• Buradasın

    Fahrettin Er-Razi'nin "El-Metalib'ul-Aliye" Kitabı Üzerine Felsefi Ders

    youtube.com/watch?v=hHDFdWWR2yg

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir akademik ders formatında olup, bir eğitmen tarafından Fahrettin Er-Razi'nin "El-Metalib'ul-Aliye" adlı kitabının incelenmesi üzerine hazırlanmıştır.
    • Ders, imkan delilinin zatların (cevherlerin) imkanı üzerinden ele alınmasını konu almaktadır. Konuşmacı, mümkünün müessire muhtaç olması deliline yönelik on sekiz farklı eleştiriyi inceliyor, Razi'nin bu eleştirilere verdiği cevapları ve özellikle "tercih ediciye dayanmaz" görüşüne yönelik eleştirilerini detaylı şekilde ele alıyor. Ayrıca, İbn-i Sina'nın imkan delili, mümkün-zorunlu-imkansız kavramları ve nedensellik tartışmaları da dersin önemli konularını oluşturmaktadır.
    • Videoda ayrıca liberteryen özgürlük kavramı, Daniel Dennett'in evrimsel nedensellik teorisi, Russell'ın nedensellik eleştirileri ve Razi'nin "evleviyet" fikri gibi felsefi kavramlar da incelenmektedir. Dersin sonunda, bir sonraki derste "illet-malul eşzamanlı mı?" sorusunun inceleneceği belirtilmektedir.
    00:07Fahrettin er-Razi'nin El-Metalib'ul-Aliye Kitabı
    • Fahrettin er-Razi'nin El-Metalib'ul-Aliye adlı kitabının birinci cildinin temel özelliği ispatı vacibi odaklanmaktadır.
    • Kitapta ispatı vacip'in altı formu ele alınmıştır: zatların imkanı, sıfatların imkanı, zatların hudusu, sıfatların hudusu, zatlarda imkan ve hudusun birlikte ele alınması, sıfatlarda imkan ve hudusun birlikte ele alınması.
    • Hudus delili erken kelamcılar tarafından, imkan delili İbn-i Sina tarafından ileri sürülmüş, hem imkan hem hudusun dikkate alındığı deliller ise Razi tarafından ileri sürülmüştür.
    01:43İmkan Delilinin Öncülleri
    • İmkan delilinin ilk öncülü mümkünün tasarımını ele almaktır ve "imkanı iki ucundan biri ötekine ancak bir tercih eden sebebiyle baskın gelir" ifadesi bu öncülü temsil etmektedir.
    • İkinci öncül ihtiyaç veya tercih meselesidir; bu tercih sadece varlığa gelirken mi yoksa varlığını sürdürürken mi gerekir.
    • Üçüncü öncül ise tercih sebebinin (illet malulünün) birlikte olup olmamasıdır; kısır döngü ve teselsül şeklindeki öncüller bu konuda ele alınmıştır.
    03:32Nedensellik Türleri
    • Razi iki tür nedensellikten bahsetmiştir: imkan nedenselliği ve hudus nedenselliği.
    • İmkan nedenselliği, mümkün kavramının varlık ya da yokluk taraflarından bir tanesinin ortaya çıkması için bir nedensellik tasarlarken, hudus bir şeyi yokluktan varlığa getirme şeklinde tasarlar.
    • İmkan nedenselliği, mümkünlerin bir nedene dayanması insanların delil getirmeye ihtiyaç duydukları bir şey mi yoksa başından beri kabul edilmesi gereken bir şey mi sorusu üzerine ele alınmıştır.
    04:43İmkan Nedenselliğinin Bedihi ve İstidlal Olarak Değerlendirilmesi
    • İmkan nedenselliğinin bedihi olduğunu savunanlar, insanın, hayvanın, çocuğun ve akıllı olmayan insanların bile belirli bir şeye tepki verirken dayandıkları temel ilkenin nedensellik olduğunu belirtmişlerdir.
    • İmkan nedenselliğinin istidlal olduğunu savunanlar, bedihilik eleştirisine yönelik deliller getirmişlerdir; örneğin normal insan zekası duran nesnelerin nedeni üzerinde düşünmez, ancak nedeni üzerinde düşündüğünde bu mümkünün nedenselliği değil, hudusun nedenselliğidir.
    • İkinci eleştiri ise dindar insanların ortaya çıkan şeylerin arka planında bir nedensellik aramamalarıdır.
    07:51İmkan Nedenselliğinin İspatı
    • Razi, İbn-i Sina'ya eleştirisi ile başlayarak, İbn-i Sina'nın uzun uzun öncüller zikredip sonra ispat edemeyeceğini anlayınca bedihi dediğini belirtmiştir.
    • Razi, Semerkandi, Cürcani ve sonrakilerin sürekli mümkünün bir nedene ihtiyacı vardır öncülüğünü ispat etmek için farklı deliller ileri sürdüğünü göstermiştir.
    • Semerkandi'nin terazi örneği, terazinin iki tarafından bir tarafının ötekine baskın gelmesi için mutlaka bir tarafa bir şey eklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
    10:14Nedensellik Eleştirileri
    • Nedensellik yoktur diyen meydan okumalar, bir şeyin ortaya çıkması için yeter sebebe başvuranlar ya da başvurmayanlar şeklinde üç gruba ayrılır.
    • Birinci grup, mümkünün hem varlık hem de yokluk taraflarının her ikisinin de sebeple ortaya çıktığını ifade edenlerdir (İmtina, Teveccüh, Bila, Müreccih).
    • İkinci grup, sadece varlığın bir sebebe muhtaç olduğunu dile getiren kelamcılar olup, nisbi bir yokluğun bir yokluğa muhtaç olabileceğini söylerler.
    • Üçüncü grup ise varlık ve yokluk taraflarının bir nedene dayanmadığını söyleyen tabiatçılar (Demokritos ve atomculuğun savunucuları) olarak ifade edilir.
    12:50İbn-i Sina'nın Nedensellik Anlayışı ve Eleştiriler
    • İbn-i Sina'ya göre mümkün, varlığa gelirken ve varlığını sürdürürken bir nedene muhtaçtır.
    • Eleştirmenler, mümkünün varlığını sürdürürken bir nedene muhtaç olmasının, var olurken de bir nedene muhtaç olmaması gerektiğini savunmaktadır.
    • İbn-i Sina'nın illet ve malulün birlikte olması gerektiğine dair düşüncesi, nedensellik eleştirilerinin arka planındaki temel ilkelerden biridir.
    15:13Nedensellik Eleştirilerinin Detayları
    • Eleştirmenler, mümkünün müessire bir ihtiyacı olsaydı, bu ikisini birlikte düşünemeyeceğimizi savunmaktadır.
    • İbn-i Sina'ya göre, bir cisim kendi başına bir cevher olduğunda, gök ya da yer hakkında düşündüğümüzde bunları bir illete bağlı olmaksızın tek başına düşünebiliyoruz.
    • Eleştirmenler, müessirin tesir etmesi durumunda ya mahiyetine ya da varlığına tesir etmesi gerektiğini belirtmektedir.
    17:08Eleştirilerin Teknik ve Retorik Boyutları
    • Eleştirmenler, mümkünün basit veya bileşik olduğunu söyleyerek muhtaçlık ilişkisinin yanlış olduğunu iddia etmektedir.
    • İbn-i Sina'ya göre, mutlak mahiyetlerin herhangi bir şekilde varlık yoklukla nitelenemeyeceğine dair bir kural vardır.
    • Eleştirmenler, mümkünün tercih ediciye muhtaç olsaydı insan fiillerinde özgür olamayacağını savunmaktadır.
    18:31Özgürlük Anlayışı ve Eleştiriler
    • Eleştirmenler, liberteryen özgürlük anlayışına göre, herhangi bir şekilde bir şeyin iki ucundan bir tanesinin baskın gelmesi bir tercih sebebiyle olacak olursa, insan özgür olamayacağını belirtmektedir.
    • Razi, yırtıcıdan kaçan bir kişinin karşısına her yönden iki eşit yol çıksa, o kimse bir yolu tercih sebebi olmaksızın seçer şeklinde bir örnekle eleştiriye karşı çıkmaktadır.
    • Eleştirmenler, mümkünün daima bir tercih sebebine bağlı olarak tercih edilseydi, iki yoldan bir tanesinin önüne gelen, karşısındaki iki yoldan hiçbiri bir tercih sebebine sahip olmadığı için bir tanesini seçemiyor olması gerektiğini savunmaktadır.
    21:01Eleştirilerin Sonuçları ve Cevapları
    • Eleştirmenler, iki eşit şeyden bir tanesinin daima tesadüfen, daima şansa bağlı olarak, daima herhangi bir tercih sebebi olmaksızın ortaya çıkabildiğini iddia etmektedir.
    • Bu eleştiriler, Demokritos'un tüfedilen görüşüne benzer şekilde, tesadüflerin atomların tesadüflerle oluşturduğu bir evrenden bahsetmektedir.
    • Razi, sonraki bölümde beş fasl'da bu onsekiz şüphenin tamamını cevaplamaktadır ve delilin öncülüğünün yeterli olacağını düşünmektedir.
    25:11İrade Tartışmaları
    • İrade tartışmalarında insanın seçimlerinin arkasında mutlaka bir bilgi ve nedenseller hiyerarşisi olduğu savunulur.
    • Bazı görüşlere göre insanın tercihleri haz beklentisi, menfaat veya acıdan kaçma beklentisi gibi zanlarla gerçekleşir ve bu zanların gerçek olması gerekmez.
    • Liberteryen özgürlük görüşüne göre, bizi bir fayda veya menfaat zorlarsa gerçek bir tercih değil, zorlama vardır ve gerçek özgürlük bağımsız bir tercih yapmaktır.
    27:35Razi'nin İrade Görüşü
    • Razi, liberteryen tarzda bile tercihin arkasındaki sebep iradenin kendisi olduğunu savunur.
    • Razi, nedensellik eleştirilerini ve bunlara karşı eleştirileri kitabın totali itibariyle sıralamıştır.
    28:30Nedensellik Eleştirileri
    • Elemeci materyalistler, dindarların ortaya koyduğu anlamıyla nedenselliğin gerçek olmadığını düşünürler.
    • Daniel Dennet'e göre, dini ortaya çıkaran nedensellik, insanın doğada daha uzun yaşayabilme ve varlıklarını sürdürebilmenin bir arka planıdır.
    • Dindar fail, doğadaki süreçleri arkasında bir neden aramaya başladığında, yağmurun, gök gürültüsünün, şimşeğin vesaire bunların arkasında bir nedensellik aramaya ve onlara fail atamaya başlar.
    30:42Nedensellik Eleştirilerinin Devamı
    • Dinin kurallılığı, getirdiği huzur ve sükun ortamı insanın hayatta kalmasına yardımcı olduğu için dinler süreç içerisinde kurumsallaşır.
    • Russell gibi düşünürler, mümkünler kümesi gibi bir alem tasavvur etmenin bir yanılgıdan ibaret olduğunu ve insan zihninin bir toplama faaliyeti olduğunu savunurlar.
    • Atomist bir şekilde düşünüldüğünde, duvardaki lambanın nedeni duvarın varlığı, oradaki bir çivinin varlığı ve lambanın duvara asılmış olmasıdır.
    34:08Razi'nin Eleştirilere Yanıtı
    • Razi, İbni Sina'nın zorunluluğu, mümkün ve imkansız şeklindeki kavramlarına yöneltilebilecek güçlü bir tehditten bahsediyor.
    • Bu tehdit altı fasılda inceleniyor ve iki temel eleştiri var.
    • Razi, "mümkünün bir tercih edicisinin olması gerekir" sözüne yönelik iki tür eleştiri sunuyor.
    35:43Evleviyet Fikri ve İmkan Delili
    • İmkan, zorunluluk ve imkansız kavramları arasında ara formlar olup olmadığı sorgulanıyor.
    • Evleviyet fikri, mümkün kavramının varlığa doğru yaklaştıran veya varlıktan uzaklaştıran bir ara modalite olarak tanımlanıyor.
    • Eğer bir mümkünün var olması veya yok olması için bir sebebe ihtiyaç yoksa, İbn-i Sina'nın imkan delilindeki nedensellik savunması imkansız hale gelir.
    38:24Razi'nin Eleştirisi
    • Razi, mümkün mahiyetin varlık ve yokluğu taşıyabilme özelliğini iki şekilde açıklıyor: eşit seviyede taşıyabilen ve bir tarafın diğerinden daha uygun olacak şekilde taşıyabilen.
    • Mümkünler, varlığın mümküne yokluktan daha uygun olması sebebiyle sebebe muhtaç değillerdir.
    • Bu eleştiri kabul edildiğinde, mümkünler en azından bir sebep olmaksızın var olmaya ya da yok olmaya devam edeceklerdir.
    40:11Evleviyetin Örnekleri
    • Razi, zaman, hareket, ses gibi akıp giden seyyal varlıkların yokluğa doğru koştuğunu ve varlığa geldikten sonra yitip gitmelerinin bir sebebe dayanmadığını örnek olarak veriyor.
    • Ağırlık örneğinde, ağırlığın aşağıya düşüşü için ilave bir sebebe ihtiyaç olmadığı ve kendiliğinden düşebileceği belirtiliyor.
    • Filozoflara göre mümkünler üç çeşittir: çoğunlukla varlığa yakın, nadiren yokluğa yakın ve eşit seviyede gerçekleşen mümkünler.
    45:30Evleviyetin Sonuçları
    • Bazı mahiyetler varlığa daha meyilli, bazıları yokluğa gitmeye daha meyillidir.
    • Varlığın kendisine yokluktan daha uygun olduğu nesneler bulunduğu gibi, yokluğun kendisine varlıktan daha uygun mümkünler de vardır.
    • İbn-i Sina'nın zorunlu, mümkün ve imkansız modalitesine ara iki modalite daha eklenebilir: zorunlu varlığa evla olan ve yokluk yönünde evleviyete sahip olan mümkün.
    46:21İbn-i Sina'nın İmkan ve Zorunlu Dikotomisi
    • İbn-i Sina'nın mümkün iki tarafından bir tanesi diye koyduğu iki taraf imkansız ve zorunlu dikotomisi ortadan kalkar ve nedensellik diye bir şeyden bahsedemeyiz.
    46:43İkinci Soru ve Cevabı
    • İkinci soruda, kendinde mümkün varlık olduklarını ispat edilmiş semavi cisimler ve yere ait cisimlerin varlık ve yokluğu taşıyabilecekleri belirtiliyor.
    • Bu cisimlerin daimi, ezeli ve sürekli olmaları varsayımına göre, onlar hakkında müessire muhtaç olduklarına hükmetmek imkansızdır.
    47:20Klasik Yunan Düşüncesinin Yaklaşımı
    • Klasik Yunan düşüncesi, bu alemin burada olduğunu ve ezelle ebeden burada olduğunu savunuyor.
    • İlke araştırması yaparken fail neden anlamda değil, bu alemi oluşturan temel maddeleri (toprak, su, hava ve ateş) bulmaya dönük bir araştırma yapılıyor.
    • Klasik Yunan düşüncesinde hudus düşüncesi ve imkan düşüncesi yoktur, bunun yerine "burada olan" anlamında bir dünya kullanılıyor.
    48:53Razi'nin Eleştirileri
    • Razi, imkan delilinin öncüllerini ispat ederken, bu delillere yöneltilebilecek eleştirileri de görüyor.
    • Daima süregelen şeyin müessire vefa ile muhtaç olmasının imkansızlığı bellidir.
    • Eğer bu alemin kadim olduğunu, ezele ebeden burada olduğunu söylüyorsanız, buradan ezele ebeden kaim olan bir şeyin müessire muhtaçlığını temellendirmeniz çok kolay değildir.
    50:21Hudus ve İmkan Delilleri
    • Hudus görüşünü savunmak, cisimlerin sonradan meydana getirildiğini iddia etmek, imkan delilini ortadan kaldırır ve kelamcıların deliline dönüşür.
    • Kelamcılar, alemin sonradan var edildiğine delil getirip, sonradan meydana getirilen her şeyin bir yaratıcısı olduğunu iddia ederler.
    • İmkan tasarımı iki taraftan bir tarafa eşit uzaklıkta olup, bunun bir sebebe muhtaç olduğunu ortaya koymaya başladığınızda zorlanırsınız.
    52:11Razi'nin Delil Testi
    • Razi, delillerin güçlerini test ederken üç kriter kullanır: delilin mantıksal tutarlılığı, olgularla mutabakatı ve karşı sorularla test edilmesi.
    • Razi, zorunlu, mümkün ve imkansız modaliteye varlığı evleviyet ve yokluğu evleviyet ekleyerek delilin gücünü test eder.
    • Delilin gücünü test etmek için hem tutarlılık, hem açıklama gücü, hem rakip teorilere dayanıklılık değerlendirilir.
    54:19Daima Süregelen Şey Eleştirisi
    • Daima süregelen şeyin bir müessire muhtaç olması eleştirisi, alemin ezelen ebeden burada olması durumunda bir delile muhtaç olmasının mantıksızlığını vurgular.
    • Razi, devamlı olan devam ederken müessire muhtaç olsaydı, var olanın var edilmesi gerekirdi ve tahsilli hasil gerekmeyecekti.
    • Devamlı olan devam ederken müessire muhtaç olsaydı, tamamlanmışken binanın ustaya muhtaç olması gerekirdi.
    57:55Evleviyet Eleştirisi ve Cevabı
    • Evleviyetin reddedilmesi için mahiyetin varlık ve yokluğu taşıyabildiğini kanıtlamak gerekir.
    • İbni Sina'ya göre, bir mahiyet mutlak düzeyde dikkate alındığında tanımı gereği mümkün ve varlık ya da yokluk yüklemleri yüklenemeyen bir şeydir.
    • Mutlak mahiyetler için söylenebilecek tek şey, o mahiyetin kendisidir; varlık veya yokluk yüklemleri yüklenemez.
    1:01:03Mahiyet ve Varlık İlişkisi
    • Zorunlu ve analitik kavramlar kendi tanımlarını kendi içinde barındırdıkları için dış bir sebebe gitmeye ihtiyaç duymaz.
    • Varlık mahiyetin dışındadır ve mahiyetin gerektirmediği şeyler (varlık, yokluk, kırmızılık) yüklendiğinde, olumsallık ilkesi gereği bir nedene ihtiyaç duyarlar.
    • Evleviyet fikri, mutlak mahiyetin ne olduğunun ve mümkünün ne olduğunun anlaşılmasıyla çözümlenebilecek bir şeydir.
    1:03:35Kelamcıların Sorusu
    • Kelamcılar, nesnelerin varlık tarafları için sebep ararken, yokluk tarafları için sebep aramaya gerek olmadığını savunmuşlardır.
    • İbn-i Sina'ya göre, mutlak mahiyet herhangi bir yokluk da dahil olmak olmadığı için "yoktur" dediğinde de bir illete ihtiyacı vardır.
    • İbn-i Sina'ya göre yokluğun illeti, illetin yokluğudur; yani kırmızıyı kaleme ekleyen illetin bulunmamasıdır.
    1:05:08Arazların Devamlılığı
    • Arazların devamlı olması imkansızdır şeklindeki eleştirilere cevap olarak, araz mahiyeti varlığı taşıyabilir ve bu özelliği olmasaydı var olmazdı.
    • Mahiyetin gereği olan şey, mahiyet var olduğu müddetçe devam eder ve taşıyabilme durumu daim olarak devam eder.
    • Ses varlığı taşıyabiliyorsa, varlığı taşıyabiliyordur; varlığı taşıma imkanları ortadan kalktığında da ortadan kalkar.
    1:06:26Olasılık ve Sebeplilik
    • Filozoflar çoğunlukla meydana gelen, nadiren meydana gelen, eşit seviyede meydana gelen mümkünlerden bahsediyorlar.
    • Bu olasılıklar fizik dünyadaki nedenlere bağlı olarak tanımlanıyor, ontolojik bir soru olmaktan çıkıyor.
    • Sebepsizlik kastetmiyorlar; bir şey az gerçekleşiyorsa demek ki sebebi az, çok gerçekleşiyorsa sebebi çok.
    1:08:34Hudus Görüşü
    • İkinci soru: "Mümkün devam ederken niçin bir sebebe ihtiyaç duysun ki?" Hudus görüşü de ancak bu savunulabilir demişti.
    • Razi, imkan delilinde muhtaçlık inşa edilemiyor, hudus delilinde inşa edilebiliyor diye bir çağrı yapmıştı.
    • Razi'ye göre imkan, varlık ve yokluğun mümküne nispeti eşittir ve böyle olan her şey hakkında akıl, bir tarafının ötekine tercih sebebi olmaksızın baskın gelemediğine hükmeder.
    1:10:51Hudusun Muhtaçlık Nedeni Olmaması
    • Hudusun muhtaçlığın nedeni, nedenin parçası ve şart olması mümkün değildir.
    • Hudus, varlığın bir niteliğidir ve bu nitelik varlığa dayanır; varlık da müessirin onun üzerindeki etkisine dayanır.
    • Hudus, nedenin kendisi, parçası ve şartı olmaktan bütün bu mertebelerde geri kaldığına göre, hudusu muhtaçlığın nedeni olarak koyamaz.
    1:13:02İmkan Nedenselliği
    • Birinci öncül imkan nedenselliğiydi: mümkün öyle bir şeydir ki hem varlıkta hem yoklukta bir nedene muhtaçtır.
    • Bu nedeni ortaya koyabilirsek, bu aleminde mümkün olduğunu ortaya koyabilirsek bu alemi bir nedene dayandırabiliriz.
    • Razi'ye göre, bir grup bunun bedihi olduğunu düşünüyor, bazıları da ispat edilmesi gerektiğini düşünüyor ve delille ispat ediyorlar.
    1:13:59Nedensellik Tartışmaları
    • İslam dünyasında doğadaki nedenselliği reddeden veya tercihlerin bir nedene dayanmadığını savunan gruplar var, bu nedenle nedensellik kolay ispat edilemez.
    • Nedensellik tartışmasında tesir varlıkta mı yoksa yoklukta mı, varlığın yokluğun varlığı meydana gelişinde mi olur gibi teknik eleştiriler yöneltilebilir.
    • Evleviyet üzerinden varlığın modaliteleri üç mü beş mi sorusu da tartışılabilir.
    1:14:46Razi'nin Yaklaşımı
    • Razi tüm bu eleştirileri araştırdıktan sonra, her soruya cevap verilince o soruların kıymetinin kalmadığı ve mesele ortaya çıktığı sonucuna vardı.
    • Razi'nin imkan deliline dönük başka eleştirileri de var; mümkünün varlığa gelişi bir nedene bağlıdır, bağlı değildir veya ne bağlıdır ne de nedensizdir (akli imkan) olabilir.
    • Razi sık sık İbn-i Sina'yı bu üçüncü alternatifi dikkate almadığını eleştiriyor.
    1:15:53Yedi Fasl'daki Tartışma
    • Yedi fasl'daki tartışma yeni bir tartışma olup, Razi'nin sayfa otuzaltı'da bahsettiği D şıkkına dönük bir konuşmadır.
    • Tartışma "tercih edicinin sonuç meydana gelirken var olması gerekir" (illet-malul eşzamanlı olmalıdır) şeklindeki tartışmaları içermektedir.
    • Bir sonraki derste D şıkkı ele alınacak ve nedenselliğin sonuçla ilişkisi incelenecektir.
    1:18:25Nedensellik Tartışmalarının Geleceği
    • Kitabın gösterdiği bir şey, Tanrı ispatlarına dönük delillerin klasik dönemde Razi'nin eleştirel akılcılığı çerçevesinde güçlü bir sınamadan geçirilmiş olmasıdır.
    • Bu delillerin yeni ifadelerle ve teorilerle birlikte ele alınması gerekiyor, aksi takdirde yeni ispatlara katkısı zor oluyor.
    • Büyük öncüllere dönük eleştiriler felsefi eleştiriler olduğu için burada felsefi bir akıl yürütme gerekiyor, bu nedenle bilim adamlarından destek almak zorlaşıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor