Buradasın

Piaget, Bruner ve Vygotsky Bilişsel Gelişim Kuramları Eğitim Dersi

youtube.com/watch?v=S61IuByIEeU

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan bilişsel gelişim kuramları hakkında kapsamlı bir eğitim dersidir. Eğitmen, ÖSYM sınavlarında çıkabilecek soru tiplerini ve çözüm yöntemlerini paylaşmaktadır.
Video, Piaget, Bruner ve Vygotsky'nin bilişsel gelişim kuramlarını detaylı şekilde ele almaktadır. Piaget'in şema, bilişsel yapılar, adaptasyon, özümseme ve uyumsama gibi temel kavramları, duyu-motor, işlem öncesi, somut işlemler ve soyut işlemler dönemlerini açıklamaktadır. Ayrıca Vygotsky'nin sosyo-kültürel faktörlerin bilişsel gelişimdeki rolü, yakınsak gelişim alanı ve yapı iskelesi kavramları ile Bruner'in eylemsel, imgesel ve sembolik dönemleri anlatılmaktadır.
Videoda her kuramanın temel prensipleri günlük hayattan örneklerle pekiştirilmekte ve sınav sorularında nasıl sorulabilecekleri gösterilmektedir. Eğitmen, soru çözüm teknikleri, kavramların hangi kuramcıya ait olduğunu bilmek ve seçenekleri incelemek gibi stratejileri paylaşarak öğrencilere sınav hazırlığı için önemli bilgiler sunmaktadır.

00:17Bilişsel Gelişimin Temel Kavramları: Bilişsel gelişim konusunda ÖSYM'den genellikle üç soru çıkmaktadır: iki tanesi Piaget, bir tanesi ise son yıllarda Vygotsky'den.
Piaget, bilişsel gelişimde kalıtımsal faktörlere vurgu yaparken, Vygotsky ise sosyo-kültürel çevre etkileşiminin daha önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Piaget'in kuramı üç ana başlıkta incelenir: temel kavramlar, bilişsel gelişimi etkileyen faktörler ve dönemler.
02:32Şema Kavramı: Şema, bilgileri yerleştirdiğimiz çerçevelerdir ve uzun süreli belleğimizde bulunan bilgi alanlarına verilen addır.
Doğuştan var olan bazı şemalar (emme, tutma, ağlama, yakalama gibi) altı aya kadar refleks olarak kullanılır, altı aydan sonra iradenin davranışlara geçildiği belirtilir.
Yeni şemalar yaşantılar sonucu oluşur ve yetişkinlerde şema sayısı çocuklarınkinden daha fazladır.
04:09Bilişsel Yapılar ve Adaptasyon: Bilişsel yapılar, bireyin hangi durum karşısında hangi tepkiyi göstereceğini belirleyen kapasitedir ve bilişsel düzeyde ulaşabildiğimiz noktadır.
Adaptasyon, Piaget'in çok önemsediği kavramdır ve zekayı çevreye uyum süreci olarak açıklar.
Adaptasyon, herhangi bir durumla karşılaştığımızda zihinsel düzeyde dengeye ulaşabilmek için özümseme veya uyumsama yoluyla gerçekleşir.
06:05Özümseme ve Uyumsama: Özümseme, yeni karşılaştığımız bilginin zihnimizde bulunan eski şemaya yerleştirilmesidir ve ekonomiklik sağlar.
Uyumsama ise yeni bilgiyi yeni şema oluşturarak öğrenmeyi ifade eder ve eski şemaya açıklamakta yeterli kalmadığında gerçekleşir.
Özümseme genelleme durumuna benzerken, uyumsama ayırt etme durumuna karşılık gelir, ancak Piaget kuramında genelleme ve ayırt etme yerine özümseme ve uyumsama kavramları kullanılır.
09:17Özümseme ve Uyumsama Kavramları: Özümseme, yeni durumu eski bilgiyle açıklamaya çalışmaktır ve bunu daha çok yetişkinler yapar çünkü zihinlerinde daha fazla şema vardır.
Uyumsama ise yeni durumu yeni bir şema oluşturarak açıklamaya çalışmaktır ve bunu daha çok çocuklar yapar.
Yetişkinler çok öğrenme gerçekleştirdiği için dengesizlik yaşamazken, çocuklar yeni durumlarla karşılaştıklarında daha çok dengesizlik yaşarlar.
10:29Dengeleme ve Dengesizlik: Dengesizlik, kafamızda bulunan soru işareti olarak tanımlanır ve bir duruma anlam verememek, şaşırmak anlamına gelir.
Bireyler uzun süre dengesizlikte kalamazlar, mutlaka dengeye ulaşmak zorundadırlar ve bunu özümseme, uyumsama veya yok sayma yoluyla yaparlar.
Dengesizlik, öğrenme sürecinde yeni öğrenmenin daha kalıcı olması için önemli bir durumdur ve öğretmenler derslerinde çocukları şaşırtacak materyaller kullanabilirler.
11:50Dengeleme Süreci Örneği: Bir çocuğun yumurta kırıldığında yaşadığı şaşkınlık, dengesizlik olarak adlandırılır ve bunu özümseme, uyumsama veya yok sayma yoluyla aşabilir.
Özümseme, yeni durumu eski şemalarla açıklamaya çalışmaktır; uyumsama ise yeni bilgi oluşturmak ve açmaktır; yok sayma ise durumu görmezden gelmektir.
Dengesizlikten kurtulduğunda birey soru işaretinden kurtularak bir rahatlamaya ulaşır ve bu sürece dengeleme denir.
13:15Piaget'in Bilişsel Gelişimi Örnek Sorusu: Ali ilk kez gördüğü bilgisayarın ne olduğunu anlamak için televizyon kavramını kullanması özümseme örneğidir.
Ali'nin televizyon olmadığını görünce şaşırması dengesizlik durumudur ve bilgisayar kavramını öğrenmesi uyumsama sürecidir.
Uyumsama ile Ali dengesizlikten sıyrılır ve yeni duruma kavram karşılığını vererek dengeye ulaşır.
15:24Duyusal Motor Dönemi: Duyusal motor dönem, çocukların öğrenmeyi duyularıyla kazanmaya çalıştığı ve motor becerilerinin devreye girdiği 0-2 yaş aralığıdır.
6 aydan sonra çocuklar emme, tutma, ağlama, yakalama gibi davranışları artık refleks yerine iradeli ve amaçlı şekilde kullanmaya başlarlar.
Nesne sürekliliği, bir nesnenin dünyadaki varlığını kavrayabilmektir ve 8 ay civarında ortaya çıkar; kişi sürekliliği ise 7 ay civarında ortaya çıkar.
18:02Nesne Sürekliliği ve Pasif Beklenti: Bebekler anneleriyle uzaklaştığında, kişi sürekliliğini kazandıklarında anneyi aramaya başlarlar çünkü annenin kokusu, dokunması ve teması diğer nesnelerden daha ayırt edici özelliklere sahiptir.
Pasif beklenti, nesne sürekliliğinin kazanılmadan hemen önce ortaya çıkan bir davranıştır; çocuğun kaybolan nesnenin olduğu yere bir süre bakakalması ve nesnenin tekrar gelme ihtimalini beklemesidir.
Nesne sürekliliğinde ise çocuk, nesnenin gelmediğini görünce arama eylemini gösterir.
19:36Doğadan Ayrışma ve Ego: Doğadan ayrışma, çocuk kendi bedenini dış dünyadan ayırt etmeye başlamasıdır; ortalama sekizinci aylarda ortaya çıkar.
Başlangıçta çocuk emzik, biberon, parmak ve kolunu birbirinden ayırt edemez, ancak doğadan ayrışmayı kazandığında kendi bedenini fark etmeye başlar.
Ego (benlik) kazanmasıyla çocuk kendi benliğini fark eder ve dışarıdaki nesnelerle kendi vücudunun farklı olduğunu öğrenmeye başlar.
20:55Taklit ve Ertelenmiş Taklit: Taklit, çocuk model aldığı kişinin yaptığı davranışı o an hemen göstermesidir; ertelenmiş taklit ise aradan bir süre geçtikten sonra aynı davranışları göstermesidir.
Ertelenmiş taklit, çocuğun yeni şemaları üreterek onları bellekte depolaması sonucu gerçekleşir.
Taklit ve ertelenmiş taklitte çocuk, görsel olarak depoladığı bilgileri hatırlayıp tekrar eyleme dönüştürmeye çalışır.
21:54Ses Buluşması ve Sosyal Referans: Ses buluşması (bulaşması), sekizinci aya kadar bebeklerin kendi aralarında ekolaşma davranışları göstermesidir; bir bebek ağladığında veya güldüğünde onu duyan başka bir bebek de aynı tepkiyi gösterir.
Bu davranışın sebebi, çocukun diğer bebeklerin sesini kendi sesi zannetmesi ve kendi benliğini henüz fark etmemesidir.
Sosyal referans, bebeklerin üç-beş aylarında başlayıp karşısındaki kişinin yüz ifadesini inceler, duygu durumlarını ayırt eder ve bu ifadeleri kendince bir davranış kalıbı üretmeye başlamasıdır.
24:07Döngüsel Tepkiler: Döngüsel tepkiler, çocukların fiziksel tekrar yapmalarıdır ve üç farklı boyutta gerçekleşir: birinci, ikinci ve üçüncü döngüsellik.
Birinci döngüsel tepkilerde çocuk kendi bedenine yönelik fiziksel tekrar kullanarak kendi bedenini tanımaya çalışır (parmağı emme, yumruğu emme).
İkinci döngüsel tepkilerde çocuk kendi bedenini ve dışarıdan gelen bir nesneyi kullanır (çıngırak sallama, oyuncağı vurarak ses çıkarma).
İkinci döngüsel tepkilerin koordinasyonunda çocuk daha amaçlı davrandığı, nesnenin rengini, biçimini ve içeriğini öğrenmeye çalıştığı görülür.
Üçüncü döngüsel tepkilerde çocuk iki farklı nesne arasında tepki gösterir ve deneme yanılma faaliyetleriyle bir şeye ulaşmaya çalışır (örneğin, örtü çekerek bir nesneye ulaşma).
27:48Piaget'in Bilişsel Kuramı ve Örnek Sorular: Bir yaşındaki Selim'in oyuncaklarını beşiğin kenarına vurarak ses çıkarması, Piaget'in duyu-motor dönemindeki fiziksel tekrar kavramıyla açıklanır.
İşlem öncesi dönemde 0-5 aylar refleks hareketler, 6 aylar sonrası bilinçli irade davranışların gelişmeye başladığı gözlenir.
Canlandırmacılık, refleksten iradeye geçişin bir göstergesi değildir; bu kavram işlem öncesi dönemde çocukların canlı-cansız ayrımını yapamamalarından kaynaklanır.
31:52İşlem Öncesi Dönem Özellikleri: İşlem öncesi dönem, çocuğun mantıklı işlemler yapamadığı bir evredir ve bu dönemde odaklanma (merkezileşme) süreci yaşanan en büyük sorundur.
Odaklanma, çocuğun algısını ve zihinsel yoğunlaşmasını sadece bir duruma kanalize etmesi, başka durumları göz önünde bulundurmamasıdır.
Odaklanma nedeniyle çocuklar merkezi düşünür, korunumu kazanamaz, özelden özele akıl yürütür, işlemleri tersten yapamaz ve tek yönlü sınıflama yapar.
34:17Ben Merkezcilik ve Korunum: Merkezi düşünmede çocuk kendine odaklanır, dış dünyaya ait fikir yürütme kullanamaz ve algıların eşdeğer olmasını zanneder.
Ben merkezcilikte çocuk, kendisinin bildiği her şeyin doğrudur ve başkalarının bildiği şeyin yanlış olduğunu düşünür.
Korunum türleri (sayı, miktar, alan, uzunluk, hacim, ağırlık korunumu) işlem öncesi dönemde kazanılmaz.
36:47Korunum Kavramı: İşlem öncesi dönemdeki çocuklar bir nesnenin şeklini veya yerini değiştirdiğinizde o nesnenin özünün değiştiğini zannederler.
Sayı korunumunda, nesnelerin yerini değiştirdiğinizde çocuk saymayı akıl edemez ve boşluklara odaklanarak daha çok olanı söyler.
Miktar korunumunda, bir şeyi bölmek demek onu çoğalmış olarak algılamalarına neden olur.
37:56Farklı Korunum Türleri: Alan korunumunda, bükülmüş bir kağıdın daha dar olduğunu düşünürler ve açıldığında eski haline dönebileceğini anlamazlar.
Uzunluk korunumunda, kıvrılmış telin açılış haline göre daha kısa olduğunu söylerler.
Hacim korunumunda, farklı boyutlardaki bardaklara eşit miktar su doldurulduğunda, uzun bardaktaki suyun daha çok olduğunu düşünürler.
38:47Somut İşlemler Dönemi: Ağırlık korunumunda, bir kilogram demir ve bir kilogram pamuk arasında seçim yaparken genellikle demirin ağırlığına veya pamuğun kapladığı alana odaklanırlar.
Somut işlemler döneminde en erken kazanılan korunum türü sayıdır, en geç kazanılan ise hacim korunumudur.
Korunum, aynılık değişmezlik ilkesi veya aynılık ilkesi olarak da adlandırılır ve özelden özele akıl yürütme göstergisidir.
39:52Özelden Özele Akıl Yürütme: Çocuklar yaşantı çerçevesinde özel durumlar arasında bağlantı kurmaya çalışır ancak mantık dışı bağlantılar oluştururlar.
Genel kavramları kullanamayan çocuklar, özel durumlar arasında bağ kurarlar; örneğin portakal suyu içmediğinde kahvaltı yapmadıklarını düşünürler.
Gece yatarken kitap okuyan çocuklar, bir gece kitap okunmadığında o gece olmamış olarak değerlendirirler.
41:11İşlemleri Tersten Yapamama ve Tek Yönlü Sınıflandırma: İşlem öncesi dönemdeki çocuklar işlemleri tersten yapamazlar; matematiksel işlemler, akrabalık ilişkileri veya yön bilgisi gibi konularda tersten düşünememeleri görülür.
Çocuklar nesneleri tek yönlü sınıflandırır veya tek yönlü sıralama yaparlar; örneğin mavi üçgenleri bulmak yerine ya tüm üçgenleri ya da tüm mavi nesneleri getirirler.
Tek yönlü sıralamada, uzunluk anlamında en büyük ve en küçük nesneleri ayırt edebilirler ancak ortanca nesneyi karıştırmazlar.
42:52Animizm ve Yapaylık: Animizm, canlı- cansız ayrımını yapamamaktır; canlı nesnelere cansızlık, cansız nesnelere de canlılık özelliklerini yüklemeleridir.
Yapaylık (artifikalizm) ise doğa olaylarını insan yapmış gibi açıklamalarıdır.
Çocuklar hava sıcaklığı, yağmur veya kar gibi doğal olayları insan yapmış gibi anlatmaya çalışırlar.
44:24İşlem Öncesi Dönem Özellikleri: Animizm, doğada canlandırma yapma özelliğini içerir; örneğin güneşin sinirlenmesi veya gökyüzünün üzülmüş gibi ağlaması gibi ifadeler kişileştirme yapmayı içerir.
Monolog toplum, çocukların yanlarında biri varmış gibi kendi kendilerine konuşma yapmasıdır; toplum monolog ise birden fazla çocuğun kendi aralarında birbirlerini dinlemeden monolog yapmasıdır.
Paralel oyunda, çocuklarda işlem öncesi dönemde, birden fazla çocuk aynı ortamda farklı oyunlar oynar ve birbirlerinden bağımsız kalır.
46:02Sembolik Düşünme ve Diğer Özellikler: Sembolik düşünme, çocuklarda nesneleri farklı şekillerde kullanma yeteneğidir; örneğin tencere kapağını direksiyon olarak, saç fırçasını mikrofon olarak kullanabilirler.
Hayali arkadaşlar da sembolik düşünme kavramı kapsamında değerlendirilir; çocuklar görmediği ve görmediği kişilerle sohbet edebilirler.
Devresel tepki, çocukların duyduğu şarkıyı, fıkrayı veya tekerlemeyi bıktırırcasına tekrar etmesi ve bunları özümsemeye çalışmasıdır.
46:57Gelişmiş Bilişsel Özellikler: Kişi değişmezliği, tanıdığı bir kişinin dış görünüşü değiştiğinde o kişinin aynı kişi olduğunu fark etmesidir; örneğin annenin saçını kestiğinde bile onu tanıma yeteneğidir.
Büyüsel güçlere inanma, çocukların uçabilme, duvardan geçebilme veya sihir yapma gibi doğaüstü güçlere sahip olduklarını düşünebilmesidir.
İşaretler işi, çocukların bir nesne yanında olmasa bile o nesnenin resmini çizebilmesidir; bu görsel belleğin gelişmiş olduğunu gösterir.
48:10Soru Kökü ve Akıl Yürütme: Özelden özele akıl yürütme, çocuklarda iki özel durum arasında bağlantı kurma yeteneğidir; örneğin bisiklet kullanmanın piknikle ilişkilendirilmesi bu tür akıl yürütmedir.
Odaklanma, çocuklarda özel durumlara odaklanma ve bunları ilişkilendirme yeteneğidir; örneğin el yıkamayı yemek yeme ile ilişkilendirme.
Soru köküne dikkat etmek önemlidir çünkü aynı durum farklı soru köküyle sorulduğunda farklı cevaplar gerektirebilir.
54:04Piaget'in Bilişsel Kuramı ve Özümseme/Uyumsama: Çocuklar yeni bilgileri kafasındaki şemalarla açıklamaya çalışır ve bu yeni bilgileri eski şemanın içerisine sokmaya, tıkıştırmaya çalışırlar.
Bu işlem özümseme (asimilasyon) olarak adlandırılır ve genelleme yapıldığında bu kuramda kullanılır.
Ayırt etme yapıldığında uyumsama (akomodasyon) kullanılır, ancak Piaget'in kuramında "genelleme" ve "ayırt etme" başlıkları kullanılmaz.
55:36Korunum Özelliği: Küçük kızın tabağın genişliğini düşünerek çorbayı fazla bulması, korunum özelliğini kazanamadığını gösterir.
Korunum, bir sıvının bardaktan geniş bir kaba boşaltıldığında çoğaldığını zannetmek ve korunun özde bir değişimin olduğunu düşünmektedir.
Korunum, işlem öncesi döneminin özelliklerinden biridir.
57:32Duyu-Motor Dönemi: Duyu-motor dönem, 0-2 yaş arasını kapsayan, çocuğun dış dünyayı keşfetme duyularını ve motor becerilerini ağırlıklı olarak kullandığı dönemdir.
Bu dönemde çocuklar amaçlarına deneme yanılma faaliyetleri ile ulaşabilir ve zihindeki şemalarını örgütlü hale getirir.
Duyu-motor döneminde çocuklar kendi bedenlerini dış dünyadan ayırt eder ve çevresindeki olayları sezgileriyle açıklar.
59:11Ben Merkezcilik: Ayça'nın evcilik oyunlarında başkalarının rollerine bürünememesi, ben merkezcilik özelliğini gösterir.
Ben merkezcilik, başkasının perspektifini görememek ve başkasının bakış açısına göre düşünememektir.
Bu durum, algılara eşdeğerlik düşüncesinden kaynaklanır; bir şey görüyorsan, ben de aynı şeyi görüyorum şeklinde düşünürler.
1:01:29Duyu-Motor Dönemindeki Öğrenme Türleri: Duyu-motor döneminde belirgin olan öğrenme türleri arasında deneme yanılma kullanarak öğrenme, duyularla öğrenme ve yaparak, yaşayarak, tecrübe ederek öğrenme yer alır.
Bu dönemde motor becerilerle öğrenme de önemlidir.
Mantıksal öğrenme ise sonuç işlemler döneminde kazanılan bir özellik olarak görülür.
1:01:59Parça-Bütün İlişkisi: Elize, legoların mı yoksa toplam oyuncakların mı daha fazla olduğunu sorduğunda legoların daha fazla olduğunu söyleyerek yanlış cevabı verir.
Bu durum, parçadan bütüne akıl yürütmeyi kullanamamasını gösterir.
Çocuk odaklanma özelliğinden dolayı lego'nun sayı olarak çok olmasına, lego ve arabaların toplamda oyuncak olabileceği aklına gelmez.
1:03:55Piaget'in Bilişsel Kuramı: Parça-bütün ilişkisi, özel bir durumla genel bir durum arasında ilişki kurabilme becerisidir; örneğin "Lego oyuncak mı?" sorusuna "oyuncak" cevabını vermek gerekir.
Dönüşümsel düşünme, geçmişte yaşadığı olayları detaylı şekilde hatırlayabilme becerisidir.
Odaklanma, bir durumu anlamak için odaklanabilme yeteneğidir.
1:04:57Piaget'in Bilişsel Kuramı Örnekleri: Yapaylık, doğa olaylarının insan tarafından yapıldığını düşünme eğilimidir; örneğin havanın soğuk olmasının birinin buzdolabının kapısını açık bırakması nedeniyle olduğu şeklinde açıklanması.
Kalıp yargı, değişmesi zor bilgilerdir; örneğin "anneanne" kavramının saçlarının beyaz olması şeklinde tanımlanması.
Kalıp yargıyı devam ettiren şey özümsemedir, bozan şey ise uyumsaldır.
1:08:20Piaget'in Dörtlü Dönemler Kuramı: Somut operasyonlar dönemindeki çocuklar (7-11 yaş arası) adres tarifini yapabilirken, işlem öncesi dönemindeki çocuklar (7 yaş altı) bunu yapamazlar.
İşlem öncesi dönemindeki çocuklar (7 yaş altı) somut nesneleri anlamakta zorlanırken, somut operasyonlar dönemindeki çocuklar (7-11 yaş arası) daha karmaşık ilişkileri kavrayabilirler.
1:09:33Vygotsky'nin Bilişsel Kuramı: Vygotsky, bilişsel gelişimde sosyo-kültürel çevresel koşulların kalıtımsal faktörlerden daha etkili olduğunu savunur.
Yakınsak gelişim alanı, bireyin kendi kendine öğrenebildikleri ile başkalarının yardımlarıyla öğrenebildikleri arasındaki farktır.
İçsel konuşma ve öznel konuşma kavramları, bireyin sorun durumlarıyla karşılaştığında kendi kendine konuşmasıdır; küçük yaşlarda sesli, yaş arttıkça sessizleşir.
1:11:42Vygotsky'nin Diğer Kavramları: Yapı iskelesi, azalan öğretici desteğiyle bireye yeni bir bilgi veya beceri öğretme yöntemidir.
İçleştirme, dışarıdan alınan bilginin kendi öznel bilgisine dönüştürülmesidir.
Vygotsky, dilin düşünceyi etkilediğini savunurken, Piaget düşüncenin dili etkilediğini savunmuştur.
1:13:21Piaget'in Bilişsel Gelişim Kuramı: Piaget'in görüşü genellikle sınavlarda "bilişsel gelişimde sosyal süreçler birincildir" şeklinde sorulduğunda doğru cevap olarak kullanılır.
Piaget'e göre bilişsel gelişimde kalıtımdan daha çok kültürel ve sosyal bağlam etkilidir.
Öğrenme sürecinde çocuk çevresindeki bireylerle etkileşim kurar ve bilişsel gelişim, çevresindeki bilgilerin içselleştirilmesiyle gerçekleşir.
1:14:19Yakınsak Gelişim Alanı ve Yapı İskelesi: Merve'nin aşçılık kursunda şeflerin yönlendirmesi ve arkadaşlarıyla çalışarak yemek yapma becerilerini geliştirmesi, yakınsak gelişim alanı (gelişmeye açık alan) örneğidir.
Yapı iskelesi, kişinin hatalarında ipuçları verip sonra bırakarak bireyin kendi başına yapmasını sağlamasıdır.
Merve'nin durumunda yaşanan etkileşimli öğrenme yakınsak gelişim alanı olarak tanımlanır.
1:15:42Soyut Dönem ve Omnipotent Düşünme: Can'ın abisine "benim gücüm her şeye yeter, kaza yaparsam üstesinden gelebilirim" diyerek cevap vermesi, soyut dönemde ortaya çıkan omnipotent düşünme örneğidir.
Omnipotent düşünme, ergenlik döneminde ortaya çıkan ve çocukların "ben her şeyin üstesinden gelebilirim" gibi düşüncelerini yansıtan bir durumdur.
Bu dönemde çocuklar risk içeren davranışlar sergileyebilir ve yaparak, yaşayarak öğrenirler.
1:18:01Brüderlein'in Bilişsel Gelişim Kuramı: Brüderlein'in bilişsel gelişim kuramında üç dönem vardır: eylemsel dönem (0-3 yaş), imgesel dönem (3-6 yaş) ve sembolik dönem (6-18 yaş).
Eylemsel dönemde öğrenme duyular ve motor beceriler aracılığıyla gerçekleşir, çocukları kısıtlamadan özgür bırakmak gerekir.
İmgesel dönemde görsel bellek gelişir ve çocukların resimler aracılığıyla öğrenmeleri önerilir.
Sembolik dönemde çocuklar üst düzey düşünme becerisine sahiptir, dil aracılığıyla öğrenirler ve soyut düşünmeye başlarlar.
1:20:17Öğrenme Dönemleri ve Soru Çözme Stratejileri: Öğrenme dönemleri sorularında, çocuklar hangi dönemde olduklarını belirlemek için bireysel tecrübeleri ve öğrenme süreçleri değerlendirilmelidir.
Eylemsel dönemde çocuklar yaparak ve yaşayarak öğrenirler; kaşık, bardak gibi günlük nesneleri kendi deneyimleriyle öğrenirler.
Soru çözme stratejilerinde, hangi kuramcıya ait kavramları bilmek önemlidir; örneğin Piaget'in kuramına ait olmayan seçenekler yanlış olabilir.
1:21:50Vigotski'nin Bilişsel Gelişimi: Vigotski'nin bilişsel gelişimi açıklamasında "yapı iskelesi" kavramı, öğretmenin öğrencilere ipuçları vererek onları yönlendirmesi ve sonra bu yönlendirmeyi bırakarak öğrencinin kendi başına ilerlemesini sağlamasıdır.
Soru çözme stratejilerinde, bilmediğiniz seçenekleri çıkararak doğru cevabı belirlemek işi kolaylaştırır.
Piaget'in bilişsel kuramına göre bireyin bilişsel gelişimi ağırlıklı olarak dışsal koşullara değil, olgunlaşma ve kalıtma üzerine vurgulanır.

Piaget, Bruner ve Vygotsky Bilişsel Gelişim Kuramları Eğitim Dersi

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir