• Buradasın

    Atatürk İlkeleri ve Türk Cumhuriyeti'nin İlk Yılları Dersi

    youtube.com/watch?v=zIKnNDTNRCA

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir eğitimci tarafından öğrencilere sunulan Atatürk İlkeleri ve Türk Cumhuriyeti'nin ilk yıllarındaki gelişmeler hakkında kapsamlı bir ders formatındadır. Eğitimci, öğrencilere hitap ederek interaktif bir şekilde konuyu anlatmaktadır.
    • Video, Atatürk'ün altı ilkesini (cumhuriyetçilik, halkçılık, millet kavramı, milliyetçilik, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık) detaylı şekilde ele almakta ve bunların Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşumundaki rolünü açıklamaktadır. Daha sonra dil çalışmaları, tarih çalışmaları ve kültür çalışmalarına geçilerek Osmanlıca'dan Latin harflerine geçiş süreci, Türk Dili Tetkik Cemiyeti ve Türk Tarih Kurumu'nun kuruluşu anlatılmaktadır. Son bölümde ise Türk sanat tarihi kronolojik olarak incelenmekte, İslam'dan Osmanlı Devleti'ne ve Cumhuriyet dönemindeki sanat alanındaki değişimler ele alınmaktadır.
    • Ders, öğrencilere sorular sorarak interaktif bir şekilde ilerlemekte ve önümüzdeki hafta sınav öncesi tekrar dersi yapılacağı belirtilmektedir.
    00:19Dersin Tanıtımı
    • Telafi dersi bir hafta yapılamamış, yarın dört ünite işlenecek.
    • Önümüzdeki haftada sınavlar var ve sınavdan bir gün önce çıkmış sorular üzerinden tekrar yapılacak.
    • Bugünkü ders üçüncü ünite olan "Atatürk İlkeleri ve Atatürk Döneminde Dil, Tarih ve Kültür Alanındaki Çalışmalar" konusunu işleyecek.
    00:55Atatürk'ün Altı İlkesi
    • Bu ünitede Atatürk'ün altı ilkesi, dil ve tarih konusundaki çalışmaları ve kültür konusundaki çalışmaları işlenecek.
    • Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşumunda altı ilke etrafında şekillenmişti.
    • Altı ilke arasında cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, milliyetçilik ve cumhuriyetçilik yer alıyor.
    01:19Cumhuriyetçilik İlkesi
    • Cumhuriyetçilik ilkesinin yerleşmesinde 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılması etkili olmuştur.
    • Cumhuriyet, devlet şekli olarak egemenliğin millete ait olmasını, hükümet şekli olarak ise seçim ilkesini esas almaktadır.
    • Cumhuriyetçilik ilkesi 29 Ekim 1923'te Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir ifadesiyle anayasada yer bulmuştur.
    04:40Halkçılık İlkesi
    • Atatürk'e göre Türk milletini çağdaş medeniyet seviyesine çıkaracak en doğru yol halkçılıktı.
    • Halkçılık siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda halka dayanmaktır, bireylerin ve sınıfların ayrıcalığı yoktur.
    • Atatürk'ün 13 Eylül 1921'de mecliste açıkladığı halkçılık programında sınıfsız, ayrıcalıksız bir toplum iradesi ve egemenliğin millet tarafından kullanılabileceği ilkesi yer almıştır.
    06:33Millet ve Milliyetçilik
    • Millet ortak bağları olan insan topluluğudur ve Fransızca "nation" kelimesinden gelmektedir.
    • Milliyetçilik fikir, akım veya sosyal politika prensibi olarak bir ülke etrafında toplanmayı ifade eder ve ideal ve kader birliğidir.
    • Atatürk'e göre Türkiye doğrudan doğruya milliyetperverdir ve Türk milliyetçisidir, cumhuriyetin dayanağı Türk camiasıdır.
    10:33Devletçilik İlkesi
    • Devletçilik ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda devletin üstlendiği görevleri ifade eder.
    • Devletçiliğin amacı güçlü ve çağdaş bir devlet kurmaktır.
    • Atatürk, bir milletin askeri ve siyasi bağımsızlığının yanında ekonomik bağımsızlığının da olması gerektiğine inanıyordu.
    11:10Devletçilik Anlayışı
    • Atatürk, tam bağımsızlığın siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri ve kültürel alanlarda tam serbestlik olduğunu vurgulamıştır.
    • Devletçilik anlayışı daha çok ekonomi çerçevesinde dönmüş, eğitim, sağlık gibi kurumların yanı sıra insanların giyeceği ayakkabıdan paltoya kadar her türlü şey devlet tarafından yapılmıştır.
    • Bu dönemde girişimci sınıftan yoksunluk, ekonomik yoksulluk, teknik bilgisizlik ve yabancı sermayenin olumsuz tutumu özel sektörün gelişmesini engellemiştir.
    14:04Laiklik Anlayışı
    • Laiklik terimi Yunanca ve Latince kökenli olup dini olmayan kurum veya düşünce anlamına gelir, siyasi anlamda ise din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.
    • Laiklik, egemenliğin ve hukukun kaynağı millet olarak görülmesini ve vatandaşlar için din ve vicdan özgürlüğünü tanır, dinsizlik veya ateizm değildir.
    • Atatürk, cumhuriyeti laik hukuk temellerine dayandırmak ve birleştirici nitelikte olan bir tarih ve kültür konularına dayanan millet anlayışını egemen kılmak istemiştir.
    16:05Laikliğin Uygulanması
    • Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırılıp, Şeriye Vekaleti yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf Vekaleti yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
    • Tevdi Tedrisat Kanunu ile medreseler kapatılmış, 30 Kasım 1925'te tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış, 1926'da Medeni Kanun kabul edilmiştir.
    • 10 Nisan 1928'de "Devletin dini İslam'dır" maddesi anayasadan çıkarılmış, 5 Şubat 1937'de laiklik anayasaya girmiştir.
    17:41İnkılapçılık Anlayışı
    • İnkılap, bir durumdan başka bir duruma dönüşmek, değişmek anlamındadır ve Fransızca "revolution" kelimesi ile eş anlamlıdır.
    • İhtilal ve inkılap birbirlerinden farklı kavramlardır; toplumsal ve siyasal düzenin kuvvet yoluyla değiştirilmesi ihtilaldir, ihtilal sonrası değişim ve gelişmelerin yaşanması ise inkılaptır.
    • İhtilali gerçekleştirilmesi beş farklı biçimde olmaktadır: Fransız ve Rus ihtilali, Hitler Almanya'sı ve Mussolini İtalya'sı, yabancı ordunun yardımıyla köklü değişikliğin yapılması, Türk devrimi.
    20:32Türk İnkılabı
    • Türk İnkılabı, Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen büyük dönüşümde olduğu gibi milletçe yürütülen bağımsızlık savaşını kazandıktan sonra milli egemenliğin karşısına çıkan engelleri kaldırıp siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanları kapsayan bir girişimdir.
    • Atatürk'e göre Türk İnkılabı, mevcut kurumları zorla değiştirmek ve Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine milletin en yüksek medeni icatlara göre ilerlemesini sağlayacak yeni müesseselerin koymuş olmaktır.
    • Saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı, halifeliğin kaldırılması, öğretimin birleştirilmesi, kadık kıyafetin değişmesi, hukuk kurallarının laikleşmesi, kadınlara yeni haklar verilmesi, yeni takvim, saat ve ağırlık ölçülerinin değiştirilmesi, Arap harflerinin yerine Latin harflerinin kabulü, soyadı kanunu gibi yapılan devrimler Türk İnkılabının örnekleridir.
    21:45Atatürk İlkelerinin Uygulama Esasları
    • Atatürk ilkelerinin uygulama esaslarında tam bağımsızlık yer almaktadır; siyasi, iktisadi, mali, adli ve kültürel olarak tam bağımsızlık Atatürk düşüncesinin temelinde yatan belirleyici vasıftır.
    • Atatürk'ün çağdaşlık amacı, yeni sistem ile milleti her hali ve tavrı ile medenileştirmekti; medeni memleketler muhtelif olsa da medeniyet birdir ve milletin ilerlemesi için tek medeniyete katılmak gerekiyordu.
    • Atatürk'ün prensiplerinden biri, ülke ve dünya ölçüsünde olaylara hissi dogmatik bir yaklaşımla değil, akıl ve ilmin ışığında pragmatik açıdan bakılmasıydı; muasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefi aynı zamanda ilim ve teknolojide zirveyi yakalamaktı.
    23:11Dil Çalışmaları
    • Osmanlı Devleti Türkçe konuşuyordu ancak yazarken Arap harfleri ile kaleme döküyordu; bu yazıya Osmanlıca denirdi ve özellikle İstanbul'da devletin kullandığı resmi dil olarak kullanılırdı.
    • Osmanlıca'da Arapça ve Farsça'dan gelen kelimeler Türkçe ile birleşerek meydana geliyordu, bu da dili özellikle halk tabakası tarafından anlaşılması güç hale getiriyordu.
    • Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi sırasında Mazhar Müfit Bey'e milli mücadele'nin başarıyla sonuçlanması halinde Latin harflerinin kullanılacağını söylemişti; bu konudaki girişim 1928 yılında gerçekleşecekti.
    24:52Alfabe Değişimi
    • Mayıs 1928'de eğitimci, yazar, gazeteci ve milletvekillerinden oluşan bir alfabe komisyonu kuruldu ve bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde kullanılan sekiz sesli harften oluşan yirmidokuz harfli alfabe kabul edildi.
    • Mustafa Kemal, 9 Ağustos 1928'de İstanbul'da bir konuşma yaparak herkesin okuma yazma öğrenmesi gerektiğini söyledi ve "bu iş ya üç ay içinde olacak ya da asla olmayacak" diyerek alfabe değişiminin önemini vurguladı.
    • Mustafa Kemal, 1 Kasım 1928'de TBMM'nin açılış konuşmasında alfabe üzerinde durmuş ve sonrasında Meclis'te yapılan görüşme sonrasında yeni Türk harflerinin kabulü ve tatbiki hakkındaki kanun kabul edilmişti.
    26:26Alfabe Değişiminin Uygulanması
    • O dönemin Türkiye toplumunun okuryazar oranı yüzde altı ile on arasında olduğu söylenirken, bir kısım yazar bu oranın yüzde beşe kadar düşmüş olduğunu belirtiyordu.
    • Cemiyet, millet mektepleri 1929-1936 yılları arasında bir milyon ikiyüz bin kişi millet bekletilerinden belge almış ve 1928-1938 yılları arasında onaltı binin üzerinde kitap basılmıştı.
    • Mustafa Kemal, milli his ile dil arasında güçlü bir bağ olduğuna inanıyordu ve Türkçede dillerin en zenginleri arasında yer aldığı düşünülüyordu; bu düşünceye sahip olan Mustafa Kemal Paşa, dil konusundaki çalışmalarına 1930'larda büyük önem vermişti.
    27:51Türk Dili Tetkik Cemiyeti
    • O dönemde Türkçe, Arapça ve Farsça kelimelerinin yoğun olarak bulunduğu bir dil özelliği göstermekteydi; Mustafa Kemal'in dil konusundaki çalışmalara başlamasıyla birlikte dilde öztürkçeye dönüş ve çalışmaları başlatılmıştı.
    • Türk Dili Tetkik Cemiyeti 12 Temmuz 1932 tarihinde kurulmuş ve 1936 yılında Türk Dil Kurumu olarak adını değiştirmişti.
    28:43Tarih Çalışmaları
    • Tarih, insanoğlunun varoluşu ile başlayan ve insanın ürettiği her şeyi inceleme alanı içine alan, bireyi, toplum ve devleti yakından ilgilendiren bir bilim dalıdır.
    • Osmanlı Devleti'nde tarih çalışmaları daha çok İslam tarihi ve Osmanlı tarihi üzerinde yoğunlaşmaktaydı; Türklerin İslam öncesi bir tarihi bulunmasına rağmen bu konuya çok fazla değinilmiyordu.
    • Fransız İhtilali ile birlikte dünyaya yayılan milliyetçilik akımı, Türkiye'de de Türklük kavramı üzerine çalışmaların yapılmaya başlanmasına neden olmuştu.
    30:07Atatürk'ün Tarih Anlayışı
    • Mustafa Kemal, "yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikatler insanlığı değiştirici bir mahiyet alabilir" diyerek tarih yazılırken mutlaka belgelerin doğrultusunda ve objektif ve tarafsız bir şekilde yazılması gerektiğini söylüyordu.
    • Atatürk ve tarih çalışmalarına büyük önem vermişti; dönemin yükseköğretim kurumu olan İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'e fahri profesörlük ünvanı vermişti.
    • Atatürk'ün tarih konusundaki çalışmalarını hızlandıran olay, Türklerin sarı ırktan iki sınıf bir millet olduğunu gösteren bir Fransız ders kitabıydı; Atatürk bunun böyle olmadığını, Türklerin de bir sınıf beyaz ırktan ari bir ırk olduğunu ortaya koymak üzerine çalışmaların yapılmasını istemişti.
    31:32Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti
    • Bu konudaki çalışmaları Osmanlı Devleti'nden itibaren varlığını sürdüren Türk Ocağı yürütmüştü; 1930'da toplanan Tarih Altı Kurultayı'nda Afet İnan, "Türklerin Medeni Vasfı" adlı bir bildiri sunmuştu.
    • Kongrede Türk tarihi ve uygarlığını bilimsel olarak incelemek üzere bir heyetin kurulduğu ve bu heyette "Türk Tarihinin Ana Hatları" adlı bir eser hazırladığı bilinmektedir.
    • Türk Ocağının kapatılmasından sonra devletten bağımsız tarih araştırmaları yapmak amacıyla Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kurulmuş, 15 Nisan 1931 tarihinde dildeki sadeleşme çerçevesinde bu cemiyetin adı 1935 yılında Türk Tarih Kurumu olarak değiştirilmişti.
    32:32Kültür Çalışmaları
    • Geçmişten alıp gelecek kuşaklara taşıdığımız maddi ve manevi değerler, davranış kalıpları, yaşam biçimi kültürü oluşturur; Atatürk milleti de kültüre dayalı olarak tanımlamış ve "bir kültürden olan insanlardan oluşan topluluğa millet denir" demişti.
    • Milli bağımsızlık ile milli kültürü eş olarak kabul eden Atatürk, milli bağımsızlığın korunması ve sürdürülebilmesi için ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma idealini Türk milletine bir miras olarak bırakmıştır.
    • Milli kültürü araştırmak, incelemek ve gelecek kuşaklara aktarmak üzere halkevleri açılmış, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu ve dil tarih-coğrafya fakülteleri de bu konuda çalışmalarını sürdürmüştü.
    33:19Güzel Sanat Alanındaki Gelişmeler
    • Sanat insanın iç dünyasının dışa yansımasıdır; insanlar hayal ettiğini resimle, müzikle, yazıyla ortaya koyabiliyorlardı.
    • Atatürk'e göre sanat güzelliğin ifadesiydi; bu ifade sözle olursa şiir, name ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa da mimarlık olur demişti.
    33:50Türk ve İslam Sanatında Gelişmeler
    • İslam'da resim ve heykel yapmak gibi sanatlar yanlış yorumlanmıştı, bu nedenle Türk ve İslam sanatında pek gelişmeler yaşanmamıştı.
    • Fatih Sultan Mehmet, bu konudaki tabuyu yıkan ilk kişilerden biri olup İtalyan ressam Bellini'ye portresini yaptırmıştı.
    • 18. yüzyıldan sonra Osmanlı Devleti'nde sanat alanında değişiklikler yaşanmaya başlamış, Mühendishane-i Berri Hümayun ve Mühendishane-i Bahri Hümayun'da resim derslerine yer verilmişti.
    35:32Cumhuriyet Döneminde Sanat
    • Cumhuriyetin ilanından sonra laik anlayışın benimsenmesiyle sanatçıların sınırlarını sınırlayan algılar ortadan kaldırılmış ve ilk ve ortaöğretim programlarına resim dersine yer verilmiştir.
    • 1926 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü açılmış, Sanayi Nefise Mektebi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne dönüştürülmüş ve mimarlık ve heykelcilik bölümleri açılmıştır.
    • Cumhuriyet döneminde sanatçılar devlet tarafından desteklenmiş, sergi açmak isteyen sanatçılara yardım edilmiş ve Milli Mücadele ile çok sayıda resim yapılmıştır.
    36:23Heykelcilik ve Müzeler
    • Heykelcilik Osmanlı Devleti'nde gelişmemiş, ancak Sultan Abdülaziz heykelini yaptıran tek padişah olmuştur.
    • Atatürk, heykelcilik konusunda "münevver ve dindar olan milletimiz ilerlemenin nedenlerinden biri olan heykeltıraşlığı azami derecede ilerletecek" demiştir.
    • Osmanlı Devleti'ndeki ilk müzeler İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Türk-Islam Eserleri Müzesi'dir, ancak modern anlamda müze kavramına son dönemde kavuşmuştur.
    38:38Müzik
    • Müzik evrenseldir ve tek sesli, çok sesli, enstrümantal ve sözel olarak ikiye ayrılabilir.
    • Osmanlı İmparatorluğu'nda mehter müziğine önem verilmişti, ancak Yeniçeri Ocağı'nın kapatılmasıyla Mehterhane yerini Müzika-i Humayun adlı askeri bandoya bırakmıştı.
    • Cumhuriyet döneminde müzik alanında önemli gelişmeler yaşanmış, okullara müzik dersi yer verilmiş ve 1924 yılında Müzik Muallim Mektebi açılmıştır.
    40:14Opera ve Bale
    • Opera ve bale'nin Türkiye'de yer almasında Atatürk'ün kişisel çabalarının etkili olmuştur.
    • Cumhuriyetin ilanından sonra konservatuvarda müzik eğitiminin yanında opera, bale ve tiyatro eğitimine yer verilmiştir.
    • İlk milli opera derlemesi 1934'te İran Şahı Şah Rıza Pehlevi'nin Türkiye ziyareti sırasında "Özsoy Operası" adıyla sergilenmiştir.
    41:12Tiyatro ve Sinema
    • Geleneksel Türk sanatında kukla, karagöz ve ortaoyunu 19. yüzyıla kadar etkili olmuş, ancak aynı dönemde Batı tarzı tiyatronun da Osmanlı toplumu içinde gelişmeye başlamıştır.
    • İlk sinema salonu İstanbul'da 1908 yılında açılmış, 1914'te film çekimlerine başlanmış ve Cumhuriyet döneminde Muhsin Ertuğrul'un "İpek Film" kurmasıyla Türk sinemasında bir dönüm noktası yaşanmıştır.
    • Atatürk'ün 1933'teki Onuncu Yıl Nutkunda "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır" diyerek başlayan konuşması, Sovyetlerin çekimi sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor