Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi ve aydınlık gerçekçi akımlara mensuptur. Toplumcu gerçekçi akım, 1930'lardan itibaren Türkiye'de etkili olmuş ve sanatçıları toplumsal sorunlara, sınıf farklılıklarına ve ezilen insanların yaşamlarına odaklanmaya teşvik etmiştir. Aydınlık gerçekçi ise, Orhan Kemal'in gerçeğe yaklaşımını tanımlayan bir terim olup, "active realisme" (etkin gerçekçilik) kavramının Türkçeleştirilmiş halidir.