• Buradasın

    15. ve 17. Yüzyıl Felsefesinde Öne Çıkan Görüşler

    youtube.com/watch?v=_8jGrl-Vf_U

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Felsefe Derslerim" kanalından bir eğitim videosu olup, bir öğretmen tarafından sunulmaktadır.
    • Video, 15. ve 17. yüzyıl felsefesinde öne çıkan felsefi görüşleri kapsamlı şekilde ele almaktadır. İlk bölümde homosantrik (insan merkezli) yapı, hümanizm, bilimsel yöntem, kartezyen felsefe ve hukuk felsefesi gibi temel kavramlar incelenirken, ikinci bölümde Nicole Machiavelli ve Thomas Hobbes'un devlet ve hukuk anlayışındaki görüşleri, ütopya kavramı ve Kopernik, Galileo, Spinoza, Newton ve Leibniz gibi bilim insanlarının felsefeye etkileri anlatılmaktadır.
    • Video, Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkelerinin ve temel kavramlarının büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmış olduğunu vurgulayarak, felsefe dersi olarak 17. yüzyıl felsefesinin temel kavramlarını ve düşünürlerini öğrenmek isteyenler için faydalı bir kaynak niteliğindedir.
    17. Yüzyıl Felsefesinin Genel Özellikleri
    • 17. yüzyıl felsefesi, Rönesans'ın düşünsel gelişimlerini kullanan düşünürlerin felsefi formüllerini sağlamlık ve kesinlik içinde ortaya koyma arayışıyla sistematik felsefeyi yeni bir derinlikte temellendirmiştir.
    • Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkeleri ve temel kavramları büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmıştır.
    • 17. yüzyıl felsefesi homosantrik (insan merkezli) bir felsefedir ve bu dönemde hümanizm, bilim ve hukuk gibi alanlar ön plana çıkmıştır.
    01:04Hümanizm
    • Hümanizm, İtalya'da ortaya çıkan, insanın merkeze alındığı ve aklın ön plana çıkarıldığı bir düşünce sistemidir.
    • Hümanistler bireyi benliğinin ve kişiliğinin peşinde mücadele eden biri olarak tanımlamış, tüm insanların din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan değerli olduğunu savunmuşlardır.
    • Hümanizm düşüncesinde skolastik düşünce tarzı tamamen reddedilmiş, özellikle kilisenin otorite olarak görülmesine karşı çıkılmıştır.
    02:15Önemli Hümanist Düşünürler
    • Hümanizmin ilk olarak İtalya'da ortaya çıktığı, bu coğrafyada yapılan çeviri faaliyetleri ve Antik Yunan düşüncesine dayanan felsefi arka plan bu çıkışın en büyük nedenlerindendir.
    • Dante, baskıcı rejimleri savunanlara karşı demokratik faaliyetlerde bulunanların yanında yer almıştır.
    • Erasmus, Hristiyanlığı hümanizm ile uzlaştırmaya çalışmış, Luther ise Hristiyanlığın reformdan geçirilmesi gerektiğini savunmuştur.
    03:30Bilimsel Yöntem
    • Bilimsel yöntem, 17. yüzyılın en büyük başarısıdır ve Rönesans düşüncesi, Hristiyan düşüncesiyle şekillenen bilim anlayışına karşı çıkmıştır.
    • Skolastik düşünce bilimde deney ve gözlem yerine otorite kabul ettikleri bilgilerle açıklama yaparken, Rönesans düşüncesi deney, gözlem ve hesaplanabilir bilimsel çalışmalarla açıklama yapmıştır.
    • Fransız Bacon, bilginin güç olduğunu ifade edip, doğanın bilgisine ulaşmanın en güvenilir yolunun bilim olduğunu ve bilimsel yöntemin bu bilgiyi bize verebileceğini savunmuştur.
    04:42Bacon'ın Tümevarım Anlayışı
    • Bacon, Aristotelesçi bilim anlayışına karşı çıkarak, Aristoteles'in tümdengelime dayanan bilim anlayışının yerine tüme varımı koymuştur.
    • Bacon'a göre tümdengelim kısır bir yöntemdir ve bize yeni bilgi vermez, tüme varım ise bize gözlem ve deney ile bilim yapma imkanı sunar.
    • Bacon, doğru yöntem olarak tümevarımı önerirken, zihnimizin bizi yanlışlığa düşürebileceği kötü alışkanlıkları dört idol adı altında toplamıştır.
    05:39Bacon'ın Dört İdolü
    • Soy ya da kabile idolleri, insanın doğasından kaynaklanan önyargılardır ve doğadaki her nesneyi insan özellikleri yüklemek eğilimindedir.
    • Mağara idolleri, insanların duyum ve algılarındaki yetersizliklerini ve bu yetersizliklerden kaynaklanan bireylerdeki önyargıları ifade eder.
    • Çarşı-pazar idolleri, insanın toplumsal yaşam içerisinde birbirleriyle dilsel, kültürel alışverişinden kaynaklanır ve dile yerleşmiş kalıpların taşıdığı önyargıları ifade eder.
    • Tiyatro putları, geleneklere ve düşünce alanındaki otorite kabul edilen kimselerin söz ya da düşüncelerine duyulan koşulsuz bağlılıktan kaynaklanan önyargıları ifade eder.
    07:56Kartezyen Felsefe
    • Kartezyen felsefe, kesin bilginin varlığını ortaya koymaya çalışan yöntemli bir felsefedir ve her türlü bilgiden şüphe duymak suretiyle yanılgılardan kurtulup sağlam bir temele ulaşmayı içerir.
    • Descartes, geliştirdiği kartezyen felsefe ile bütün bilgilerden şüphe ederek kendisinden şüphe edilmeyen bilgiye ulaşmayı hedeflemektedir.
    • Kartezyen şüphecilik, bilinen ve duyumsanan her şeyden kuşku duyulabileceğini, fakat en son noktada şüpheden, şüphe duymakta olan kişiden ve tüm süreç boyunca gerçekleştirilen düşünme ediminden asla şüphe duyulamayacağını belirten keskin hatlı bir şüpheciliktir.
    10:33Descartes'ın Varlık Anlayışı
    • Descartes'ın "düşünüyorum, o halde varım" sonucu, insanın aklı vasıtasıyla kesin bilgilere ulaşabileceğini ifade eden bir yargıdır.
    • Descartes varlık alanında iki ayrı tözden bahseder: yaratan töz (Tanrı) ve yaratılan töz (ruh ve beden).
    • Descartes ruhu akla karşılık koyar ve ruhun niteliği düşünmedir, bedeni ise maddenin karşısına koyar ve onun özelliği yer kaplamadır. Bu felsefesine dualiz (iki felsefe) denmektedir.
    11:3417. Yüzyılda Hukuk Felsefesi ve Devlet Anlayışı
    • 17. yüzyılda hukuk felsefesi alanında sağlam gelişmeler yaşanmış, ortaçağ'da feodalite devlet ve yönetim alanında etkiliydi.
    • Rönesans döneminde din birliğinin yerini millet birliği almış, din devletinden ulus devletine doğru bir çıkış başlamıştır.
    • Filozoflar yönetim şekli, doğal hukuk, egemenlik gibi konularda fikirler ortaya sunmuş, siyaset kapsamında hukuk ve devlet üzerine Nicole Makaveli'nin ve Thomas Hobbes'un görüşleri önemlidir.
    12:33Nicole Makaveli'nin Devlet Anlayışı
    • Makaveli yaşadığı dönemin siyasi karışıklıkları nedeniyle güçlü bir devlet yönetimini savunmuş, devletin bütün gücünü ulusundan, halkından alması gerektiğini belirtmiştir.
    • Devletin başında bulunan kişi (prens) en önemli amaç olarak devleti yaşatmayı ve devletin gücünü sürekli artırmayı görmelidir.
    • Makaveli'ye göre devlet adamının kullanacağı her araç, her yol mübah kabul edilir; din, ahlak, hukuk devlete bağlıdır ve gerekirse devlet adamı bunları da alet olarak kullanabilir.
    14:20Thomas Hobbes'un Devlet Anlayışı
    • Hobbes'a göre insanlar ilk başta yöneten ve yönetilenlerin olmadığı doğal bir durumda yaşıyorlardı, bu durumda insanı sadece kendi varlığını koruma içgüdüsü yönetiyordu.
    • İnsanlar bu düşmanca durumdan kurtulabilmek için kendi aralarında bir sözleşmeyle devlet oluşturmuşlar, devlet sonradan insan ihtiyaçlarına cevap vermek üzere oluşturulmuş toplumsal sözleşmeye dayalı yapay bir kurum konumundadır.
    • Hobbes için devlet mutlak güçtür ve bu güç kaynağını toplumsal sözleşmeden alır, egemenliğin kaynağı da toplumsal sözleşmedir.
    15:58Ütopya ve Distopya
    • 17. yüzyılda filozofların ideal toplum anlayışlarını ortaya koyma imkanı sunmuş, ütopya dediğimiz hayali devlet tasarımları ortaya çıkmıştır.
    • Ütopyalar genel olarak istenilen iyi ütopyalar (Platon'un Devleti, Farabi'nin Medinetü'l-Fazıla, Thomas More'un Ütopyası) ve istenilmeyen korku ütopyaları (Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünyası, George Orwell'ın 1984) olarak ikiye ayrılır.
    • İstenilen ütopyalarda filozoflar insanlık için ideal olduklarına inandıkları toplumsal düzen tasarlarlar, korku ütopyalarında ise gelecekte insanlığı bekleyen tehlikelerden bahsedilir.
    17:5417. Yüzyılda Bilimsel Çalışmalar ve Felsefe
    • Kopernik, dünyanın ve diğer gezegenlerin güneş etrafında döndükleri kuramını açıklamış, bu sistem güneş merkezli teori (heliocentric teori) olarak adlandırılmaktadır.
    • Galile, gözlemsel astronominin babası olarak anılmış, teleskobu kullanan ilk bilim insanı olmuştur ve mekanik fiziğin temellerini atmıştır.
    • Spinoza, fiziksel ve zihinsel olanı aynı gerçekliğin iki ayrı görüntüsü olarak değerlendirmiş, evren ve bilgi konusundaki görüşlerini geometrik şemaya uygun olarak oluşturmuştur.
    20:45Isaac Newton ve Leibniz
    • Isaac Newton, yerçekimi kanunu (serbest düşme yasası) bulmuş, maddi evrenin matematiğin terimleriyle açıklanabileceği doğrulanmıştır.
    • Leibniz, deney, tümevarım, matematik ve mekanik, doğa bilimlerinden hareketle felsefi düşüncesini geliştirmiştir.
    • Leibniz, tabiatın sonsuz küçüklükteki unsurlardan (monadlardan) meydana geldiği öğretisini benimsemiş, her monad evrenin aynası olarak tanımlamıştır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor