefi Mirası
    • İbn Rüşd'ü tarihe müdahil kılan ve çağını yaşıyor hale getiren, İbn-i Sinacılıktan ayrılıp rasyonelliği, eleştirisel aklı ve gerçekle kurduğu temastır.
    • Resulullah'ın söylemi son derece gerçekçiydi ve rasyonel ve realiteye uygun bir meşruiyet ve kesinlikle tasavvufi, gnostik ve işraki bir söylem değildi.
    • Hicri 3. yüzyılda işrakiliğin ve tasavvufi düşüncenin ortaya çıkmasının sebebi, var olan metafiziksel bütünlüğün bozulmasıyla ortaya çıkan hukuki din algısıyla yüksek vicdanlar arasındaki çatışmanın periferdeki bir çözümüdür.
    15:00Çağdaşlaşma ve İbn Rüşd
    • Çağdaşlaşmanın İbn Rüşçü düşünceyle olabileceğini ve çağdaşlaşmaktan kastının Avrupa liberalizmini taklit etmek olmadığını, evrensel kültürü halkların kendi kültürel birikimiyle yaşaması gerektiğini belirtiyor.
    • Gerçekle çağdaşlaşmakla, rasyonalite ile felsefe arasındaki ilişki kurulmalı ve dinle felsefe arasındaki ilişkide dinin gerçeğe yabancılaşmadan, irrasyonel bir hale dönüşmeden gerçeğe çözüm üretebilmesi hikmet öncelikli yaratıcı insani vasfımız olan aklımızın rehberliğiyle anca olabilir.
    • İbn Rüşd'ün din ile felsefe arasındaki ilişki mevzuunda sunduğu alternatif, felsefi mirasımızla çağdaş evrensel düşünce arasında kuracağımız ilişki için uygun bir alternatiftir.
    16:36İbn Rüşd'ün Felsefi Yaklaşımı
    • İbn Rüşd dini kendi içinden kendi verileri aracılığı ile, felsefeyi de aynı şekilde kendi içinden kendi önermeleri ve gayeleri vasıtasıyla anlama ilkesine çağırmıştır.
    • Dinde ıslahat, felsefede yenilik ancak bu yolla yapılabilir.
    • İbn Rüşd diğerleri ile ilgili düşüncesinde vasıta ile döküman arasına ayırmıştır; din bakımından bizimle müşterek olsalar da olmasalar da fark etmez, yolculukta kullanacağımız dökümanla esas arasındaki farkı ayırmalıyız.
    19:01Arap İslam Düşüncesinin Bütünlüğü
    • Cabir-i kendi mirasımızı incelerken parçalı bir mantıkla hareket ettiğimizi, felsefe ile edebiyatın, tefsirin, tarihin, kelamın ve fıkhın birbirinden ayrı ele alındığını belirtiyor.
    • Tarihsel bilinç, bütün bu çekmeceler ve bilgi sahaları arasındaki ilişkiyi kurmak, her bilgiyi canlı hale getirmek ve tüm parametreleriyle o bütünlüğün bir organik anlayışa dönüşmesi ile ilgili Arap İslam düşüncesini çeşitli safhaları ve kaynaklarıyla genel insanlık düşüncesine bağlamak zaruretinden bahsediyor.
    • Farabi metafiziği, dini, siyaseti ve toplumu muhteşem bir sentezle bir araya getiren kendi sistemini, teorik de olsa Medine'yi fazla da kurmuştur ve felsefe ile dine, dini felsefeye dahil etmeyi amaçlamıştır.
    20:36Yunan ve Arap İslam Uygarlıklarının Karşılaştırılması
    • Yunan uygarlığı bir takım sosyal, ekonomik, siyasi fikri zincirlemeye gelişmeler içerisinde mitostan logosa, efsane ve hurafelere dayalı folklorik dinden akıl dinine geçmişti.
    • Bu gelişmeler Yunan toplumunu kabileciliğe ve köylü iktisadına dayanan bir toplum olmaktan çıkarmış, mala ve ticarete dayalı gelişmiş bir iktisada sahip imparatorluk durumuna çevirmişti.
    • Arap uygarlığının mitostan logosa, cahiliye dönemindeki putçu inanışlardan İslam'a geçişiyle tevhid ve fıtrat dinine dönmüş, Mutezile ile beraber akıl dinine intikal etmiş, kabile toplumundan hayvancılığa dayalı ekonomiden dini ve ticari önem taşıyan Mekke toplumuna, oradan Bağdat merkezli devlete, oradan da İslam İmparatorluğu'na ve ülkelerarası alışverişe dayalı ticaretin egemen olduğu bir iktisadi sisteme geçilmiştir.
    22:28Dini Anlama Biçimi ve Sosyo-Ekonomik Yapı Arasındaki İlişki
    • Dini anlama biçimimizle sosyo-ekonomik ve kültürel yapı arasındaki ilişki önemlidir.
    • Soya ve aşiret merkezli toplumsal yapının ekonomik durumu, aklı ve siyasi çözümlerle ticaret ve mal merkezli ekonomiye dayalı şehir yapısının ortaya çıkardığı din akledişi ve siyasi çözümü arasında fark vardır.
    • Şehirli bir Müslüman akledişi ile bedevi-köylü bir Müslüman akledişi çatışması, tarih bilincine sahip ve kültürel mirası ameliyat masasına yatırırken yüzleşmemiz gereken bir gerçektir.
    23:29Yunan Felsefesi ve İslam Düşüncesindeki Farklar
    • Yunan filozofları "hiçten hiç çıkar" ilkesine sarılmış ve maddenin ezeliliği algısını zemin olarak görmüşlerdir.
    • İbrahimi dinlerde ise "hiçten yaratılış"ın çıktığı ve bu temel ayrışma noktasının Gazali tarafından görüldüğü, Yunan felsefesinin eleştirilmesinin özde bu ayrılıktan dolayı olduğu belirtilmiştir.
    • Farabi, dinde olan her şeyin felsefede birer örneği olduğuna dair ispat yönteminin tarih ve mantık olduğunu savunmuştur.
    24:20Felsefe ve Akılın Dinle İlişkisi
    • Din insanileştiğinde ve devletin ana ögesi olduğunda felsefik yani akli olmak zorundadır.
    • Dinin meşruiyeti ve rasyonelliği için kapsama alanı genişliği, çözüm odaklı olması, medeniyet endişesi ve gülüyor olması onu rasyonel ve gerçekle karşı karşıya getirecektir.
    • Bireysel çözümler değil, toplumsal çözümler aşamasında felsefe ve akıl devreye girer.
    25:03Tanrı ve Alem Arasındaki İlişki
    • Tanrı ve alem arasındaki ilişkiyi açıklamak İslam düşünce tarihindeki en önemli paradigma olmuştur.
    • Bu dikotomiyi azaltabilmek için felsefik açıklamalar devreye girmiştir.
    • Filozof yöneticinin hikmetin şart kılınmasının siyasi amacı, adaletle hükmetmesi ve zamanın gelişimine uygun konuları tatbik edecek bir yasa koyucuyu şehre kazandırmaktır.
    25:37Felsefe ve Din Arasındaki Uzlaşma
    • Felsefe ve hikmete ihtiyaç duyulduğunda, adaletle hükmetme ve zamana cevap üretme iddiasında olduğu zaman, din ve felsefe arasındaki uzlaşı, eski güçler ile yeni güçleri birbirine bağlayacak köprüyü arama çabasıdır.
    • Felsefe ile din kendini yeniye cevap üretebilecek bir şekle dönüştürür.
    • Farabi, akıl birliğini sağlayıp merkezi bir yönetim kurulması ve Arap birliğinin sağlanabilmesi için çabalıyordu.
    26:26İktisadi Bağımsızlık ve Medeniyet Üretimi
    • Cabir'i'ye göre kemal vasfı iktisadi bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik demektir.
    • İktisadi bağımsızlık gerçeği ile yüzleşmek insanın kemal vasıflarından biridir ve bunu önemsizleştirmek gnostik bir algıdır.
    • Bir medeniyet üretmek ve devlet idealine sahip olmak için çözüm üretmenin aynı zamanda iktisadi bir bağımsızlık ve iktisadi bir bakış gerektirdiğini unutmamak gerekir.
    26:59Farabi'nin Felsefi Yaklaşımı
    • Cabir'i, Farabi'nin beslendiği fiziğin Batlamyus'un evren sistemi olduğunu ve Kopernik'ten sonra geçerliliğini yitiren bu bilimsel esasın unutulmaması gerektiğini belirtmiştir.
    • İslam filozofları Aristo mantığını sevseler de, Aristo mantığının kıyasçı bakış açısının ikili ve dikotomik bir yapı olduğunu, bu yapıdan Yunan mantığının dualizminden kaynaklandığını vurgulamıştır.
    • İslam'ın Arap düşüncesinin üçlü mantığı inşa ettiğini ve kendi bünyesinden çıkardığını, çünkü Allah, insan ve kainat üzere kurulu üçlü bir yapı zemini üzerine inşa edildiğini ifade etmiştir.
    28:32Üçüncü Halin İmkanı
    • Varlık ve yokluk gibi dualist kıyasçıya karşı yok olanın şeyini, cebir ve ihtiyar dualizmine karşı vacip olan lütufu, iman ve küfür dualizmine karşı iki konum arasında bir yer olan alev alatlı örneği verilmiştir.
    • Zatı ve sıfatlar arasındaki dualizme de zatın kendisi olan sıfat diye üçüncü bir hali imkanı gören ve hatta bunun mevcut olduğuna inanan bir zihinsel arka plan olduğu belirtilmiştir.
    • İdrak derecelerinin ya da idrak seviyesinden üçüncü halin varlığı, idrak seviyesinde dini anlamanın bir imkan olacağını ifade etmiştir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor