• Buradasın

    Bilim, İnanç ve Felsefe Üzerine Akademik Bir Sohbet

    youtube.com/watch?v=zfF5ovPVCqo

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Siemens sponsorluğunda gerçekleşen, Fatih Bey, Celal Şengör ve Dücane Cündioğlu gibi akademisyenlerin yer aldığı bir televizyon programıdır. Konuşmacılar arasında jeoloji tarihi üzerine kitap yazan Celal Şengör ve bilim felsefesi konusunda bilgi sahibi bir akademisyen bulunmaktadır.
    • Program, bilim ve inanç arasındaki farkları, inanç kavramı, iman ve itikat arasındaki farkları, teoloji kelimesinin tarihsel gelişimini ve bilgi türleri gibi felsefi konuları ele almaktadır. Sohbet, sınıflandırma kavramı, hipotezler, bilgi ve anlama arasındaki farklar, evrenin anlamı ve amacı, din-devlet ilişkisi ve devletin sürekliliği gibi geniş bir yelpazede konuları kapsamaktadır.
    • Programda ayrıca Aristoteles, Sokrates, Platon gibi Yunan filozoflarının görüşleri, Yega Werner'in teolojiyi üç farklı türde sınıflandırması, küme teorisi ve Riemann geometrisi gibi matematiksel kavramlar da tartışılmaktadır. Video, bir sonraki bölümde Descartes ve kesinlik konusunun ele alınacağı bilgisiyle sonlanmaktadır.
    00:27Programın Tanıtımı
    • Sunucu, Celal ve Ducane Cündioğlu ile birlikte bilim ve inanç arasındaki farkları konuşacaklarını belirtiyor.
    • Programın sponsoru Siemens ve sunucu, konukları kahve ikram ederek baş başa bırakacak.
    • Konuşmacılar bilimle inanç arasındaki farkları, inancın ne olduğunu ve inançla inanç arasındaki farkları ele alacaklar.
    01:48Konukların Tanıtımı
    • Ducane Cündioğlu, televizyondan sonrası ilk kez ağırlama onuruna eriştiğini belirtiyor.
    • Celal Bey, jeolojik kitabı yazmaya çalıştığını ve İsviçre'deki bir yayınevi için Almanca ve İngilizce jeoloji tarihi yazdığını söylüyor.
    • Celal Bey, Almanca'yı İngilizce'ye çevirmenin zor olduğunu, İngilizceyi Almanca'ya çevirmenin ise kolay olduğunu belirtiyor.
    03:49İnanç ve Bilim Arasındaki Farklar
    • Celal Bey, inanmadan bir şey yapmanın çok zor olduğunu ve bilimde bir işin peşine gitmek için o problemin çözümü hakkında bir inanca sahip olmanın gerekli olduğunu belirtiyor.
    • Bilimdeki inanç her an değişebilir, tersine bir gözlem yapılabildiği sürece.
    • İman ve inanç arasında fark olduğunu, imanın Tertullianus'un "kredo quido absurdum" (inanıyorum çünkü saçmadır) sözüyle ifade edildiğini söylüyor.
    05:19Bilimde Bilgi Türleri
    • Bilimde iki tür bilgi vardır: genellemelerin bilgileri ve kontrol edilebilir bilgiler.
    • "Uzay sonsuz mudur?" gibi sorular kontrol edilebilir bilgilerdir, ancak "dünya düzdür" gibi ifadeler yanlışlanabilir bilimsel ifadelerdir.
    • Yanlışlandığı halde "dünya düzdür" demeye devam etmek imana girer.
    07:06İnanç ve İtikat Kavramları
    • İman kelimesi Türkçe'de "amentü" olarak ifade edilir ve "amentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve resulihi" şeklinde altı şart içerir.
    • İtikat kavramı, inancın zıttı olarak öneriliyor.
    • Bilgi birkaç aşamaya ayrılır: şek (ya vardır ya yoktur), zan (yüksek olasılıkla), vehim (absürt ve kanıtsız) ve kanıt.
    10:23Bilim ve Kanıt
    • Bilim hiçbir zaman sanıdan öteye geçmez, her zaman bir hipotez sunar.
    • Hipotez, aksi ispat edilene kadar geçerlidir.
    • Bilim, sınıflandırma yapar ve bu sınıflandırmanın temelini araştırır.
    12:10Sınıflama ve Tanımlama
    • Sınıflama, bir şeyi ne ile ayırırız sorusuna cevap vermek için yapılır; örneğin bardak ve sürahi biçimleriyle ayrılır.
    • Sınıflama, bir şeyin ne olduğuna karar vermek için yapılır; örneğin psikiyatride hastalıklar DMS katalogunda sınıflandırılır.
    • Sınıflandırma, bir tanım biçimidir; örneğin boyut üçe ayrılır: en, boy, derinlik.
    13:46Sınıflama Örnekleri
    • Biyolojide kuş sınıfı son yirmi yılda ortadan kalkmış, kuşlar artık dinozor sınıfında yer almaktadır.
    • Aristoteles ve Platon hayvanları sınıflandırarak siyaseti ve siyasetçileri de bu sınıflandırmaya dayandırmışlardır.
    • Sınıflama, bir hipotezden ibarettir ve bu hipotez amaca bağlıdır.
    16:17Hipotez ve Bilim
    • Newton'un iki nesne arasındaki çekim gücü hipotezi, Einstein'ın genel izafiyet teorisiyle çökmüştür.
    • Bilim her zaman bir varsayım karakteri arz eder ve değiştirilmesi güç hipotezler üzerine dayanır.
    • Sınıflama, varsayımsal bir süreçtir ve belirli özelliklere dayanır (örneğin dinozorlar soğukkanlı, pullu ve belirli kalça yapısına sahiptir).
    18:57Sınıflama ve Tertip
    • Sınıflama fiil olarak kullanıldığında sayma ve sıralama anlamına gelir, neticede bir tertip oluşturur.
    • Orta Çağ'da fikrin değişmez tanımı tertip etmektir, düzenlemektir.
    • Sınıflama, bir şeyi ögelerine ayırarak karşı tarafa bilgi verir.
    21:08İnanç ve İman
    • İtikat, bilgiye dayanır ve bilişseldir, iman ise bilişsel değildir.
    • İnanç, bir şeyin olmasını istemek ve temenni ile ifade edilir.
    • Din ve iman varsayımı kabul etmez, ateist veya agnostik olmak için varsayıma dayanmak gerekmez.
    24:53İnanç ve İtikat Kavramları
    • Tanrı'nın varlığı bir bilgi sorunu değil, inanç sorunudur.
    • İtikat, kanıtlanmış inançtır ve itikada sahip olanın kendisinde kanıt yoktur, kanıt bir başkasının elindedir.
    • İnanç rasyonel değildir, bilişsel inanç olarak rasyonel olmayan, kendi kendimize rasyonel hale getirme çabasıdır.
    28:36Tanrı'nın Sıfatları ve Akıl
    • Tanrı'nın selvi ve subuti sıfatları vardır; ne olduğunu söyleyen sıfatlar (kelam, işitme, görme) ve ne olmadığını söyleyen sıfatlar.
    • Tanrı'nın akıl eden düşünendir diye bir sıfatı yoktur, ancak bilendir.
    • Görme ve işitme düşük bir bilme biçimi olup, hayal etme, doğru düşünme ve akletme daha yüksek zihinsel aktivitelerdir.
    31:19Akıl Tarihi ve Felsefi Ayrım
    • Aristoteles'te tanrı akıllı bile değildir, aklın ta kendisidir (nus).
    • Kant'ta teorik akletme ile pratik akletme ayrımı vardır.
    • Presokratik filozoflar (Thales, Empedokles) tanrı fikri prensi reddederken, Sokrat'la ilk defa tanrı fikri Yunan düşüncesine enjekte edilmiştir.
    34:35Şair ve Filozof Arasındaki Karşıtlık
    • Şairle filozof arasındaki karşıtlık tartışılırken, zihin yetkinleştikçe imanda akla ait şeyler, akılda da ima olduğu görülür.
    • Empedokles gibi filozoflar tamamen tabiat bilimleri ile uğraşmış kişilerdir.
    • Keskin karşıtlıklar yerine, şairlerin içinde felsefe, filozofların içinde şairlik olduğu kabul edilmelidir.
    37:53Teoloji Kelimesinin Kökeni ve Anlamı
    • Teoloji kelimesi Yunanca'dan Arapça'ya geçiş hikayesine sahiptir ve logosun Arapça'daki öyküsü önemlidir.
    • Tanrı ile tanrısal arasındaki ayrım modern bilinçte zayıf kalmış görünmektedir.
    • Teolog kelimesi Türkçe'ye ilahiyatçı olarak çevrilirken, teoloji kelimesi "tanrısal bilim" anlamına gelir.
    39:51Teoloji Kelimesinin Yunanca'daki Kullanımı
    • Teolog kelimesi Platon'un "Politea" (Devlet) kitabında ve Aristoteles'in "Arts Animal" (Hayvanların Cüzleri) kitabında geçmektedir.
    • Aristoteles, teolog kelimesini Homeros, Hesiodos ve Orfeos gibi kişilerden bahsederken kullanmıştır.
    • Aristoteles'e göre teologlar (tanrı hakkında konuşanlar) dinleyicilerin onları anlamasını bekleyerek konuşmadıkları için onları önemsememeye gerek yoktur.
    42:07Teolojinin Sınıflandırılması
    • Aristoteles'ten önce tanrı üzerine düşünenler şairler, kahinler ve rahiplerdi, ancak Aristoteles'in metafiziği ortaya çıktığında teoloji kavramı oluştu.
    • Yega Werner, teolojiyi üç kategoriye ayırır: şiirsel teoloji (Homeros gibi), ussal (doğal) teoloji ve resmi teoloji (ayin, devlet).
    • Aristoteles'in teolojisi ussal teoloji iken, Homeros'ların teolojisi şiirsel teolojidir.
    45:07İnanç ve Bilgi Arasındaki Fark
    • Bilimde inanç yer eder ancak bu inanç iman veya itikat değildir.
    • İtikat, otoriteye dayanırken, ussal argümanlar zihinde aynı şekilde algılanır ve kavraya idrak edilir.
    • İki tür bilgi vardır: matematiğin ve mantığın kesin bilgileri ile daha değişken bilgiler.
    46:51Matematik ve Aksiyomlar
    • Matematik ve mantık kesin bilgilerdir, örneğin "iki artı iki dört" aksiyomatik bir sistemdir.
    • Geometride aksiyomlar (örneğin paralel çizgilerin sonsuzda birleşmesi) zamanla değişebilir, örneğin Riemann geometrisinde paralel çizgiler birleşmez.
    • Eksi birin karekökü gibi matematiksel kavramlar, aksiyomların tanımlanmasıyla açıklanabilir ve pratik hayatta karşılığı vardır.
    49:14Aksiyomların Özellikleri
    • Aksiyomlar (ilkeler) kendileri kanıtlanamayan ama kendileriyle her şeyi kanıtlayabildiğimiz temel ilkelerdir.
    • Aksiyomlar kontrol edilebilir ancak kendilerini kanıtlayamazlar, sonuçları kontrol edilir ve doğru çıkarsa aksiyom doğrudur.
    • Genelleme ve hipotezler yanlış olma ihtimali taşır.
    51:40Sınıflama ve Küme Kavramı
    • Sınıflama, tertip etme, sayma ve ölçme bir tanımlama faaliyetidir ve zihnin başvurduğu en önemli bilme hamlelerinden biridir.
    • Sınıflama bir başlangıç ve son bulma, bir küme oluşturma faaliyetidir.
    • Küme kavramı matematikte önemli bir yere sahiptir ve bir küme içinde olup olmadığı sorusu önemlidir.
    53:29Küme ve Sınır Kavramları
    • Küme sınırları vardır ve bu sınırlar kağıt üstünde çizgi ile ifade edilebilir, ancak ışıkla da gösterilebilir.
    • Sınır, iç ve dış arasındaki ayrımı belirten bir kavramdır ve eşik olarak kabul edilebilir.
    • Sınıflama, bir küme oluşturma ve o küme etrafında bir eşik çizme işlemidir.
    55:20Ideal Tanım ve Sınıflama
    • Ideal tanımın ölçüsü, kümenin bütün öğelerini içine alıp, hiçbir dış öğeyi içeri almamaktır.
    • Sınıflamada daha zayıf biçimde bir ağ oluşturulur; dışarıda bırakmak istenen öğeler vardır.
    • Sınıflama, kümenin içine alınan öğelerin ortak özellikleri anlamaya çalışmaktır.
    56:41Bilme ve Anlama Kavramları
    • Bilme ve anlama farklı kavramlardır; bilmeyi herkes becerebilirken, anlamak daha derin bir süreçtir.
    • Anlama, duygusal alışverişlerde değil, daha derin bir anlama sürecinde kullanılır.
    • Anlama, bilmenin öncesinde olan bir süreçtir ve bilmenin bir sonraki adımı olarak görülebilir.
    58:16Anlama ve Anlama Süreci
    • Anlama, bilmenin bir sonraki aşaması olarak görülebilir; bir şeyi bilmekle anlamak arasında fark vardır.
    • Anlama için bir araçla söylemek gerekir; neyle insan anlar, beyniyle anlar.
    • Anlama, duygusal empati ve sempati gibi duygusal süreçlerden daha kapsayıcı bir kavramdır.
    1:03:31Anlama ve Durma İlişkisi
    • Anlama kelimesinin kökünde "durmak" anlamı vardır; durmak anlamak için gerekli bir süreçtir.
    • Aristoteles'e göre insanın anlayabilmesi için akış halindeki bir şeyi kesiti alması gerekir.
    • Dile getirdiğimizde ve zihne yapıştırdığımızda imgeyi durdurmuş oluruz.
    1:05:44Anlam ve Amaç Kavramları
    • Konuşmacı, "anlamak" kelimesinin "an" kökünden geldiğini ve "anmak"ın zikretmek, anımsamak, hatırlamak anlamına geldiğini belirtiyor.
    • Evrenin bir anlamı olup olmadığı sorusuna "anlam verecek kimse olmadığı için anlamı yok" cevabı veriliyor.
    • Evrenin bir amacı olabilmesi için bir amaçlayanın (bilinçli bir özne) olması gerekir, evrende yaşamın bir amacı yoktur, ona anlamı biz veririz.
    1:09:21Sınıflama ve Anlam
    • Küme oluşturmanın ve sınıflama yapmanın amacı, bir sınır varsa başlangıç ve bir son varsaymaktır.
    • Aristoteles'e göre, başı, ortası, sonu olan şey bütündür ve biz yaşamı bir birliğe, bütünlüğe getirmek isteriz.
    • Sınıflama yaparken bir hiyerarşi ve sıra düzeni kuruyoruz, bu düzen bir başa, bir sona sahip oluyor.
    1:10:47Dinler ve Anlam
    • Dindar biri, dindar olmayan birinden daha az psikolojik sorunlar yaşar ve yaşamı iman yoluyla ucuza bir anlamda ilk çözümleyebiliyorlar.
    • İnanç, aile ve toplulukları bir bütünlüğe kavuşturarak birliği oluşturma bakımından kaçınılmaz bir şeydir.
    • Dinin gücü bir başlangıç ve bir son tayin edebilmekten kaynaklanır, cennette ise başlangıç (Adem, Havva) ve son (Kıyamet, Ahiret) vardır.
    1:12:35İnsan Bilinci ve Belirsizlik
    • İnsan bilincinin bir sorunu belirsizliği kabul etmektir, belirsizlik insanı öldürdüğü için sürekli ona bir sürü yalanla bir sınır koyuyoruz.
    • Dindar biri başı, ortası sonu olan bir bütünlükle dünyaya bakar, bu sınıflama bir varsayım olsa da psikolojik olarak yararlıdır.
    • Bilim, evrenin başlangıcını (Big Bang) veya evrenin genişlediğini gösterirken, bunları kavrayacak araçlar emek ister.
    1:14:45Dinlerin Psikolojik Etkisi
    • Dinler asırlardır süren gelenekler olduğu için ruh haritalarına yerleşiyor.
    • İnsan genellikle sınırlar dışında yaşayamıyor, konfor alanı orası ve belirsizlikten kaçınıyor.
    • Bir dine inanan ailelerde çocukların psikolojik sorunları yaşanması çok düşük olasılık (%80) olarak belirtiliyor.
    1:17:48İnanç ve Zihin İlişkisi
    • Çocuklar için "yok" kavramı belirsizdir, ancak "cennete gitti" gibi ifadeler de belirsiz bir yerde olduğu için anlaşılamaz.
    • Konuşmacı, beş yaşındayken Alman dadı tarafından getirilen Grim kardeşlerin masallarından cadıdan korktuğunu ve annesinin "beş yaşındasın, bu hikaye" diyerek ikna ettiğini anlatıyor.
    • İlkokula başlamadan annesinin dini öğretmeye çalıştığı ve "Allah her yerdedir" ifadesine "cadı var o zaman Allah da var" diyerek tutarsızlığı kabullenmeme özgürlüğünü ifade ettiğini belirtiyor.
    1:20:27İnançların İmgelem ve Akıl Seviyesi
    • İnançlar imgelem düzeyinde konuşulduğunda sorun olmaz, ancak akıl seviyesine çıktığında tutarsızlıklar ortaya çıkar.
    • Geniş kitleler genellikle bir inanca sahip olurlar çünkü bir bütünlüğe yurttaşlık olmak devletlerin işine gelir.
    • İbn Rüşd'e göre toplumun temeli birlik ve dayanışma olup, bunları bir arada tutabilecek kurucu inançlara ihtiyaç vardır.
    1:22:40İnançların Derecelendirilmesi
    • İnançlar insani bir ihtiyaç olsa da, bunların bir degrade edilmesi gerekir; imgelem seviyesinde olmalı.
    • İnançların yıkılabilir şekilde inşa edilmesi ve derecesi olması gerekir.
    • İnançları değiştirmek psikolojik olarak dağılma olarak algılanır ve bu nedenle us akıl safhası çok az kişinin kullanabildiği bir yetenektir.
    1:25:26Devlet ve Din İlişkisi
    • Devletin kuruluşu için birinci neden "kahr-u galebe" (kudret ve iktidar) olarak adlandırılır.
    • Güç korku aracılığıyla zorunlu itaati oluşturur, ancak sürekliliği sağlamak için bilgelik gerekir.
    • Devlet ve din arasındaki ilişki rızayı sağlamak için vardır, ancak hangi toplumlarda ve nereye kadar sağlayabildiği sorunudur.
    1:28:28Devletin Sürekliliği ve Adalet
    • Konuşmacı, zorunlu olarak yapanlarla gönüllü olarak yapanlar arasındaki ayrımı memnun olmadığını belirtiyor.
    • Devletin sürekliliği ve kalıcılığı için gönüllü rızayı oluşturmak gerektiğini, bunun için adaletin temel olduğunu vurguluyor.
    • Adaletin tanımı olarak "ahdi şir'i" (ahitname hüsn-ü siyaset) ve "adam gibi siyaset" olarak ifade ediliyor.
    1:30:05Demokrasi ve Yurttaşlık
    • Despotik rejimlerde ve monarşilerde yönetenler yönetilemez, yönetilenler yönetemezken, çağdaş toplumlarda yurttaş hem yönetilen hem de yönetebilecek yetenekte.
    • Yurttaşlar, yönetenlere oy verme hakkına sahip olmalı, ancak bu bile emniyette değil.
    • Devlet halkın en azından nara atmasına bile izin vermiyor, hatta çığlık atmasına da izin vermiyor.
    1:34:51Devletin Sürekliliği Sorunu
    • Türkiye'de gönüllü rıza ile zorunlu rıza birbirine karışmış durumda ve iktidar bu duruma göre tedbirler alıyor.
    • Devletin sürekliliği ve kalıcılığı için ussallık gerekiyor, devletin imanı arttıkça aklı azalır.
    • Devletin sürekli varlık yokluk kaygısıyla yaşayamaz, gönüllü rızayı elde edebilmesi için halkı biraz salması gerekir.
    1:37:33Programın Kapanışı
    • Konuşmacılar, programın iki saati geçtiğini belirterek bir sonraki programda Descartes ve kesinlik konusunu ele alacaklarını söylüyor.
    • Siemens'in katkılarıyla kahve içtiklerini ve Siemens'in bilime büyük katkıları olduğunu vurguluyorlar.
    • Programın sonunda, bilim-ilim ilişkisini ele aldıklarını ve birkaç hafta sonra kesinlik, absürt ve saçmalığı absürdü konusunu konuşacaklarını belirtiyorlar.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor