• Buradasın

    Bilim ve Felsefe Arasındaki İlişki Üzerine Akademik Bir İnceleme

    youtube.com/watch?v=RwsWvnEkSuc

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, "Bu Hayatın Denklemleri ile Bilimin Teorisi Gayri Safi Fikirler" serisinin 32. bölümü olup, bir konuşmacının bilim ve felsefe arasındaki ilişkiyi ele aldığı akademik bir sohbet formatındadır.
    • Video, Stephen Hawking'in 2010 yılında "The Grand Design" kitabında bilim felsefesinin öldüğünü söylediği iddiasını merkeze alarak, felsefenin bilimle ilişkisini tarihsel bir perspektiften incelemektedir. Konuşmacı, pozitivizmin doğuşu, Galileo davası, Dr. Ziya Özer'in Nerium oleander bitkisi üzerine çalışmaları ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 27. maddesindeki bilim özgürlüğü gibi tarihsel örnekler üzerinden bilim ve bilim dışı arasındaki ayrımı tartışmaktadır.
    • Videoda ayrıca Karl Popper'ın felsefenin ölümü iddiasını reddetmesi, şarlatan kavramının tanımı ve bilimsellik ile sahte bilim/felsefe kavramlarını ayırt etmenin önemi gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacı, felsefenin hala hayatta olduğunu kanıtlayan ciddi felsefi problemlerin varlığını vurgulayarak, bilimin sonu tartışmasını da incelemektedir.
    Stephen Hawking'in Bilim Felsefesi Hakkındaki Görüşü
    • Bu bölüm, bilim felsefesi ve etrafında dolanan soruları incelemeye devam edecek.
    • Teorik fizikçi Stephen Hawking, bilim felsefesi üzerine kaleme aldığı popüler bilim kitaplarıyla tanınmıştır.
    • Hawking, 2010 yılında yayınladığı "The Grand Design" isimli kitabında "felsefe ölüdür" diyerek bilim felsefesinin ölüm ilanını yapmıştır.
    01:31Hawking'in Bilim Felsefesi Hakkındaki İddiaları
    • Hawking'e göre evren nasıl devinir, gerçeğin doğası nedir, evrenin bir yaratıcıya ihtiyacı var mı gibi sorular geleneksel olarak felsefeye aittir.
    • Felsefe, bilimdeki, özellikle fizikteki çağdaş gelişmelere ayak uyduramamıştır.
    • Bilgi arayışımızdaki keşiflerin meşalesi artık bilim insanlarının elindedir.
    03:04Bilim Felsefesinin Ölümü Tartışması
    • Hawking'in yaklaşımı genel olarak felsefenin ölümünden bahsediyor, bu da bilim felsefesinin de ölümü anlamına gelebilir.
    • Bilim insanlarının sıklıkla kullandığı "yapan yapar, yapamayan eleştirmen olur" sözü, felsefenin üzerine düşünmesine hala gerek var mı sorusunu gündeme getiriyor.
    • Benzer ölüm ilanları felsefe tarihinde birkaç kez tekrar etmiş, benzer nedenlere dayanarak verilmiştir.
    04:03Felsefe ve Bilim İlişkisinin Tarihsel Gelişimi
    • 19. yüzyılda Newton'un evrensel kütleçekim teorisi, bilimin imajını belirleyen bir çerçeve haline gelmiş ve felsefe kendine bakmıştır.
    • 20. yüzyılın başlarında bilgi, kuramsal temelde kurulan bilimin çatısı altında bilim insanlarının birliği ile entelektüellerin birliği çakıştırılmıştır.
    • Pozitivizmin tedrici dönüşümünde, bilgi teorisinin ilk ve tek felsefe olarak kabul edilmesi, felsefedeki verimsiz sistem çatışmalarının sonunun ilan edilmesi olmuştur.
    06:17Felsefe ve Bilim İlişkisinin Modern Dönemi
    • Bilim felsefesi hariç, bilimi konu edinen felsefe hariç (epistemoloji/bilim teorisi) felsefenin geri kalanı ölüdür şeklinde bir yaklaşım benimsenmiştir.
    • Ontoloji ve aksiyoloji alanının tamamen öldüğü anlamına gelen bu yaklaşım, varlık veya gerçeklikle ilgili bilgi temelli olmayan metafizik alanını reddetmiştir.
    • Modern bilim çağında bilimlerin kraliçesi olarak görülen metafizik, bilimselleşebilmesi için bir bilim dalı olması gerekiyordu.
    08:34Felsefenin Bilimselleşmesi
    • Felsefe adına geriye kalan sadece bir yöntem olacaktı: mantıksal çözümleme yöntemi.
    • Bu girişim, felsefeyi 20. yüzyılın iki kültürlü dünyasında dili konu alan bir çözümleme etkinliği olarak bilim kültürünün sınırına konumlamıştır.
    • Bu sınır, bilim yapanlar, bilimin sınırındalar veya hiçbir şey yapmayanlar arasında kesin bir ayrım yapmıştır.
    09:37Bilim ve Felsefe Arasındaki İlişki
    • Bilim tarihinde fiziğin dolaylı bir yükselişinden bahsedilirken, Thomas Cook, Karl Popper ve La Catosh gibi bilim filozofları ölçülebilir deneylerle net olarak ölçülebilen fiziğe yönelmişlerdir.
    • Bilimcinin felsefeyi bilmesi ve felsefecinin bilim kavramlarını tütmesi gerekir, bu da "yapan yapar, yapamayan eleştirir" sözünü fizikçiler arasında daha yaygın hale getirmiştir.
    • Stephen Hawking gibi fizikçiler, fiziğin sağladığı özgüvenle bilim felsefesine tepeden bakma eğiliminde olabilirler.
    11:59Bilim Felsefesinin Ölüm İlanı
    • Hawking'in felsefenin ölüm ilanı, belirli bir düşünme ekolünün ciddi bir bilim insanının ağzından tekrar ifade edilmesidir.
    • Bilimler çağında felsefenin konusu ve yöntemi ne olacak sorusu gündeme gelmektedir.
    • Neo-pozitivist için felsefenin yeni konumu, bilim çatısı altında bu birliğe dahil olmak isteyen bir konumdur.
    13:05Neo-Pozitivist Felsefe
    • Neo-pozitivist felsefe, klasik anlamıyla tüm felsefe tarihini anlamsızlaştırarak, sahte sorunların çözümünün müzesi haline getirmektedir.
    • Neo-pozitivist felsefe, mantık ve empirizmin evliliğinde yeni bir konumda biçimlendirilmektedir.
    • Bilgi teorisine indirgenmiş felsefe, kendisini bilimle sınırlayan, konusunu sadece bilimle sınırlamış bir epistemolojidir.
    14:44Felsefenin Hayatta Kalması
    • Felsefenin yapabileceği tek şey, şişeye girmiş sineğe çıkış yolunu göstermektir; kafasını sürekli cam duvara vuran o sineğe bilim yoluyla çıkış yolunu göstermektir.
    • 1936 yılı itibariyle Berlin grubu olarak anılan Viyana çevresi, felsefenin öldüğünü iddia eden düşünürlerdir.
    • Karl Popper, mantıksal pozitivizmin ölü olduğunu kabul ederken, sorumluluğun kendisine ait olduğunu ve bunu kasıtlı yapmadığını belirtmiştir.
    17:19Felsefenin Varoluşu
    • Felsefenin hayatta olduğunun kanıtı, Karl Popper'dan gelmektedir; ciddi felsefi problemler olmasaydı felsefeci olmak bağışlanamazdı.
    • Felsefenin ölümü ancak ciddi felsefi problemlerin ortadan kalkması veya çözülmesi şartlarında gerçekleşebilir.
    • Hawking bile ölüme doğru gittiğinde felsefenin öldüğü düşüncesiyle gitmemiştir.
    18:31Felsefenin Gerçek Problemleri
    • Felsefenin gerçek problemleri varsa, hala hayattadır ve bu problemleri çözme umududa taşımaktayız.
    • Galileo davası, yükselmekte olan modern bilimin özgür düşüncesiyle engizisyon mahkemesinin temsil ettiği dogmatik düşünce arasında bir karşılaşma olarak görülür.
    • Rabenz, Galileo davasını özünde olaylara daha geniş bir ufuktan bakılmasını savunan bir kurumla bir uzman arasında geçen bir münakaşa olarak görür.
    20:51Galileo Davası ve Bilim-Bilim Dışı Ayrımı
    • 1616 yılında Engizisyon Mahkemesi'nin danışmanlar komitesi raporunda Galileo'nun çalışması eleştirilmiş, güneşin evrenin merkezinde bulunması ve hiçbir yerel hareketi olmaması felsefi açıdan aptalca ve mantıksız olarak değerlendirilmiştir.
    • Galileo'nun fizikçi ve astronom olarak bilimsel yargıları hukuki olarak yargılanmış, yerkürenin evrenin merkezinde bulunmadığına ve hareketsiz olmadığına ilişkin düşüncesi de felsefi açıdan aptalca ve mantıksız bulunmuştur.
    • Dönemin olağan bilimi (Hristiyanlıkla iç içe geçmiş Aristoteles fiziği ve kozmolojisi) teolojik bütünleşmeden aldığı dogmatiklik ve otoriterlik nedeniyle, Galileo'nun savları bilim dışı olarak değerlendirilmiştir.
    23:02Bilim-Bilim Dışı Ayrımının Epistemolojik Önemi
    • Bilimle bilim olmayan arasındaki ayrımı kimin koyacağı sorusu felsefi ve epistemolojik bir problemdir ve Galileo davası bu problemi göstermektedir.
    • Bruno'nun teorisinde ne vardı ki diri diri yakılacak kadar ciddi bir hiddet üzerine çekti, Galileo da aynı sınırdan geri döndü.
    • Bu tarihsel bir vakadır ve bir daha yaşanmayacaktır, ancak Türkiye'den yakın geçmişten Nerium Oleander tartışması benzer bir örnek olarak öne çıkarmaktadır.
    24:28Nerium Oleander Tartışması
    • 1960'lı yıllarda Muğla Devlet Hastanesi baş tabibi Dr. Ziya Özer, zakkum bitkisi (Nerium oleander) üzerine kanser tedavisinde kullanmak amacıyla bağımsız çalışmalar yapmaya başlamıştır.
    • Dr. Özer, 1973'te Balkan Tıp Günleri sempozyumunda keşfi duyurmuş ve 1974'te bir tıp dergisinde bulgularını yayımlamıştır.
    • Bu tartışma kısa zamanda sosyal, kültürel, ekonomik ve politik bir fenomene dönüşmüş, Dr. Özer şarlatanlık ile itham edilmiştir.
    28:07Bilim ve Felsefenin Rolü
    • Felsefenin geçerliliğini anlamak için, varlığını ve çalışmasını hissetmediğimiz bir sistem vardır ve o sistemi ancak çalışmadığı an hatırlarız.
    • Felsefenin artık çalışmadığını ve öldüğünü söylemek, aslında onun şu an çalıştığını gösterir.
    • Bilimin sonu tartışması, bilimin artık belli bir sona yaklaşıldığı düşüncesini içerir, ancak bu konuda emin olmak zordur.
    31:17Bilim Özgürlüğü ve Anayasa
    • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 27. maddesinin birinci fıkrasında bilimi serbestçe öğrenme, öğretme, açıklama, yayma ve araştırma hakkı güvence altına alınmıştır.
    • Bu anayasal koruma için tek koşul, araştırma, öğretme ve yayma faaliyetlerinin bilimsel nitelikte olmasıdır.
    • Bilim özgürlüğünün konusu belirlenmeye çalışılırken, neyin bilimsel olduğu sorusuna cevap bulunması zorunludur.
    33:13Bilim ve Felsefenin İlişkisi
    • Anayasanın veya herhangi bir hukuki metnin hiçbir yerinde "bilim" kelimesi iki nokta üst üste şeklinde bir tanım verilmez.
    • Bilimin epistemolojik veya esas özsel tanımı, felsefenin ortaya koymaya çalıştığı sınırlandırma ayracına konu olan bir tanım değildir.
    • Bilimin kendisinden, bilim etkinliğinin kendisinden üretilmiş bir model olduğu için bu bir yönelim ve araştırma gerektirir.
    34:40Şarlatan Tanımı ve Önemi
    • Şarlatan sözcüğü teknik bir terimdir ve hakaret veya argo kullanım değildir.
    • Şarlatan, uzman olmadığı alanlarda fikir yürütür, teoriler ortaya atar ve bu fikir veya teorilerin doğru olduğu iddiasından vazgeçmeye yanaşmaz.
    • Bir insana şarlatan damgasını ancak bilim insanları vurabilir, sıradan insanın şarlatanı teşhis etmesi mümkün değildir.
    35:44Sahte Bilim ve Felsefe
    • Avcı palavrasıyla gerçek hakkındaki doğru ifadeyi ayırmak hayati bir problemdir ve bu sadece bilim insanlarına bırakılamayacak kadar ciddi bir problemdir.
    • Şarlatanlık (sahte bilimcilik) sadece bilim için değil, felsefe için de geçerlidir.
    • Felsefeyi hiç bilmeden teoriler veya ölüm ilanları ortaya atıp bundan şüphe duymamak felsefi anlamda bir sahte felsefi konum açacaktır ve bu da en az sahte bilim kadar tehlikelidir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor