• Buradasın

    11. Sınıf Felsefe Dersi: İslam Filozofları

    youtube.com/watch?v=8gMwRkML6PU

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, 11. sınıf felsefe dersinin ikinci ünitesi olan "M.Ö. 2.15. Yüzyıl Felsefesinin İslam Filozofları" konusunu anlatan bir eğitim içeriğidir.
    • Video, İslam felsefesinin önemli düşünürlerini kronolojik olarak ele almaktadır. İlk bölümde Farabi'nin (870-950) tanrı anlayışı, varlık görüşü ve sudur kuramı anlatılırken, ikinci bölümde İbn-i Sina (980-1037), Gazali (1058-1111) ve İbn Rüşd'ün (Averroes) felsefi görüşleri karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.
    • Videoda her filozofun tanrı kavramı, varlık teorisi, bilgi kaynakları, mutluluk anlayışı ve felsefe-din ilişkisi gibi temel felsefi konular detaylı şekilde açıklanmaktadır. Özellikle Gazali'nin Farabi ve İbn Sina'ya karşı eleştirileri ve İbn Rüşd'ün çift gerçek kuramı gibi önemli felsefi yaklaşımlar vurgulanmaktadır.
    11. Sınıf Felsefe 2. Ünite: İslam Filozofları
    • Bu videoda 11. sınıf felsefe 2. ünite olan 2.15. yüzyıl felsefesinin İslam filozofları ele alınacaktır.
    • Farabi (870-950), İslam felsefesinin kurucusu olup, felsefede derinleşmek için dönemin tüm bilimleriyle ilgilenmiştir.
    • İslam dünyasında Aristoteles'ten sonra ikinci öğretmen anlamına gelen "Muallimi Sai" olarak bilinmektedir.
    00:40Farabi'nin Tanrı Anlayışı
    • Farabi'ye göre Tanrı varlıkların en üstünüdür, asıl gerçek ve asıl doğrudur, var olmamazlık edemez.
    • Tanrı'nın varlığı her ne ise özü odur, Tanrı'da öz ve töz aynıdır, yarattıklarında ise farklıdır.
    • Farabi'nin Tanrı anlayışı ve varlık görüşü "Sudur" kuramına dayanır.
    01:10Farabi'nin Varlık Görüşü
    • Farabi varlıkları var olmak için başka bir unsura bağlı olanlar ve bir başkasına muhtaç olmayanlar diye ikiye ayırır.
    • Tanrı, var olmak için bir başkasına muhtaç olmayan varlıktır, diğer varlıkların var olma nedenidir ve zorunlu varlıktır (vacibu'l-vücud).
    • Diğer tüm varlıklar varlıklarını Tanrı'ya borçlu olduklarından mümkün varlıklardır.
    01:54Sudur Kuramı
    • Farabi, zorunlu varlık olan Tanrı'dan diğer varlıklara geçiş sürecini "Sudur" (taşma) kuramıyla açıklar.
    • Evren, Tanrı'nın iradesi olmadan zorunlu olarak meydana gelmiştir çünkü Tanrı mutlak akıldır ve kendi özünü bilir.
    • Tanrı'nın dışındaki varlıklar ondan aşamalı olarak taşarak meydana gelmiştir.
    02:21Akıl ve Gök Katları
    • İlk varlık olan Tanrı'dan taşan ilk akıl bilme yetisi kendinden vardır, hem kendini hem de Tanrı'yı bilir.
    • Tanrı'yı bildiği için ondan da ikinci akıl taşar, böylelikle ortaya sırasıyla on akıl çıkar.
    • İlk akıl kendisini bildiği için ondan sırasıyla on akıl çıkar, on akıl hep etkin akıldır.
    02:57Gök Katları ve İnsan
    • İlk aklın maddesinden birinci gök katı, formundan da o gök katının ruhu sudur eder.
    • Hep etkin akıl, maddeden bağımsızdır kendisi ve ilk varlığı bilir, görevi canlıları gözetmek, insanı en yüksek olgunluk derecesine ulaştırmaktır.
    • İnsan aklı bilim, felsefe ve sanatla uğraşarak mükemmelleşir, bu da insan aklının hep etkin akılla birleşmesi demektir.
    03:43Hep Etkin Akıl ve Mutluluk
    • Tanrı peygambere bu akılla vahiy gönderir, hep etkin akılla ulaşmak mutluluğa erişmek, Tanrıya ulaşmaktır.
    • Bu durum sanatçılar, filozoflar, bilim adamları, iyi yöneticiler ve peygamberler için söz konusudur.
    • Felsefenin, bilimin, dinin doğruları hep etkin akıldan kaynaklanan doğrulardır, hepsi aynı doğruyu farklı biçimde dile getirir.
    04:29Farabi'nin Bilgi Anlayışı
    • Farabi beyin konusunda rasyonalisttir, akılda bir sezgi gücü bulunduğunu, insan zihninde doğuştan gelen düşünceler olduğunu savunur.
    • Bilginin üç kaynağı vardır: duyu, akıl ve nazar; duyu ve akılla doğrudan bilgiye, nazarla da aracılı dolaylı bilgiye sahip oluruz.
    • Farabi'ye göre insan zihninde ayrıca sezgi gücü vardır, sezgi apaçık ve kesin bilgiye ulaşmanın aracıdır.
    05:25Farabi'nin Erdem ve Toplum Anlayışı
    • Farabi'ye göre en büyük erdem bilgidir, aklın edindiği bilgilerle insan iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ayırabilir.
    • Toplumun mutluluğu hep etkin akılla birleşmekle sağlanır, yönetici gerçeklik, doğruluk, güzellik ve iyilikleri hep etkin akılla birleşerek edinir.
    • Farabi geniş çapta bir hümanizm anlayışına ve dünya devleti düşüncesine sahiptir, "Medeniyet'ül-Fazıla" kitabında erdemsiz bir toplumu oluşturan ilkeleri belirtir ve erdemli toplum modelini önerir.
    06:24Farabi'nin Mutluluk Anlayışı
    • Farabi'ye göre iyiliğin sonucu mutluluktur, bu mutluluk bilgelere özgü mutluluktur ve hep etkin akla ulaşmakla sağlanır.
    • İnsan hep etkin akla ulaşmak için ilim, felsefe ve sanatla uğraşmalıdır, bu sayede evreni ve evrenin amacını bilir.
    • Mutluluk, bu bilgilerin kazandırdığı mutluluktur.
    06:47Farabi'nin Ahlak Anlayışı
    • Ahlak konusunda akıl ve irade kavramların üzerinde durmuştur, akıl insanda Tanrısallığın bir uzantısıdır.
    • Akıl sayesinde iyi ve kötü arasında seçim yapılır, iyi ve kötü arasında seçim yapıp bu seçimi gerçekleştirecek bir irade de insanda mevcuttur.
    • İnsanın bu iradesi doğuştan hep iyilik ve mutluluktan yanılır.
    07:12İbn-i Sina
    • İbn-i Sina (980-1037), kendisinden önceki düşünürlerin öğretilerini yeni bir açıdan inceleyen filozof yönüyle ve bilim adamı yönüyle Batı'da tanınır.
    • Batıda Avicenna ismiyle tanınır, "Kanun el-Fi" tıp kitapları Batı üniversitelerinde 15. yüzyıla kadar okutulmuştur.
    • Ruhsal nedenle bedensel davranışlardan söz ederek psikosomatik davranışları değinen ilk tıp bilgin olmuştur.
    07:54İbn-i Sina'nın Felsefi Anlayışı
    • Aristoteles'in felsefesiyle Platon'un felsefesini sentezlemiştir, İslam dinini kendi felsefesinin terimleriyle yorumlamıştır.
    • İbn-i Sina, Farabi'nin Sudur kuramını olduğu gibi kabul etmiştir, varlık ilk varlık zorunlu olarak Tanrı'dan taşma sonucunda oluşmuştur.
    • Varlığın Tanrı'dan taşması, Tanrı'nın kendini düşünmesi ile başlar, Tanrı'da düşünmek ve yaratmak aynı şeydir.
    08:29İbn-i Sina'nın Varlık Görüşü
    • Tanrı'dan ilk çıkan Farabi'de olduğu gibi ilk akıldır, bu ilk akıldan itibaren dokuz küre ve onların nefisleri oluşur.
    • Son ve onuncu akıl hep etkin akıldır, hep etkin akıl insanların ruhlarını ve cisimlerin formlarını oluşturmuştur.
    • Tanrı'dan taşarak meydana gelen her kat ve içindekiler mümkün varlık adını alır.
    09:30İbn-i Sina'nın Bilgi Anlayışı
    • İbn-i Sina'ya göre insan zihninin özü bilmektir, bilgiler zihinde duyu, bellek ve soyutlama sayesinde var olur.
    • Tümel varlığın bilgisine ulaşmanın sezgi ile mümkün olabileceğini ifade etmiştir, bireysel akıl hep etkin akla ulaştığında her şeyi sezgi ile bilmeye başlar.
    • Bu durumda öğrenmeye ve anlam çıkarmaya gereksinim kalmaz, İbn-i Sina bu durumu aklın en yüksek düzeyi kabul eder ve kutsal akıl kavramını kullanır.
    10:12İbn-i Sina'nın Din Anlayışı
    • Kutsal aklın kavradığı kavramlardan oluşan bilgi kesin bilgidir, vahiy kutsal akla özgü bir sezgidir.
    • Sezginin üzerinde de peygamberlere verilmiş olan kutsal bilginin yer aldığını belirtir.
    • Ona göre inancın aklı tamamladığı gibi dinde bilim ve felsefeyi tamamlar, dinin amacı ve görevi dünyayı düzeltmek ve ruhu saflaştırmaktır.
    10:39Gazali
    • Gazali (1058-1111), önceleri Nizamiye Medresesi'nde hocalık ve yöneticilik yapmıştır.
    • İbn-i Sina'nın "Şifa" adlı kitabını okuyunca kuşkuya kapılmış, bunun üzerine on yıl kuşku içinde yaşamıştır.
    • Gazali'ye göre bir Tanrı vardır ve o var olan Tanrı kalp gözü ile bilinebilir, Tanrı'nın varlığını akla dayanarak kanıtlamak insanı inançsızlığa götürür.
    11:19Gazali'nin Bilgi Görüşü
    • Gazali'ye göre bir beden, bir de kalp gözü vardır, kalp gözü sezgi ya da içgörü anlamına da gelir.
    • Buna bağlı olarak iki tane de akıl vardır: birincisi duyuların oluşturduğu akıl, diğeri ise Tanrı vergisi olan Tanrısal akıldır.
    • Bilim ve felsefe beden gözü ve ona bağlı olan akılla çalışır, ortaya koyduğu bilgiler güvenilir değildir.
    11:48Gazali'nin Tanrı Anlayışı
    • Fiziki ilkelerden yola çıkarak Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya çalışmak insanı Tanrısızlığa götürür.
    • Tanrı vergisi olan akıl, Gazali'nin ortaya koyduğu kalp gözüdür, Tanrı'yı ve gerçeği ancak onunla bilebiliriz.
    • Gerçek bilgi, bu inanç ve sezgi ile gelen bilgidir.
    12:10Gazali'nin Felsefi Yaklaşımı
    • Gazali, şüphe içerisinde yaşadıktan sonra aradığı kesin bilgiyi Tanrı sevgisi ve inancında bulmuştur.
    • Gazali, aklı ve inancı uzlaştırma çabasında olan filozofları eleştirmiştir çünkü ona göre akıl çelişkili, duyular ise yanıltıcı bilgi verir.
    • Gazali, Farabi'nin ve İbn Sina'nın görüşlerine karşı çıkmıştır; Farabi'ye göre evren sonradan olmamışken, Gazali'ye göre evren Tanrı tarafından yoktan var edilmiştir ve sonludur.
    12:45Gazali'nin Tanrı ve İnsan Ruhları Hakkındaki Görüşleri
    • Farabi, Tanrı'nın külliyi bilip cüziyi bilmediğini ifade ederken, Gazali'ye göre Tanrı yalnız tümeli değil, tikeli de bilir.
    • Farabi başlangıçta bireysel insan ruhlarının olmadığını savunurken, Gazali insan ruhlarının başlangıçta tek tek yaratıldığını ve ölünce Alem-i Berzah'da toplanma zamanı bekleyeceğini belirtmiştir.
    • Gazali'ye göre zamanı gelince insanların ruhları aynı bedende tekrar dirilecektir.
    13:30İbn Rüşd'ün Hayatı ve Felsefi Yaklaşımı
    • İbn Rüşd (1126-1198), Aristoteles'i Batıya tanıtan İslam filozofudur ve Batılıların İslam filozofu olarak en çok tanıdığı kişidir.
    • İbn Rüşd, hukukçu bir ailenin çocuğudur ve uzun süre kadılık yapmıştır; Batıda Averroes adıyla tanınır.
    • İbn Rüşd hem İslam ilimler hem de dünyevi ilimler alanında eğitim almıştır ve Gazali'nin "Filozofların Tutarsızlığı" adlı eserine karşı "Tutarsızlığın Tutarsızlığı" adlı eseri yazmıştır.
    14:02İbn Rüşd'ün Çift Gerçek Kuramı
    • İbn Rüşd'e göre felsefenin temel konusu varlıktır ve felsefe, varlık kavramı altında toplanan her şeyi konu eden bir etkinliktir.
    • İbn Rüşd'e göre felsefe ve din farklı gerçeklik alanlarıdır; bu iki alan birbirini desteklemez ama vardırlar ve kendi içerisinde tutarlıdır.
    • Çift gerçek kuramı bilimle ya da felsefe ile dini uzlaştırma amacı gütmez ama din ve felsefe alanlarının mümkün ve gerekli olduğunu savunur.
    14:45İbn Rüşd'ün Bilgi Teorisi
    • İbn Rüşd bilgiyi çözümlerken çift gerçeklik kuramını açıklar; Tanrı ve varlık birbirinden çok farklı iki alandır.
    • Varlıkla ilgili bilgi sürecine "insani bilme" denir; bu, duyu organları ve akıl aracılığı ile gerçekleşen bilmedir ve insan tek tek var olan nesneleri bilemez.
    • Tanrı ile ilgili bilme ise Tanrı'nın bilmesidir; insan doğal olarak Tanrısal bilmeyi tecrübe edemez ve Tanrısal bilme, doğaüstü gerçeklikler hakkındaki bilgi verir.
    16:36Tanrı ve Evren Hakkındaki İbn Rüşd'ün Görüşleri
    • İbn Rüşd'e göre Tanrı, evreni yöneten, bütünü düzenleyen sonsuz güçtür ve Tanrı'nın bilme etkinliği bu dünyanın var olma nedenidir.
    • Dünya ve evren bir rastlantı sonucu oluşmamıştır, bir yaratıcının eseridir ve evrenin her biriminde parçaları birleştiren bir tek ruhsal ilke ya da etkenin olması zorunludur.
    • Tanrı kendi kendini bilmekle nesnelerin özlerini belli bir düzen ve tutarlılık içinde ortaya çıkarır; Tanrı ilk akıl aracılığıyla evreni yönetir ve bütün akıllar ilk akıldan doğdukları için ilk akıl evrendeki bütün olup biteni bilir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor